CHP'li Tezcan'dan değişim mesajı: Genel başkan ve ben dahil lider kadrosu değişmeli

CHP Aydın Milletvekili Bülent Tezcan, seçimlerin kaybedilmesinin ardından CHP içinde ciddi bir değişim gerektiğini ifade ederek, bu değişimin içinde CHP Genel Başkanlığının da olması gerektiğini söyledi.

CHP Aydın Milletvekili Bülent Tezcan, "13 yıl genel başkanlık yaptıktan sonra, bir kere değişim öncelikle genel başkanla olmalı. Genel başkanla birlikte liderlik kadrosunun değişmesi lazım. Ben de dahil" dedi.

CHP Aydın Milletvekili Bülent Tezcan, seçimlerin kaybedilmesinin ardından CHP içinde ciddi bir değişim gerektiğini ifade ederek, bu değişimin içinde CHP Genel Başkanlığının da olması gerektiğini belirtti.

"LİDERLİK KADROSUNUN TAMAMEN DEĞİŞMESİ GEREKİYOR"

Bülent Tezcan, seçimin kaybedilmesi ile birlikte artık değişimin şart olduğunu, seçmenin motivasyon bulabilmesi için bunun mühim olduğunu ifade ederek, kendisi de dahil liderlik kadrosunun tamamen değişmesi gerektiğini söyledi.

"BU SEÇİMİ KAYBETTİK"

Tezcan,şunları kaydetti:

"Bir kere önce şunu kabul edeceğiz. Bu seçimi kaybettik. Kaybettikten sonra da hiçbir şey olmamış gibi, her şey normalmiş gibi devam etmek mümkün değil. Yani başımızı kuma gömüp yürüyemeyiz. Kayba göre dönüp ciddi durum değerlendirmesi yapmamız lazım. Bu sadece durumu kurtarmak, görüntüyü kurtarmak ya da parti tabanının gazını, ateşini nasıl söndürürüz diye değil. Gerçek anlamda bir muhasebeyi nasıl yaparız, bundan sonraki seçimi nasıl kazanırız?"

BU KARARLI VE RADİKAL BİR DÖNÜŞÜMÜ GEREKTİRİYOR

"Artık bu mesele sadece 2024’teki yerel seçim meselesi değil" diyen Tezcan, "Öncelikle o ama onun daha ötesinde. Ondan sonraki seçimlerde eğer Türkiye'nin kaderini değiştireceksek; Türkiye'yi bu otoriter, popülist rejimin cenderesinden çıkaracaksak CHP’nin tutumunu, iş yapma biçimini, siyaset yapma biçimini tamamıyla değiştirmek zorundayız. Bu, kararlı ve radikal bir dönüşümü gerektiriyor" ifadelerini kullandı.

Tezcan açıklamalarını şöyle sürdürdü:

DEĞİŞİM ÖNCE LİDERLİK DEĞİŞİMİYLE BAŞLAR

"Değişimin içeriğini söyledik. Örgüt, kadro, program, söylem, anlayış, tutum değişikliği diye. Ama değişimin önce bir motoru, heyecanı olması lazım. Bu moral bozukluğunu ortadan kaldıracak bir çıkışa ihtiyaç var. Onun için değişim önce liderlik değişimiyle başlar. Çünkü büyük değişimler liderlik değişimiyle başlamıştır. Aslında 2010 yılında övdüğüm o önemli dönüşüm, liderlik değişimiyle başladı.

GENEL BAŞKANLA BİRLİKTE LİDERLİK KADROSUNUN DEĞİŞMESİ LAZIM, BEN DE DAHİL

Rahmetli Deniz Bey’in davaya çok büyük katkıları oldu. Çok iyi bir siyasetçiydi. Ama o da tıkanmıştı. 2010 yılında Kemal Bey'in gelişi morali, motivasyonu, büyük dönüşümün altyapısını hazırladı. Heyecan olmadan dönüşüm olmaz. Hele de böyle büyük bir travmanın yaşandığı yerde, 13 yıl genel başkanlık yaptıktan sonra, bir kere değişim öncelikle genel başkanla olmalı. Genel başkanla birlikte liderlik kadrosunun değişmesi lazım. Ben de dahil.

Yani hiç kimse bu süreç içerisindeki sorumluluğunu kenara bırakıp, “Şu değişsin ama ben kalayım” deme hakkına sahip değil. Tekrar görev düşerse tekrar yaparız ama bu bilinçle yaparız.

CHP’nin 1970’lerdeki değişimi, liderlik değişimiyle oldu. Bir kadro hareketi başladı. Bülent Ecevit, programındaki dönüşümü genel başkan olduktan sonra sağladı. Deniz Bey'den sonra, parti 2010 yılında Kemal Bey'in gelmesiyle bu önemli değişiklikleri sağladı. Şimdi artık değişim kapasitesinin sonuna geldik. Yeni kapasite ikmali için önce yeni liderlik ihtiyacı var. Onu bir kere net söylememek, etrafından dolanmak demektir.

Siyaset biliminde iktidarın muhafazakarlaşması diye bir bakış vardır. Bu iktidar, sadece ülkedeki iktidar değil. Partilerde de iktidarlar vardır. Ve parti içindeki iktidarlar uzun süre iktidarda kaldıkları zaman kendileri muhafazakarlaşmaya başlarlar. CHP’de de Kemal Bey'in baştaki devrimci liderliği şimdi muhafazakarlaşmaya başladı. İktidarın muhafazakarlaşması sürecini yaşıyoruz. Biz de o muhafazakarlaşmaya katkıda bulunduk, bir dönem parçası olduk. Ve bugün hepimizin cesaretle bunu görüp bu dönüşüme imkan vermemiz lazım.

Parti içi iktidarın, liderliğin, lider kadronun yerleşik alışkanlıkları vardır. Kişiler değişmeden alışkanlıkları değiştirmek zordur. Genel başkanın ilk döneminde bunu anlayabiliriz. Ama 13 yıl sonra en önemli, kazanmaya bizim en yakın olduğumuz, iktidarın da depremden pandemiye, ekonomik krize kadar üç önemli büyük krizi yaşadığı sürecin arkasından yapılan seçimi kaybettik. O zaman sadece liderin dışındaki lider kadrosunun değişmesiyle olmuyor."

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Siyaset Haberleri