Zararlı alışkanlıklardan biri olan sigara organlara ve vücuda birçok zarar vermekte yaptığı hastalıkları bilindiği halde yaygın olarak kullanmaktadır.
Bulunduğu ortam ve kişide kötü ve ağır koku yayar. Cilt bozulacağından, kırışıklıklar, cilt karalığı ve yaşlı gösterme belirtileri başlar. Dişlerde, sarı, kirli ve pis görünümlü olmakla beraber, dişeti hastalıkları baş gösterir. Ağız ve yutakta tat alma eksikliği, gırtlak ve nefes borusunda iltihaplanma, ses tellerinin zarar göstermesi ile kansere yakalanma ihtimali fazlalaşır. Kalp ve damarların iç cidarlarının görmüş olduğu zarar ve tahribattan dolayı kalp krizi, damar tıkanıklığı, tansiyon yükselmesi gibi durumlar ortaya çıkar. Beyinde felç, ileri yaşta bunama (Alzheimer), içildiğinde her bir nefeste 50bin hücrenin ölümüne sebep olur. Gözlerde katarakt ve ileri yaşta körlük, burunda koku alma duygusu azalması, akciğerlerde kansere yakalanma, Bronşit ve amfizem gibi rahatsızlıklar meydana getirir. Mide ve yemek borusunda kararma, mide duvarlarında polipler oluşturarak, ülser ve kanser oluşumunu fazlalaştırır. Rahim ve yumurtalıkta kısırlık, çocuk düşürme, sakat ve eksik doğum, erken menopoz, rahim ve pankreas kanseri riski ile testisler ve cinsel organlarda iktidarsızlık, ereksiyonda azalma, döllenme yetersizliği, kalıtımsal bozukluklar meydana gelir. İdrar kesesinde mesane kanseri meydana gelir. Ellerde, parmaklarda sararma, tırnaklarda, zayıflama, kemik ve iskeletlerde kemik erimesi meydana getirir. Kol ve bacak damarlarında çeşitli hastalıklar oluşur. Kılcal damarlar, el ve ayaklardan başlayarak, kol ve bacaklara kadar tıkanıp bu organların kesilmesine (Burger hastalığı) kadar varan hastalıklar oluşur. Vücutta, yorgunluk, uykusuzluk, ruhsal gerilim, stres, performans düşüklüğü, reflekslerde azalma oluşur. Anne ve baba içtiği takdirde genetik aktarım olarak, çocuklarına geçmektedir.
Sigara içenler sigarayı bırakmaları gerektiğini bir takım yol ve yöntemler geçirmeden mümkün olamayacağını bilmelidir. Başta azim etmek yani bırakmaya kendine ve yaratıcıya söz vermesi gerekir. Belirli bir süreç de tutulan oruçla sıfır almaması sonucunda, oruçla üç paket bir sigara içen bir bayanın yaptığı azim ve iradesi sonucunda 40 gün oruç sonunda da bıraktığıda bir gerçektir.
İçilen sigara adedine göre genlerde meydana gelen değişimler ortaya konuldu. Günde 20 sigara içen kişinin akciğer hücrelerinde yılda 150 mutasyon olduğu, sigara içmeyi bıraksa dahi DNA'da meydana gelen mutasyonlar kalıcı oluyor.
Bilimsel araştırmalar sonunda içeriğinde 4000'den fazla madde olduğu saptanan bu zehirleyici maddelerin büyük bir kısmı kanser yapıcı (KANSEROJEN) özellik içermektedir. Sigara dumanındaki en tehlikeli 3 madde, Karbonmonoksit, Nikotin ve katran'dır. Katranda, Arsenik (fare zehiri) helal bir içecek değildir.
Nikotinin, esrar, eroin ve morfin gibi bağımlılık yapıcı özelliği olup, sinir sistemini etkiler, kalp ve damarların sağlıklı çalışmasını engeller, kan basıncını ve nabız hızını artırır.
