Saklama gereği duyulmayan bir plan vardı, Filistin-İsrail’de yeni aşaması başlatıldı galiba. 7 Ekim Cumartesi sabahı 7.30-8.00 gibi Hamas’ın İzzeddin Kassam Tugayları tarafından binlerce roket İsrail bölgesine atılırken pek çok noktadan silahlı gruplar İsrail topraklarına sızdı. Karakollar, kışlalar basıldı, general seviyesine kadar komutanlar, askerler ve ayrıca yüzlerce sivil esir alındı.
İsrail’in bombaları yağmur oldu yağmaya, hem kendi vatandaşları hem adeta açık hapishanede yaşayan Filistinliler, göçmeye başladı. Kıyameti körükleyen ve yatıştırmaya çalışan ülkeler, karşılıklı çabalıyorlar. Şiddetin sınırsızlığını, film gibi izler gibi canlı yayınlarda izliyoruz. Hiç hoş gelinmeyecek kıyametin kapısı açılmak isteniyor yani.
“ORTADOĞU’YU DEĞİŞTİRECEĞİZ”
İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant, “İnsansı hayvanlarla savaşıyoruz ve ona göre hareket edeceğiz” diyerek rakiplerini insan olarak görmediğini vurguluyor, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, çatışmanın üçüncü gününde “Hamas’ın yaşayacağı zor ve feci olacak, harekata girdik ve yeni başlıyoruz. Sizlerden kararlı olmanızı istiyorum çünkü Orta Doğu’yu değiştireceğiz' ifadelerini kullanıyordu.
“Ortadoğu’yu değiştireceğiz…” Parola, bu cümle olmalı.
Askerlerin pijamasıyla kışlada basılmış, generallerin don atlet esir alınmış, dahası dünyanın en mükemmeli olduğu iddia edilen istihbarat örgütün böyle uzun hazırlıklar isteyen bir baskını atlamış…
Bunların hiçbiri normal değil. 11 Eylül 2001 yılında İkiz Kuleler’e dalan uçaklar kadar anormal.
Çok erken gelen “Ortadoğu’yu değiştireceğiz…” beyanı, bu anormalliklerin de gerekçesini açıklar gibi. Niyet dünya savaşı da şimdiye kadar ateşlenen kıvılcımların alevlenmesi engellendi bu oyunun parçası olmak istemeyen ülkeler tarafından. Tarih boyunca tarihi dönüşümleri tetikleyen en kanlı savaşların geçtiği bölgede, bir kez daha denenmek isteniyor anlaşılan.
YENİ SALGINLA ALAKASI
Şimdi bir de iki aydır yolu yapılan yeni salgın demeçlerini anımsayalım. 12 Eylül’de, ‘Salgında ikinci perde mi açılacak?’ başlıklı köşe yazımızla değinmiştik niyetin bozukluğuna.
Önceki Kovid-19 salgın tiyatrosu, provaydı. Şimdi, Ortadoğu’da bir dünya savaşını tetikleyen fitili ateşlerken bir salgınla da müdahale edebilecek ülkeleri yine kapatarak önlerini kesme planı beraber yürütülecek gibi. Bir Filistin-İsrail savaşı değil, insanlığı köleleştirecek bir komplonun eşiğindeyiz.
Aklıselim toplum ve devletlerin tepkisi belirleyecek gidişatı.
TANRIYA KAFA TUTAN BİR AKIL BU
Saklama gereği duyulmayan insanlık aleyhine şeytani bir plan var ve o şeytani akıl, planladığı takvime uygun eylemlerini, alakasızmış gibi kılıflar altında yürütmeye devam ediyor. Toplumsal ve ekonomik kargaşalar, savaşlar ve salgınlar, insan doğası ve yaşamına aykırı her türlü yöntem mübah kitaplarında.
Bu değirmene su taşıyan herkes, insanın insanlığıyla savaşıyordur. Tanrıya kafa tutan bir akıl bu. Bu seviyede bir delilikle muhatabız, açmak istedikleri kıyamet kapısı, başarılı olamayacakları bir delilik projesidir.