Cumhurbaşkanı Erdoğan Türkevi'nde gazetecilerle bir araya geldi!

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, New York'taki Türkevi'nde gazetecilerle bir araya gelerek söyleşi yaptı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ABD ziyareti sonunda New York'taki Türkevi'nde gazetecilerle gerçekleştirdiği söyleşide, BM 78. Genel Kurulu genel görüşmelerine katılmak üzere gerçekleştirdikleri New York ziyaretlerini tamamladıklarını, son derece verimli, yoğun bir ziyaret olduğunu belirtti.

''ULUSLARARASI GÜNDEMİ MEŞGUL EDEN MESELELER HAKKINDA FİKİR ALIŞVERİŞİNDE BULUNDUK''

Ziyaret sırasında, Genel Kurul'a hitabın yanında birçok temas gerçekleştirdiklerini ve çeşitli etkinliklere iştirak ettiklerini belirten Erdoğan, "Genel Kurul görüşmeleri öncesinde, 17 Eylül günü Ahıska Türkleri kardeşlerimizle bir araya gelerek, vatandaşlığa geçen kardeşlerimize kimliklerini teslim ettik. Türk-Amerikan Ulusal Yönlendirme Komitesi'nin toplantısında burada yaşayan vatandaşlarımızla hasret giderdik. 18 Eylül günü düşünce kuruluşu temsilcileriyle yaptığımız toplantıda uluslararası gündemi meşgul eden meseleler hakkında fikir alışverişinde bulunduk." ifadelerini kullandı.

Eşi Emine Erdoğan'ın öncülüğünde dünya ölçeğinde bir harekete dönüşen "Küresel Sıfır Atık İyi Niyet Beyanına" imza attığını anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:

"Aynı gün Amerikan Ticaret Odasının desteğiyle düzenlenen 2023 Concordia Zirvesi'ne hitap ederek, iş dünyasının temsilcilerini kabul ettim. Biliyorsunuz, bu yıl Genel Kurul genel görüşmeleri 'Güvenin Yeniden Tesisi ve Küresel Dayanışmanın Yeniden Canlandırılması' temasıyla yapıldı. 19 Eylül'deki açılış oturumunda Genel Kurul'a hitabımızda insanlığı güvenli ve müreffeh bir geleceğe kavuşturmak için atılması gereken adımlara dikkat çektim. Uluslararası barış ve güvenliğin korunması açısından önem taşıyan uluslararası meselelere dair Türkiye'nin görüşlerini dile getirdim.

Küresel lobiler tarafından her geçen gün daha çok saldırıya uğrayan aile kurumunun korunmasına verdiğimiz önemi ifade ettim. 'Dünya Beşten Büyüktür' çağrımızı bu sene güçlü bir şekilde tekrar vurguladık. Bu çağrımıza verilen desteğin arttığını görüyor, bundan da insanlık adına memnuniyet duyuyoruz. Son olarak BM Genel Sekteri Sayın Guterres de benzer ifadelerle Birleşmiş Milletlerin reform ihtiyacından bahsetti. Küresel sistemin sorunlarını çözme kabiliyeti kayboldukça, bu tespitimizin haklılığı da çok net bir şekilde görülmektedir."

'' TÜRKEVİ DÜNYA LİDERLERİYLE GÖRÜŞMELERE EV SAHİPLİĞİ YAPTI''

Cumhurbaşkanı Erdoğan, New York ziyareti boyunca birçok kabul ve görüşme gerçekleştirdiklerini hatırlatarak, "Bu çerçevede Gürcistan Başbakanı Sayın Garibaşvili, SpaceX ve Tesla'nın kurucusu Elon Musk, Cezayir Cumhurbaşkanı Sayın Tebbun, NATO Genel Sekreteri Sayın Stoltenberg, Polonya Cumhurbaşkanı Sayın Duda, İtalya Başbakanı Sayın Meloni, İsrail Başbakanı Sayın Netanyahu, Yunanistan Başbakanı Sayın Miçotakis, Güney Afrika Cumhurbaşkanı Sayın Ramaphosa ve Malezya Başbakanı Sayın Enver İbrahim ile son derece verimli ve samimi görüşmelerimiz oldu. Bu görüşmelerde hem ülkemizdeki yatırım imkanlarını hem ticari iş birliklerini hem de gündemimizdeki diğer meseleleri ele aldık." dedi.

