Korona virüs illetini nasıl alt edeceğiz inanın bilmiyorum. Aslında biliyoruz da umurumuzda değil gerçekten. Ne sosyal mesafe, ne doğru dürüst maske takmak ne de temizlik hiç biri inan biz Türklere vız geliyor tırıs gidiyor.
Sağlık Bakanımız Sayın Fahrettin Koca hiç aksatmadan ya her gün kameralar karşısına geçiyor ya da Bakanlığın sosyal medya hesapları üzerinden sürekli son rakamları paylaşıp dikkatli olursak bu illeti yeneriz diyor.
Bakanımızın bu samimi ve içten gelen isteği sanmıyorum ki çok az insan tarafından dikkate alınıyor. Bakanımız Fahrettin Koca 21 Ağustos tarihli son durumu açıklarken sekizyüzlere kadar düşen hasta sayısı ne yazık ki 1412’ye yükseldi. Korkarım ki bu vaka sayıları giderek daha da artacak.
Kiminle konuşsak devlet yapsın, devlet baksın, devlet ilgilensin. Yahu devlet kim? Devlet sensin, devlet benim. Artık kendimizin devleti olup sağlığımıza dikkat edeceğiz. Devlet her vatandaşın başına polis ve asker mi diksin dikkatli ol diye. Devlet ne yapsın?
Bu bela uzun süre gitmeyecek buna artık inanıyorum. Çünkü sosyal hayata o kadar çabuk alıştık ki mesafeymiş, maskeymiş o da neymiş? Aman bana bir şey olmaz diye diye bu vaka sayıları arttı ve artmaya devam edecek.
Önceki gün televizyonda bir düğünden görüntüler vardı. İnanılır gibi değil düğün salonundaki davetlilerin yüzde doksanının ağzında maske olmadığı gibi bir halay çekiyorlar sormayın birbirinin üzerinden. Damat çıkmış bir arkadaşının omuzlarından eline mendilleri almış bir o yana bir bu yana tey tey tey…
Daha ne diyebilirim ki insan söyleyecek söz bulamıyor bu görüntüler karşısında. Sonra da Bakan Fahrettin Koca çıkıp mesafe, maske ve temizlik diye kendini paralıyor. Sayın bakanım gerek yok bırakın kendinizi yormayın. Çünkü sizin bu nasihatleriniz bize kar etmiyor ve biz anlamıyoruz.
Yahu hiç kimseyi düşünmüyorsan sevdiklerini düşün. Maskeni takmayıp her yeri elleyip, her yere dokunup sosyal mesafeyi korumazsan oradan eve getireceğin virüs belki seni öldürmeyecek fakat en sevdiğin eşin, annen ve babanın ölümüne sebep olacak. Onları da düşünmüyor musun?
Hayatı en güzel şekilde yaşamak elimizde lütfen böyle giderse bu işin altından kalkmamız uzun alacak. Ne okullar açılacak ne de hayatımız normale dönecek. Kendimizden önce sevdiklerimizi korumak bizim elimizde. Gelin bu işi birlikte başaralım.
Maske takmak, sosyal mesafeyi korumak çok zor olmasa gerek. Yani vatandaşı uyarıyorsun lütfen maskeni takarmısınız diye. Adam sanki kendine hakaret küfür edilmiş gibi kalkıp kavga ediyor seni dövmeye çalışıyor. Gel de bu insanlara maskeyi anlat…
Başka insanların vebaline girmek büyük günah biliyoruz fakat bunu bile bile yapıyoruz. Virüs taşıyorsun devlet evde kal diyor sen çıkıyor otobüse, metroya, vapura ve dolmuşa binip sağında solunda olan herkese bulaştırıyorsun. Buna ne hakkın var?
Yani tedbirde bizim elimizde virüsü yaymakta bizim elimizde. Sevdiklerimizin ölümüne neden olmak istemiyorsak lütfen bu işi ciddiye alalım ve hayatı boşvermeyelim…