Bir sosyal medya haberine göre ABD’li bir prof Kur’an’ın mealini okurken “Duha” suresine gelince, “Rabbin seni hiç terk etmedi ki” mealindeki 3. Ayeti (Ma veddeake Rabbüke vema gala) okuyunca Müslüman oluyor. Malum bu ayet Mekkelilerin Peygamberimiz’e “Rabbin seni terk etti” iddiaları ve iftirları üzerine nazil olmuştur. Bir ateist bilim adamı “demek bu kadar yıl Allah benim ile imiş beni hiç terk etmemiş ama ben farkında değilmişim” diyerek imana geliyor, Müslüman oluyor.
Bazen arkadaş gurubundan akraba toplumundan, hatta evla-ü ıyalden de benzer şikayetler alırsınız. Beni terk ettin, beni unuttun, beni artık aramıyorsun, bana farklı davranıyorsun” gibi şikayetler. Mehmet Akif’e de dostları bir gün sorarlar, “üstad bizi hiç arayıp sormuyorsun, unuttun bizi” derler. Mehmet Akif de “Nasıl unutmayım ki gönlümün bir tarafında bakkal var, bir tarafında kasap, diğer tarafında da manav var, sizi nasıl hatırlayım” der. Aslında insanların sevdiklerini bakkal manav kasap uğruna unuttuğunu açıklamak ister. Yoksa kendisi sadık bir dost, dostları da vazgeçilmez bir can yoldaşıdır.
Uzun bir dargınlıktan sonra iki kardeşten birisi esas dargınlığı başlatan adam bir süre sonra kardeşiyle barışır. “Ben seni beni unuttun beni terk ettin beni defterden sildin diye düşündüm” der. “Ama görüyorum ki terk etmemiş, unutmamış ve defterden silmemişsin” der. Bazen insanlar arasındaki kuruntu, vehim böyle olumsuzluklara sebep olur. Aslında bu vehim kendi iç hesaplaşmasından bir bölüm iken bunun suçunu başkalarına yıkma gayretidir. Yani nefsini tatmin etme temize çıkarma uğraşı. Bir şarkıda “ben seni terk etmek için sevmedim” der ya seven ter etmek veya terk edilmek için yapmaz. Ancak karşıdakinin algısı farklı olunca böyle durumlar da ortaya çıkıyor.
Bunca olumsuzluğun cirit attığı ortamda bu konuda yazmakla biraz olsun başka güzellikler de var etrafımızda” demek istedik. Bütün olumsuzluklar bir gün son bulur inşallah. Halk Bankası’ından 20 dakikalığına dolar kurunu 6500’den 3500’e düşürüp vurgun vuranları bu vurguna göz yumanları bu vurgunu onlardan tahsil etmeyenleri “Rabbm’e” havale ediyorum. Düzenleri, nizamları ve tezgahları başlarına yıkılır inşallah. Bir zamanlar Maliye Bakanı Unakıtan’ın zamanında oğullarının mısır ithaline 2 saatliğine müsaade verip tekrar kapattıklarına şahit olmuştuk. Bu da başka bir fırıldak galiba. En sonunda “Rabbim Clevland dedi” diyerek ABD’nin yolunu tutmuş ama Azrail’den kurtulamamıştı.