Sevgi varsa, engel yoktur!

Orhan Aksakal

Birleşmiş Milletlerin 1992 yılında almış olduğu kararla birlikte 3 Aralık tüm dünyada engelli bireylerimizi daha iyi anlayabilmek, onları topluma kazandırmak amacıyla özelleştirilmiş ve engelli bireylerimizle birlikte kutladığımız bir gündür. Bu özel gün ülkemizde de coşkulu ve çeşitli güzel etkinliklerle birlikte kutlanıp, her bireyin eşit olduğunu engellerinin onlar için eksi bir yön olmadığını aksine onları daha değerli kıldığını anlatmak amacıyla kutlanır.

Ülkemizde engelli bireylerimiz için son derece sevinç yaratacak birçok gelişme yaşanmıştır. Toplumda onların diğer bireylerle aynı haklara sahip olduğunu bir kez daha anımsatmıştır. Başkent’te dönüp baktığımızda Ankara Büyükşehir Belediyesi ve metropol ilçelerde engelli vatandaşlarımız için bir çok imkan sunulmuştur.

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın kurmuş olduğu “Tekerlekli Sandalye ve Bakım Onarım Atölyesi” engelli vatandaşlarımıza ücretsiz bir şekilde kullanmış olduğu engelli sandalyelerinin bakım onarımını yapacaklarını duyurdu. Kentin hemen her yerinde kendilerini geliştirmeleri, ilgi duydukları alanda kurs alabilecekleri “Engelsiz Yaşam Merkez”leri kuruldu. Başkan Mansur Yavaş, Ankara Büyükşehir Belediyesini “Engelli Dostu Kent” anlayışıyla Ankara’da tüm engelleri ortadan kaldırmayı amaçladı. Ankara Büyükşehir Belediyesi ve Halk Ekmek Fabrikası birlikte geliştirdiği sosyal sorumluluk projesinde ekonomik yönden sıkıntı çeken 150 engelli vatandaşımızı simit camekanlarıyla ekmek teknesine kavuşturdu.

Ankara’da metro alt geçitlerinde engelli vatandaşlarımızın sanatlarını icra edebileceği ve diğer vatandaşlarımızla paylaştığı sahneleri izleme fırsatım oldu. Tüm insanların eşit olduğunu hiçbir engelin onlar için bizden daha geride olduğu anlamına gelmediğini ve vatandaşlarımızın birbirlerine maddi ve manevi olarak destek olduğunu, engellerin bedende değil ona bakan zihinlerde olduğunu bana bir kez daha anlattı.

Sevgi olduğu sürece engeller çok kolay aşılır. Hayatımızın her alanında engelli kardeşlerimizle yaşamak ve onlarla birlikte olmak zorundayız. Çünkü onlar toplumun bir parçası yok sayamayız, öteleyemeyiz ve erteleyemeyiz.

Yarın bizimi başımıza gelebilecek bir olayda engelli adayı olduğumuzu hiçbir zaman unutmayalım. Onları dışlamak yerine topluma kazandırmaya ve onlara destek olmaya mecburuz.

Engelli bireylerin evler kapanması yerine topluma karışmasına mutlaka ama mutlaka ön ayak olmalıyız. Engelli kardeşlerimizin hayatı yakalamasına yardımcı olmak zorundayız. Unutmayalım hayat sevgiyle aşılır, sevgiyle yaşanır…