Ülkemizde siyaset denince devletin bütün yükünü sırtında taşıyan politik cengâverler gelir hemen akla. Her devirde tarihe adını yazdıran ideolojik oluşumlara yön veren misyon temsilcileri sayesinde yer yer gruplaşmalar, yer yer zıtlaşmalar ama hükümet kuramadıklarında oturup tıpış tıpış uzlaşanlar olmuştur.
Nitekim Ak Parti dönemiyle (Recep Tayyip Erdoğan öncülüğünde ) elde ettiği başarılar doğrultusunda siyasetten kalkan koalisyon tuzağından kurtulmuşken üstüne birde değişen hükümet sistemi ülkemize ayrı bir ahenk katmıştır.
Siyaset arenası eğer sorun çözmek adına politika mutfağında bir şeyler üretmek istiyorsa kendi mecrasında yeni stratejiler uygulaması lazımdır. Bu uygulama da milletvekili aday adayından sadakat değil daha da önemli olanı ‘liyakat’ eksenli bir duruş içerisinde sorgulanabilir ve göreve geldiği doğrultuda gerçekleştirilen projeler sunmasıdır. Sadakat sadece kendisini o mevkiye taşıyana sunduğu, liyakat ise ülkesine, milletine ve devletine karşı sorumluluğudur.
İlinde ve bölgesinde proje eksenli göreve gelen milletvekili vekâletini aldığı asalete sahip olan millete karşı vaat ettiği projelere karşı sorumlu tutulup görev süresi içerisinde yine bizzat milletin denetimine açık hale getirilmelidir.
Aday olduğu partinin siyasi çoğunluğu ve o partinin genel başkanı ve yönetimine yakınlık kurmak isteyen milletin vekâletini alan emanetçilerin asaletin sahibine karşı sorumlu tutulması gerçek adaletin tecelli etmesine vesile olacaktır.
Nitekim proje merkezli aday adaylığı süreci ile meclise gelen mebusun sadece meclis içerisinde kulis çalışmaları değil asıl olan yasama görevini liyakatli bir şekilde ifa etmesi nasip olacaktır.
Halk seçim döneminde adayını belirlerken muhalefet çatışması ile kaos odaklı bir atmosferi yaşamak yerine tatlı rekabet içerisinde gerçekleşen ve sonuç her ne olursa olsun devletin milletin ve ülkenin kazanarak kalkınacağı bir yönetim sistemi olacaktır.
Millet kendisini temsil edenin kim olduğu, seçim döneminde vaat ettiği projelerin neler olduğu ve bunların geçerliliğini görerek demokratik haklar içerisinde rey kullanıp adayını destekleyecektir.
Ama, fakat, lakin ile oluşturulan şatafatlı cümleler yerine done odaklı proje sunumları yer almalıdır. Bu uygulama siyaset arenasına ayrı bir ahenk getirirken ayni zamanda yönetim sistemleri üzerine hazırlanan aday adayı projelerini devlet üniversiteleri aracılığı ile tez olarak bunu değerlendirmesi esasında stratejik dönüşümünün icrasında yasamanın bir entelektüel strateji merkez halin gelmesini sağlayacaktır.
Örneğin; terörle mücadele, kaçakçılık ile mücadele, yolsuzluk ile mücadele, yoksulluk ile mücadele, tarım politikalarının kalkınması, şehir politikalarının kalkınması, milli ve manevi değerlerin korunması ve güçlenmesi, iç politikada kalkınma, dış politikada yükselme, ekonomik refah politikaları, teknoloji dönüşümünde yenilik, uzay bilimleri, israf ile mücadele vb. konularda tez üretecek mebusların kazanılması lazımdır.
Sermaye ve sosyal politikalar çoğunluğu ve bil hassa din tüccarları ve müteahhitlerin siyasetten arındırılarak yerlerine milli ruha sahip olan proje üretebilen, fikir, düşünce ve liyakat sahibi aydın kişilerin intikal etmesi lazımdır.