Amerikan Yahudi Toplumu Çatı Kuruluşları ile de bir araya gelerek, İslam düşmanlığı ve antisemitizimle mücadelede atılabilecek ortak adımları değerlendirdiklerini söyleyen Erdoğan, 2021'de açılışı gerçekleştirilen Türkevi'nin bu yıl da dünya liderleriyle görüşmelere ev sahipliği yaptığını belirtti.

Erdoğan, ziyareti kapsamında Amerikan medya kuruluşlarıyla mülakatları olduğunu bildirerek, yaptıkları görüşme ve temasların başta ülke ve millet olmak üzere tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını diledi.

''BİZ DE BURADA YÜZÜNCÜ YILIMIZIN GURURUNU YAŞAMIŞ OLDUK''

Türkiye Yüzyılı vizyonu ile Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın BM'deki mesajlarını içeren reklamların Times Meydanı'nda gösterildiği hatırlatılarak, "Çok da beğenildi, çok da konuşuldu. Adeta biz de burada yüzüncü yılımızın gururunu yaşamış olduk. Sizden hem genel bir değerlendirme alarak hem de yüzüncü yıla dair mesajlarınızla başlayabilir miyiz?" sorusuna karşılık Erdoğan, şunları söyledi:

"Keşke ben de görme imkanını yakalayabilseydim ama sizden bunu duymuş olmak beni ayrıca mutlu etti. İletişim Başkanlığımız 100. yılımızı burada da tanıtmak için çalışmalar yaptı. Led ekranlarda Türkiye Yüzyılı temalı animasyonlar hazırladık. O meydana giden herkes Türkiye Yüzyılı ile ilgili bu ilanları gördü. New York sokaklarında da arkalarında elektronik panolar taşıyan kamyonlar var biliyorsunuz. Onlarda da 100. yılımıza dair ilanlar yer aldı. Bu çalışmalar 100. yıl gururumuzun dünyaya duyurulması için son derece önemli. Biz de onları görmek isterdik ancak Türkevi'nde yoğun görüşme trafiğimiz vardı. Buraya liderler birbiri ardınca geldi. ABD'de böylesi önemli bir konumda böyle bir Türkevi'ne sahip olmak da gurur verici. Görüştüğüm bütün liderler, 'bizim de böyle bir yerimiz olsa' diyorlardı.

Liderlerle yaptığımız görüşmede konumu ve manzarası itibarıyla Türkevi'nin hakikaten cazibesi onları da cezbediyor. Bu vesileyle merhum Demirel'e de İhsan Sabri Çağlayangil'e de Allah'tan rahmet diliyorum. Çünkü onlar buranın ilk adımlarını attılar. Daha sonra biz de yan taraftaki yeri satın almak suretiyle ikisini birleştirdik ve burayı aldık. Burada Sayın Mevlüt Çavuşoğlu'nun da emeği oldu ve böylece 32-33 katlı bir Türkevi'ne sahip olduk. Birleşmiş Milletler binasının tam karşısında, burada bu tür yerleri bulmak hele hele Amerika'da kolay değil. Ama Allah'a hamdolsun bize böyle bir yeri lütfetti. Şu anda burada bütün bu görüşmelerimizi çok rahat yapıyoruz. Eskiden gelirdik, Birleşmiş Milletlerde bir yer verirlerse verirler ve orada işte görüşmelerimizi odalarda vesaire yapmaya gayret ederdik. Ama şimdi artık evimizde, rahatlıkla bu görüşmeleri yapıyoruz. Mutluyuz, memnunuz ve gururluyuz. O meydandaki durumu da keşke görebilseydik."

''90 NOKTAYI VURMALARI ZATEN BUNLARIN İŞİNİ BİTİRDİ''

Azerbaycan'ın Karabağ'daki ayrılıkçı Ermeni güçlerine yönelik başlattığı anti-terör operasyonunun 24 saat geçmeden başarıyla tamamlandığı hatırlatılarak, Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan'ın yaptıkları ve uyguladıkları arasında bir tutarsızlık olup olmadığı sorulan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Paşinyan'ın Cumhurbaşkanlığı Göreve Başlama Töreni'ne katılmasının önemli bir gelişme olduğunu söyledi.

