Daha önce “Akrebin Kıskacındaki Türkiye” diye yazmıştım. Evet Türkiye şimdi de sıkıştırılmakta kıstırılmakta adeta bir şeyleri kabullenmeye zorlanmaktadır. Bunlar alışık olduğumuz durumlar. Ne zaman kıstırılmadı ki? Ne zaman tehdit ve ambargo uygulanmadı ki?Bu devletimizin,milletimizin varlığından rahatsız olanların planlarıdır. Doğrudan karşı gelemedikleri işleri bazen Yunan’a, bazen Arap’a, bazen Ermeni’ye, bazen de Kürt’e havale ederler. Bu Türk’ün ve Türk Devleti’nin sebeb-i var oluşundandır. 1. Cihan harbinden sonra İstiklal savaşı öncesinde İngilizler Yunan’ı kışkırtıp gemilerle İzmir’e çıkarıp atıp gittiler. Yunan geri dönüp kaçamadı. Niçin savaştığını, bu büyük gücün üstesinden gelemeyeceğini bildiği için gönülsüz bir savaşa girmek durumunda kaldı. Bunları Venizelos anlatır.
Batının kullanacağı iki grup var: Birisi Yunan diğeri Kürtler. Yunan birinci dünya savaşından aldığı dersi unutmuş kendince efelenmektedir. Denizden Fransız karadan da ABD ‘ye üs vererek yolumuzu keseceğini zannetmektedir. Oysa biz onları denize atlar yüzerek egeyi geçer yine boğarız. Akıllanmalıdır bu batı artığı insanlar. Hani Kocaeli’nde bir çöpçü sokağı süpürürken yanına pervasız, haddini bilmez, bacak kadar bir çocuk gelir. Ona sataşır. Adam da, “oğlum git bak” der. Ama çocuk sırnaşık, çocuk bir bela… “Oğlum git bak belanı arama canımı sıkma” der adam. Ama çocuk devam eder. Adam da elindeki süpürge ile kafasına sırtına vurur. Bu defa ağlamaya başlar. Kaçamaz. Çünkü adam kızdı. İşte Yunan da “bak git oğlum, aklını başına al” dememize rağmen batıya güvenip bulaşmaya devam ediyor. Kim bilir ne sözler verildi. Oysa Venizelos ne demiş bir okusunlar. Ya da ikinci bir ders alırlar ki bu fena olur bir daha toparlanmazlar. Yunan’a kredi verip borçlarını kapatan ancak maliyesine atadığı bir adam ile gelirlerine el koyan Almanya, onların savaşa girmesine razı değil. Çünkü alacaklarını almak istemektedir.
Doğudan da Kürt çetelerle bizi kıskaca almak istemektedirler. Hatta bunlara göz yuman İran dahi bu işin içindedir. İran’ın doğusunda Belucistan var. Bunlar aşırı Türk düşmanıdır. Pakistan Afganistan ve İran’da yaşamaktadırlar. Şu günlerde İran polisine ve askerine saldırılar düzenlemektedirler. Karaçi’de bombalama yapmaktadırlar. Sel felaketinde yardım götüren Türk Kızılay’ı ekibine saldırmışlar yardımı kabul etmemişlerdir. İran’ı da doğuda Beluciler, kuzeyde Azerbaycan Türkleri ile kıskaca almak istemektedirler.
Türkiye’yi batıda Yunan doğuda PKK ile sıkıştırıp diğer bölgelerdeki kazanımlarımızı elimizden almaya çalışmaktadırlar. Dikkatimizi dağıtmak istemektedirler. Suriye, Libya ve Doğu Akdeniz, Kıbrıs gibi hayati konularda, dikkatimizin dağılmasından istifade edip bir oldu-bitti peşindedirler.
İktidarı ile muhalefeti ile bir olup dış meselelerde güçlü bir profil sergilemeliyiz. Yoksa “silkele ABD az kaldı” mantığı ile kaybedenler arasında onlar da olacaktır. Filistinlilerin şimdiki pişmanlığı gibi. Son pişmanlık fayda etmeyecektir.