Merhaba Anadolu gazetesi okuyucuları.
Sizlerde ben gibi olan biteni çözmeye çalışıyor musunuz?
Merak ettim Türkiye'de siyaset çok değişik bir yol aldı.
Artık nerde Turgut Özal nerede Süleyman Demirel nerde İsmet İnönü
Ve yapılan seviyeli konuşmalar kibarlık ve naziklikler.
Kendimize örnek olarak gördüğümüz bu insanları bir ben mi hatırlıyorum acaba
O zamanlar çocuktum evet ama Babam la TRT meclis kanalını izlerdik hepsi olmasa da yarası aklımda ben hiç böyle birşey görmedim valla bu olanları ağzım açık izliyorum
Ve büyük şaşkınlık içerisindeyim şimdi ki zamanın siyaset anlayışına bakar mısınız
Bir de aba altından sopa gösteriyor herkes bir birine
Siyaset bumu gerçekten merak ettim kimin yaptığı doğru.
Şimdi ki siyaset biraz yalan rüzgârı ve kurtlar vadisi gibi dümeni eline alan bir tur çeviriyor.
Siyaset belli bir üretim biçiminin varlığı ve gelişimi için gerekli olan koşulları toplumsal çapta sağlama uğraşıdır. Herhangi bir üretim biçimi, kendi varlığı ve gelişimi için çelişik eylemler gerektiriyorsa, gerçekte de sık sık görüldüğü gibi- siyaset çelişkili bir uğraş olacaktır.
Bir kaç gün önce İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Rize'nin İkizdere ilçesinde esnaf ziyareti yaptığı sırada, bir grubun tepkisi ile karşılaşmasını şöyle dile getirdi.
"Çirkinlik sahibini çirkinleştirir.
Gerçekten de öyle oldu bunu yapanlar kendi yüreklerinde ki çirkinliği gösterdi.
Bu türlü bir davranışı hiç kimse hak etmez
Sevmek zorunda değilsin ama saygı duymak zorundasın.
Önce kendine sonra çevrende ki insanlara karşı saygılı olmak bu çok zor değil aslında ama günümüze bakıyorum da kimse bu şekilde düşünmüyor
Mafya olmayı silah göstermeyi sosyal medyada Dayılık yapmayı o kadar sever olmuş ki bazı insanlarımız.
Yazık gerçekten çok yazık siyasetin geldiği bu nokta gerçekten çok üzücü
Kimi kime diyelim bende şaştım bu işe artık
Biz açlık diyoruz işsizlik diyoruz okul diyoruz geçim zor diyoruz ama sadece kendi sesimizi kendimiz duyuyoruz.
Askeri ücret ile hem kira hem market hem pazar hem çocuk bakmaya hemde borç ödemeye çalışıyoruz.
Sesimize ses istiyoruz sorunlarımıza çözüm biz bir aylık yardım talep etmiyoruz biz millet olarak hak ettiğimiz şekilde ayrım olmadan adalet huzur güven içinde yaşamak istiyoruz.
Daha güzel günler için hep birlikte el ele yürümek ve
Yarınların daha güzel olacağına inanmak istiyoruz.
Evet sevgili okuyucular neden yazımın başlığını siyaset Arap sacı na döndü dedim kısaca söylemek isterim.
''Arap sacı'' Sac bir pişirme aracıdır. Osmanlı döneminde Araplar tarafından yapılan saclar tasarım harikası olsa da pişen etlerden çıkan yağların kötü kokmasına neden oluyordu. Bu dönemde Arap sacı deyimi, güzel başlayıp kötü sonuçlanan şeyleri tanımlamak için kullanılırdı.
Tıpkı günümüz deki gibi...
Saygılarımla