Karabağ'daki operasyonun Ermenistan Devleti ve Paşinyan ile alakalı olmadığını söyleyen Erdoğan, şunları belirtti: "Bu bir yerde Karabağ'daki çapulcu Ermeni takımıyla alakalı bir konudur. Onların da malum kendilerine göre bir cumhurbaşkanlığı seçimi yapma girişimi ciddi manada hem Paşinyan'ı hem de Azerbaycan'ı rahatsız etti. Çünkü Azerbaycan bu olaya 'halen devam eden bir süreci bunlar ateşliyor' diye baktı. Bu arada bir de tabii kardeşlerimizi bunların şehit etme girişimi, olayı çok daha farklı bir yere doğru taşıdı. Uyarılar yapıldı ama bütün bu uyarılara rağmen bunlar kendilerine çekidüzen vermediler. Tam aksine süreci devam ettirdiler. Devam ettirince Azerbaycan da adımını attı ve süreci fazla uzatmadan oradaki operasyonlarını tamamladılar.

Operasyonu tamamladıktan sonra da yaklaşık 90 önemli noktayı vurduklarını bana söylediler ve 90 noktayı vurmaları zaten bunların işini bitirdi. Ve 'bütün araç, gereç, mühimmat, şu, bu vesaire bunları vereceksiniz' dediler ve onları vermeye başladıkları gibi bir diğer taraftan da çekilmeleri gerekli olan yerlerden de çekilme sözünü aldılar ve çekilmeye de başladılar. Milli Savunma Bakanımız Yaşar Güler görüşmelerini yaptı ve bugün ben de İlham gardaşımla görüşmelerimi yaptım. O da bu noktada hem Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda yaptığım konuşmadan dolayı teşekkürlerini bana iletti hem de 'artık orada bir daha bunlar herhalde nefes alamazlar' dedi. 'İşi şu anda bitirdik. Bir sıkıntı yok.' dedi ve noktayı koyduk."

''İZMİR TEKNOFEST'E DE BÜYÜK İHTİMALLE GELECEK''

New York'taki görüşmelerinde en dikkati çekenlerden birinin Elon Musk ile yaptığı görüşme olduğu ifade edilerek, buna ilişkin değerlendirmesi sorulan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları dile getirdi:

"Musk ile gerek Tesla'nın Türkiye'de yatırım yapması gerekse uzay çalışmalarında müşterek adım atma konularını görüştük. Arkadaşlarımızla bir çalışma inşallah yapacaklar. Ben kendisini İzmir TEKNOFEST'e davet ettim. İzmir TEKNOFEST'e de büyük ihtimalle gelecek. Yanında genel müdürü de vardı ona da talimatı verdi ve özellikle de Efes'e vurgu yaptı. 'Ben İzmir'in methini duydum ve İzmir TEKNOFEST'e katılmaya çalışacağım.' dedi. Arkadaşlarımız da kendileriyle irtibat halinde olacaklar. İnşallah İzmir'e gelirse gençlerimizi çok çok cezbeden bir İzmir TEKNOFEST'i olur.

Türkiye'nin İHA ve SİHA'larını takip ettiğini ve başarılı bulduğunu anlattı. Ülkemizin son yıllarda teknoloji alanında elde ettiği başarıların farkında ve bilincinde. Bu da yatırımlarını Türkiye'ye taşıması için itici güç olacaktır. Sadece Musk değil, bu konulardaki başarılarımızı artık bütün dünya takdir ediyor. Akıncımız, Kaanımız, Kızılelmamız, ATAK'tan Hürküş'a varıncaya kadar her adım çok yakından izleniyor ve ses getiriyor. Sadece savunma sanayi sektöründe olanlar değil, ülkelerin halklarına varıncaya kadar attığımız adımların ne kadar ilgiyle izlendiğini görmek bizi memnun ediyor. Azerbaycan'da gerçekleştirilen TEKNOFEST'te yerli ve milli teknolojilerimizin ne kadar bilindiğini ve milletimizi gururlandırdığına şahit olduk."

Musk'a ziyaretinde hediye ettiği kitapların sosyal medyada en çok konuşulan hadiselerden biri olduğu ve kitaplarla alakalı aralarında bir sohbet geçip geçmediği sorusuna Erdoğan, şu yanıtı verdi:

"Biz kendisine dört kitap hediye ettik. O koltuğunun altına iki tanesini sıkıştırabilmiş. 'Daha Adil Bir Dünya Mümkün' ve 'BM Reformu: Uluslararası İş Birliğine Yeni Bir Yaklaşım' kitaplarımız elinde. Biliyorsunuz 'Daha Adil Bir Dünya Mümkün' kitabımızda, 'Dünya Beşten Büyüktür' felsefesi ile yola çıkmış, dünyanın geleceğini etkileyecek alanlarda insanlığın kaderinin yalnız beş ülkenin insafına bırakılmasının doğru olmadığını vurgulamıştım. "BM Reformu: Uluslararası İş Birliğine Yeni Bir Yaklaşım" kitabımızda ise bizim neden BM reformu yapılmasını istediğimizi, somut gerekçeler ve önerilerin ışığında anlatıyoruz. Biz o kitaplara yazdığımız her tespitin, her önerinin kıymetinin uluslararası toplum tarafından anlaşılacağından eminiz. Biz tüm önerilerimizde ve adımlarımızda samimiyiz çünkü."