Unutulmamalıdır ki, Zaman, emek, enerji, kağıt, kalem, mürekkep. Hepsinden mühimi de faydalı bir şeyle meşgul olunmamak israf olup, sigaranın zararları sadece vücudumuzdaki organlarımıza değil, çevremize ve bütçemize neslimize olup, İçildiği sürede sigaraya, alkole, şans oyunlarına, bağımlılığı oluşturan maddelere harcanan para içilen yıllar suresince hesaplandığında, israf sonucu kaybı düşünün! Sigara içenlerin yapacağı her günü bir hesaba yatırsalar 6 milyona yakın işsiz ölünceye kadar işte çalışmadan asgari ücretle yaşamını sürdürür. Ayrıca fussilet suresi (41) 20-21-22-23 -24-25 de organlarımızın konuşmasıyla bu zehirden israftan bahsedeceği de bir gerçektir.
Daha sağlıklı hem de rahat bir hayat yaşama birde, ahiretimiz olmasın ziyanı için, sigara ve diğer bağımlılığı oluşturan maddelerinin tüketiminin getirdiği pişmanlığın boyutu ayet ve hadisler ışığında bakmamızda gerekmektedir. Nerede kaldı kitaplara inandığımız? Sorusunu düşünmemiz gerekir.
Yüce kitabımızda ayetlerde; “Yiyiniz içiniz; fakat israf etmeyiniz! Çünkü Allâh isrâf edenleri sevmez.” (A'râf Suresi 7/31) Akrabaya hakkını ver, yoksula ve yolda kalmışa da. İsraf ederek saçıp-savurma. (İsra Suresi / 26) Çünkü saçıp-savuranlar, şeytanın kardeşleri olmuşlardır; şeytan ise Rabbine karşı nankördür. (İsra Suresi / 27) Eli sıkı olma, büsbütün eli açık da olma. Sonra kınanır ve çaresiz kalırsın. (İsra Suresi / 29) Şüphesiz Rabbin, dilediğine rızkı bol bol verir ve (dilediğine) kısar. Çünkü O, gerçekten kullarından haberdardır ve onları görmektedir. (İsra Suresi / 30) Onlar, harcadıkları zaman, ne israf ederler, ne kısarlar; (harcamaları,) ikisi arasında orta bir yoldur. (Furkan Suresi/67)
Hadisi şeriflerde ise; Hz. Peygamber (asm),“Kibirsiz ve israf etmeden yiyiniz, içiniz, giyiniz ve sadaka veriniz.” ''Tirmizî, Bir 41, .IV, .343. '' Bir defasında Hz. Peygamber (asm) Sa’d’e uğradı. Sa’d bu esnada abdest alıyordu. Resûlullah (asm), (onun suyu aşırı kullandığını görünce); "Bu israf nedir?" diye sordu. Sa’d de, "Abdestte de israf olur mu?" dediğinde Hz. Peygamber (asm) de “Evet, hatta akmakta olan bir nehirde abdest alsan bile...” şeklinde cevap verdi. '' Ebu Davud, Cihad, 21, c.III, s.27.'' “Her istediğini yemen israftandır.” (İbn Mace, Et’ime, 51). “Hiçbir kul, kıyamet gününde, ömrünü nerede tükettiğinden, ilmiyle ne gibi işler yaptığından, malını nereden kazanıp nerede harcadığından, vücudunu nerede yıprattığından ve bildiklerini yaşayıp yaşamadığından sorguya çekilmedikçe, bulunduğu yerden kıpırdayamaz.” ''Tirmizî, Kıyâmet, 1, .IV, .612.'' (Allahü teâlâ, bir kuluna mal ve ilim verir. Bu kul da haramlardan kaçınır, akrabasını sevindirir, malından hakkı olanları bilip verir ise, Cennetin yüksek derecesine kavuşur.) [Tirmizi] (İki şeyden birine kavuşana gıpta etmek, imrenmek yerinde olur. Allahü teâlâ bir kimseye İslam ilimlerini ihsan eder. Bu da, her hareketini, bilgisine uygun yapar. İkincisi, Allahü teâlâ, birine çok mal verir. Bu da malını, Allahü teâlânın razı olduğu, beğendiği yerlere harceder.) [Müslim]
İktisat, az şeyi çoğaltır, israf, çok şeyi azaltır. Hz. Ali İsraf sefahetin, sefahet sefaletin kapısıdır. Said-i Nursî Herkese, israf olarak canının her istediğini yemesi yeter!
Hz. Ömer (ra) Bazı insanlar; nasihat etmek için değil, Kusur bulmak için uğraşırlar; ya kalbini kırarlar ya da ümidini… Selam ve dualarla!...