Çocukluk yıllarımız da siyah beyaz sineme salonlarının oyuncuları bir bir oyun sahnesinde göçüyor. Geçmiş yılların yıldız oyuncuları artık aramızda yoklar. Hayatın içinde oynadıkları filmler son buluyor.
Hayatın bir oyun ve oylanma olduğunu, gözleri yumulduğunda bilseler de geriye gelinmiyor. O yıllarda sinema kültürü her evde yoktu.
Televizyon nedir bilen çok azdı. Anadolu halkı her geçen gün sinemayla tanışıyordu. Sinema salonları gün geçtikçe çoğalıyor.
Yazlık kışlık sinema salonları rağbet görüyordu. Halk sinemaya iyice aşina olmuştu. Yeni çekilmiş filmleri dört gözle beklerdi.
Ailece gidilen filimler tercih ediliyordu. Aşk, sevgi, tarih, aksiyon filmleri salonları dolduruyordu. Sinema dünyası yapımcısıyla, oyuncusuyla, işletmecileriyle bir pazar olmuştu.
Tüm sektör para kazanıyordu. O yıllarda Sinema salonları doluyordu, geç saatlere kadar sinema salonları açık kalıyordu.
Altmışlı, yetmişli yılarda birçok sanatçının, resimleri, posterleri gençlerin odalarını süslerdi. Birçok illerin postanelerin önlerinde oyuncu posterleri ve kart postaları satılırdı.
Bayramlarda, yılbaşı kutlamalarında, oyuncuların kart postalları gönderilirdi. O yıllarda gençlerin hevesinde yeşil çam hayranlığı yatardı.
Birçok genç kızın ve erkeğin artist olmak rüyasıydı. Görsel sahnedeki gibi bir yeşil çam sokakları yoktu.
Orada ünlü olanların hayatında neler vermişti bunu bilen çok azdı. Yeşilçam dünyasında yükselmenin bir bedeli vardı, bedeli veren yükseliyordu.
Yıldız olmak için Anadolu’nun saf kızları, kadınları oyunculuk uğruna yok olmuşlardı. O yılların sineme oyuncu Fatma Girik. Türk Sinemasının birçok filmlerinde rol almıştı.
Birçok filmi kapalı gişe oynamıştı. Sinema salonları onun oyunculuğunu filmleriyle sergiliyordu. Yüz seksenden fazla filmde rol aldı söyleniyor. Her oyuncu gibi oda günahıyla sevabıyla uzun bir yolculuğa çıktı. Her canlının yaşayacağı gibi dünya hayatının filmi son buldu.
Sinema dünyasının gerilediği seksenli yılların sonunda oyunculuk kimliğini kullanarak Siyasete atılan Fatma Girik, Sosyal demokrat Halkçı Partiden 1989–1994 yılları arasında Şişli Belediye Başkanlığına seçilmişti.
Geçmiş günlerin uzun kış gecelerinin birinde, kayda alınmış enteresan bir tartışma programı olmuştu.
Programın katılımcıları arsında eski siyasetçi ve eski Urfa Belediye Başkanı Halil Çelik, eski Şişli Belediye Başkanı ve daha çok sinemacı kimliği ile tanınan Fatma Girik, sunucu ise Duygu Asena idi.
Halil çelik Bey Urfa’ya belediye başkanı seçildiğinde genel evini kapatmıştı tartışmanın Konusu, “Urfa`ya genelev açılıp açılmaması” meselesi idi.
Tahmin edeceğiniz gibi Halil Çelik açılmaması gerektiğini, diğer iki bayan ise açılması gerektiği tezini işliyorlardı.
Tartışmanın bir yerinde Fatma Girik pervasızca ve çok rahat bir şekilde, söz konusu yerin ciddi bir ihtiyaç olduğunu ve mutlaka açılması gerektiğini ifade eder tarzda cümleler sarf etmişti.
Başkan çelik in cevabı takdire şayandı: “Fatma Hanım ilk sermayem siz olursanız açarım” demişti. O yıllarda Halil başkanın sözleri çok konuşulmuş. Televizyon tartışma programlarının gündemi olmuştu.
Oyuncuydu, şöhretliydi, sonra belediye başkanı oldu, sonunda her canlı gibi oda bu dünyada ahirete göçtü…