"DERSİMİZİ ÇALIŞTIK''

"Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'ndaki konuşmanız dikkat çekici bir konuşmaydı. Bu konuşmanın bütün dünya medyası tarafından ilgiyle karşılanması ve sosyal medyada yankı bulmasıyla ilgili ne düşünüyorsunuz?" sorusu üzerine, "Dersimizi çalıştık. Buraya gelirken yan gelip yatmadık. Hangi konular üzerinde duracağız? Bunları çalıştık. Liderlerle görüşmeyi yaparken hepsinin söylediği şu oldu, 'Yani değinmedik konu bırakmadın.' Malezya Başbakanı Enver İbrahim de 'Cuma günü ben de bunun devamını yapacağım.' dedi." şeklinde konuştu.

Dünyanın birçok sıkıntısının olduğunu, değinilmesi gereken konular bulunduğunu belirten Erdoğan, şunları kaydetti: "Bu konular noktasında da mesela çok arzu ederdim ama dinleyemedim, Brezilya Devlet Başkanı Lula'nın konuşması da beğenilmiş. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu bu sene değişen dünya iklimi içerisinde dikkatleri üzerine çekmesi gereken bir Milletler Genel Kurulu. Bu konuda da Türkiye olarak bizim mesajlarımız önem arz ediyor. Bunu da başarmamız gerekiyor. Eğer bunu başarabildiysek, bu konuda dünyaya mesajlarımızı verebildiysek ne mutlu bize."

Çıktıkları bütün kürsülerde gerçeği ve doğruyu anlattıklarını, hakkı savunduklarını dile getiren Erdoğan, BM Genel Kurulunda kurdukları her cümleyi milletten aldıkları istikametle oluşturduklarını belirtti.

Erdoğan, "Onların bize gösterdiği hedefe yürümek noktasında hiçbir zaman tereddüt etmedik. Sosyal medyadaki ilgi de bizim açımızdan şaşırtıcı değil. Her zaman milletimizin desteğini hissettik, her mecrada bu desteğin hakkını vermek için mücadele ettik. Mücadelemiz sürüyor." dedi.

''TÜM DÜNYANIN DA SORUNU OLAN YÜKSEK ENFLASYONLA MÜCADELE BİZİM DE PROGRAMIMIZIN ANA HEDEFLERİNDEN BİRİ''

"Açıklanan Orta Vadeli Program sonrası enflasyonda belirgin düşüşü ne zaman görebiliriz, sizin bu konudaki öngörünüz nedir?" sorusuna Erdoğan, şu yanıtı verdi:

"Enflasyonla ilgili olumlu gelişmeler öyle zannediyorum ki önümüzdeki yılın ilk çeyreğinde bunu görmeye başlarız. Önümüzdeki yılın ilk çeyreğinde neticesini almaya inşallah başlarız. Şu anda hayırlı işaretler var. Gerek Hazine ve Maliye Bakanım Mehmet Şimşek gerek Hazine'deki arkadaşlar gerekse Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan, onlar bu noktada önümüzdeki yılın ilk çeyreği itibarıyla olumlu neticeleri almaya başlayacağımızı söylüyorlar. Biz de onlara güveniyoruz, inanıyoruz. Orta Vadeli Programı açıkladıktan sonra Türk ekonomisine yönelik artan ilgiyi G20 toplantısında da görmüştük. ABD'de bu ilginin artarak devam ettiğini görmek bizi memnun etti. Bu nedir? Türkiye ekonomisine duyulan güvenin göstergesidir. Hükümetimizin ortaya koyduğu hedeflerin gerçekçi olduğunun ve Türkiye'nin bunlara ulaşabileceğinden kimsenin şüphesi olmadığının kanıtıdır."

