Dünya zalimler yüzünde nefes alamıyor.
Bu dünya hepimizin!
Dünyayı daha fazla tüketmek için en güçlü, en zengin sadece biz olacağız diyen devletler bu sevda, yarışından vaaz geçin.
Dünyaya verdiği zararlara gücü kalmadı; dünya nefes alamıyor.
Yaşlılar ölüm korkusu yaşıyor, çocuklar yarınlardan endişe duyuyor.
Devletler huzursuz, iktidarlar tedirgin.
Geçim derdinde açıl sınırında insanlar her an patlama hazır.
Tüm bunların sebebi doyumsuz sermaye kanla beslenen devletler.
Bugün zalim iktidarlar yüzünde halk nefes alamadan ölüyor.
Ben dünyanın firavunuyum diyenlerin yüzünde dünya nefessiz kalıyor.
Sadece ABD’de yaşayan siyahîler değil bütün dünya nefes zorluğu yaşıyor.
Nefes alamayan ciğerler her geçen gün ölüyor.
Yeniden bu dünya nefes almalı.
Ciğerleri dolmalı.
Zalim iktidarlar, kukla yönetimler yok olmalı.
Dünyanın sahipleri beyazlar, efendiler, krallar, cuntalar, siyasi liderler olmamalı.
Baskıyla yok edilmek istenilen insanlık yeniden hayat bulmalı.
İnsanlık nefes alamadığı zaman siz zalim devletlerde nefes alamaz unutmayın.
Nefes ayaklanması dünyanın bir ucunda başladı inşallah tüm zalim iktidarları da sarar.
Demokrasi insan hakları sözüm ona özgürlükler ülkesi ABD yanıyor.
Darısı hepsinin başına...
Korkuya kapılan Donald Trump polisleri katil olarak göstericilerin üzerine salıyor..
İnsan nasıl öldürülür eğitimi veriliyor.
Bunun en güzel örneğini geçen gün insanların gözleri önünde zalimce işlen bir cinayete tüm dünya tanık oldu.
Bugün ABD nefes istiyor diye insanlar sokaklarda eylem yapıyor yakıyor yıkıyor, yağmalıyor.
Köleleştirilmiş bedenler nefes almak istiyor.
Katil polis siyahî olduğu için Allah’ın verdiği nefesi bile ona çok görüyor.
“Nefes alamıyorum!”, diyen siyahî Amerikalı George Floyd’un, can havliyle yüreğinden çıkardığı son nefesi oluyor.
Konuşmak, ciğerlerden gelecek hava ile gerçekleşir, havayı kesersen sonu ölüm olur.
Bugün dünyada sadece siyahîler mi nefes istiyor.
Nefes alamayan sadece onlar mı?
Milyonlarca Amerikalı kentleri altüst ettiğine göre, nefes alamayan sadece Floyd değildi, Amerikalılar nefes alma, yaşama özgürlüğü için sokaklara döküldüler.
Ötekileştirilme de insanca bir yaşamak için.
Bu, ABD’deki alçakça sürdürülen iktidar zulmüne karşı bir isyandı.
Başkan Trump nefes hareketinin bu kadar yayılmasını beklemiyordu.
Göstericilerin gazını almak için ne yaptı önce kiliseye sığında, olmadı eline İncil aldı, halkına din sömürüsü yaptı.
Olmadı en son çare beyaz saray denilen karanlık sarayın sığınağına kapandı.
Nereye saklanırsan saklan, hangi dine sarılırsan sarıl, ölümde kaçış yok.
Sen dünyanın nefes almasını engellersen, köle muamelesi yaptığın halklar da senin nefesini keserler.
İşsizlik, düşük gelir, dışlanma, horlanma, ötekileştirme, rezil sağlık sistemi oldukça...
Bugün insanları sokaklara döktü.
Beyaz sarayında siyah geceler yaşıyorsun.
Toplumu nefessiz bırakırsan, insanca bir yaşama haklarına ellerinde alırsan, demokrasi dediğin devletinde şefaati asker de beklersin.
Bugün dünyada nefes alamayan sadece kent caddelerini dolduran Amerikalılar mı?
Hayır.
Tüm insanlığın içinde yaşadığı düzenlerin “insani” olmadığının canlı belgeselini yaşıyoruz.
Tüm dünya devletleri zalimlerin zulmü altıda nefes alamıyor.