Yıldırım, yaptığı konuşmada, Evlad-ı Fatihan'ın bağımsız Türkiye Cumhuriyeti'nin tapu senedi olduğunu söyledi. Evlad-ı Fatihan'ın, Cumhuriyet'in kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün doğduğu yer olduğunu ifade eden Yıldırım, "Atatürk yedi düvelle mücadele etmiştir. Bu mücadele üzerinden 100 yıl geçti ama bu mücadele bitmedi." dedi.
Yıldırım, şöyle konuştu:
"Bu bir seçim yani. 'Ne var?' diyeceksiniz. Yani ilk defa mı seçim yapıyoruz? Biz 15 seçim yaptık. Hiçbir seçimde bu kadar gerilmedik. Niye geriliyoruz kardeşim? Benim yüreğim sızlıyor yüreğim. Bugün karşımızdakiler PKK'yla oturmuşlar. Sandıkta bize karşı yarışmaya çalışıyorlar. 40 bin şehidimiz var. Bu 40 bin şehidin yüzüne, onların ailelerinin yüzüne biz nasıl bakarız? Evlad-ı Fatihan buna rıza gösterir mi? O halde 14 Mayıs'ta öyle bir ses vereceğiz ki bunlar sokakta dahi gezemeyecekler."
Seçim kararından sonra ABD'den, Avrupa'dan gece gündüz açıklamaların geldiğini kaydeden Yıldırım, "FETÖ bir yanda, PKK bir yanda, PYD bir yanda, YPG bir yanda talimat veriyor. '14 Mayıs'ta kapılar kırılacak, katiller çıkacak. 14 Mayıs'ta kapılar kırılacak adadaki terörist başı çıkacak.' Siz kime güveniyorsunuz? Siz kimden bu cesaret aldınız? Evlad-ı Fatihan'a mı sordunuz? Bedel ödedik. Ödediğimiz bu bedeli hiç kimseye yem etmeyiz." diye konuştu.
Binali Yıldırım, şunları kaydetti:
"Bugün terör var mı Türkiye'de? Niye yok? Çünkü Türkiye içinde değil, onları Suriye içinde, Irak içinde, bulundukları yerde durduruyoruz. Kafalarını kaldıramıyorlar. Niye? İHA'lar var, SİHA'lar var, kahraman Mehmetlerimiz var. Göz açtırmıyorlar. İşte bunların bütün derdi, diyorlar ki '14 Mayıs'ta ne yapacaksanız yapın kafamızı kaldıramıyoruz, sivil insanları öldüremiyoruz.' Şehit cenazeleri gelmiyor. Bütün sermayeleri bu. Değerli kardeşlerim hiç endişe etmeye gerek yok. Biz bu milletin geleceği için hep beraber son ferdimiz kalıncaya kadar mücadele edeceğiz."