Orta Vadeli Program'ın çeşitli ayaklarının bulunduğuna işaret eden Erdoğan, şöyle konuştu:

"Tüm dünyanın da sorunu olan yüksek enflasyonla mücadele bizim de programımızın ana hedeflerinden biri. Bunu neyle sağlayacağız, mali disiplinle, yapısal reformlarla ekonomimizi her türlü fırtınaya dayanıklı hale getireceğiz. Biz bunu daha önce yaptık, yine yaparız. Programımızın en önemli ayaklarından biri de yabancı yatırımın ülkemize çekilmesi. Sadece programı hazırlayıp, duyurmak bile yabancı yatırımcılarda iştah oluşturdu. Bu rüzgarı arkamıza alarak hedeflerimize doğru hızla yürüyeceğiz."

''PUTİN'E KARŞI OLUMSUZ BİR TAVRI TAŞIMIYORUZ''

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "BM Genel Kurulu'nda verdiğiniz öne çıkan mesajlardan biri de tahıl kriziyle ilgili Türkiye'nin girişimiyle küresel açlığı önlediğinize dair verdiğiniz mesajdır. Bu konuyla ilgili G20'den önce Soçi Buluşmasında Putin'le yaptığınız görüşmenin tavrı, Birleşmiş Milletler marjına yansıması nasıl oldu?" sorusu üzerine, şunları kaydetti:

"Gerek liderler gerekse başbakanların Putin'e karşı olumsuz tavırları var. Tabii biz aynı tavrı taşımıyoruz, yansıtmıyoruz. Bu tavırları doğru da bulmuyorum. Çünkü Rusya sıradan bir ülke değil. Gerek yüz ölçümüyle olsun gerek dünyadaki konumuyla olsun Rusya'nın bir yeri var. Dolayısıyla da şu anda tahıl üretiminde Rusya hemen hemen dünyada sayılı ülkelerden bir tanesi. Şimdi böyle bir ülkeyi görmezden gelemezsin. Karadeniz Tahıl Girişimi sayesinde Ukrayna'dan 33 milyon ton tahıl sevkiyatı yapılabildi. Şimdi de 1 milyon ton rica minnet gönderecek. Biz diyoruz ki yakın markajda tutmak suretiyle bunu belki artırma imkanı da olabilir. O, 'Katar'ı da buna dahil edelim, Katar'ı da dahil etmek suretiyle biz bu tahılı un haline dönüştürelim. Ama Avrupa'ya yok, ihtiyacı olan Afrika ülkelerine bilabedel gönderelim.' dedi. Şimdi biz de bu çalışma içindeyiz. Katar'la da bu konuyu konuşacağız ve bu adımı da bu şekilde atacağız.

Biz Rusya'yla olan münasebetlerimizi olumlu bir şekilde götüreceğiz. Çünkü bizi çok çok ilgilendiren konu, Trakya'nın doğal gazda bir hub olmasını önemsiyoruz. Şu anda da doğal gaz itibarıyla neredeyse doğal gazımızın yarısını Rusya'dan temin ediyoruz. Yani arttırmaksa biz arttırabiliriz. Bize o imkanı verir. Avrupa doğal gazda ciddi bir sıkıntının içerisinde. Biz ise hamdolsun şu ana kadar sanayide vesaire doğal gazda bir sıkıntı yaşamadık. Şimdi kış mevsimi geliyor. Böyle bir sıkıntıyı yine yaşamayacağız inşallah."

''BURASI BİZİM İÇİN ÇOK CİDDİ BİR GÜÇ MERKEZİ HALİNE DÖNÜŞECEK''

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir de Ataşehir'de İstanbul Finans Merkezi'ndeki binalardan birini enerji piyasası merkezi yapmak istediklerini belirterek, şöyle konuştu: "Ama bunu söylerken sadece doğal gazın koordine edildiği bir yer değil. Doğal gaz, elektrik enerjisi ve madenlerin sevkiyatının yapılacağı, yani adeta Londra piyasası, Hamburg piyasası herhangi bir üründe neyse Ataşehir'deki İstanbul Finans Merkezi'ni bu hale dönüştüreceğiz. Burası bizim için çok ciddi bir güç merkezi haline dönüşecek. Peki bu noktada tahıl koridorunun tekrar açılma ihtimali var mı? Ben umutluyum. Sayın Putin'le bunları görüşeceğiz, konuşacağız. Yani bunu peyderpey artırma yoluna gideceğimizi ümit ediyorum."

''İSRAİL'LE ENERJİ SONDAJ ÇALIŞMASINI BAŞLATACAĞIZ''

Erdoğan, "İsrail Başbakanı Netanyahu'yu kabulünüzde enerji işbirliği konuları gündeme geldi mi? İsrail-Filistin sorununun çözümüne dair ne gibi mesajlar verdiniz? Kendisinin bir Türkiye ziyareti söz konusuydu ama bir rahatsızlığı oldu. Acaba takvim belli oldu mu?" sorusuna, şu yanıtı verdi:

"Konuştuk, ifade ettiğiniz gibi bir rahatsızlık sebebiyle o zaman gelemedi ama şimdi ben kendisine, 'Siz bu ziyareti bir gerçekleştirin, ardından da ben ekibimle İsrail ziyaretini gerçekleştireyim' dedim. Yani mutabık kaldık. İnşallah çok fazla gecikmeden bu adımı atacağız ve birinci derecede enerji konusu olmak üzere İsrail'le enerji sondaj çalışmasını başlatacağız. Sadece Türkiye'ye değil, Türkiye'den aynı zamanda Avrupa'ya da enerji nakil hatlarını işletmeye başlayacağız."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin 9,5 milyar dolar toplam ticaret hacmi bulunduğunu, bu toplam ticaret hacmini de ilk etapta 9,5 milyar dolardan asgari 15 milyar dolara çıkarmak için mutabakata vardıklarını bildirdi.

"Bu adımı da atacağız. Aynı zamanda uluslararası siyasette de beraber neler yapabiliriz bunları da görüşme, konuşma fırsatımız oldu." diyen Erdoğan, özellikle enerji işbirliklerinin Türkiye'yi çok daha farklı yerlere taşıyabileceğini kaydetti.

Erdoğan, "Kendileriyle bu konudaki potansiyelimizi konuştuk. İki ülke arasındaki farklı alanlardaki işbirliklerini artırmak için bu bakanlarımızın yer alacağı bir mekanizma kurulmasının faydasını anlattık. Enerji, turizm ve teknoloji gibi alanlarda yeni işbirlikleri tesis etmek için iki ülkenin birlikte çalışması mümkün." dedi.

''UMUDU DA YİTİRMEDEN DEVAM ETMEMİZ LAZIM''

"Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'na 13'üncü kez hitap ettiniz. Kararlı bir şekilde 'Birleşik Milletlerin yapısı değişmeli, Güvenlik Konseyi başta olmak üzere değişmeli' diye ifade ediyorsunuz. Bu konuda kısa ve orta vadede somut gelişmeler olacağını düşünüyor musunuz?" sorusu üzerine Erdoğan, uluslararası atılan adımlarda süratle netice almanın mümkün olmadığını belirtti.

Erdoğan, "Ama biz şuna inanıyoruz. Hani bizde güzel bir söz var ya, 'Et-tekraru ahsen velev kane yüz seksen' bunu yapmamız lazım. Umudu da yitirmeden devam etmemiz lazım. Çünkü biz bunu söyledikçe bakıyoruz ki dünyada da yankıları artarak devam ediyor. Bu biraz da Türkiye'nin gücüyle alakalı. Ne kadar güçlenirsek, ne kadar her alanda güç bulursak, bu çağrımız da karşılığını o kadar fazla bulacak. Onun için Türkiye'nin gücü çok önemli. Sizlerin kalemleri, ekranlar önemli. Bütün buralardaki yansımalar dünyada Türkiye'nin gücünü de artıracaktır. Yansımalarını da ona göre çok çok daha fazla artıracaktır diye düşünüyorum." ifadesini kullandı.

''BM GENEL SEKRETERİ VE ABD BAŞKANI DAHİL BİRÇOK AKTÖRÜN KÜRESEL SİSTEMİN YETERSİZLİĞİNİ DİLLENDİRİYOR OLMASI ÖNEMLİDİR''

İkinci Dünya Savaşı'nın küresel atmosferine uygun inşa edilen küresel sistemin artık yetersizliğini iyiden iyiye ortaya koyduğuna dikkati çeken Erdoğan, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin barışın değil, restleşmelerin konuşulduğu bir zemin olduğunu vurguladı.

Bunun dünya barışı için tehlikeli olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, şöyle devam etti:

"Birleşmiş Milletler önerdiğimiz reformları yapamaz ve kendini zamanın ruhuna uygun hale getiremezse barışı koruma misyonunu sağlayamaz. Rusya-Ukrayna savaşı bunun en somut örneğidir. BMGK üyeleri savaşın aktörü olduğunda Birleşmiş Milletler sistemi etkisiz hale geliyor. Aslında biz bunun işaretlerini yıllar önce görmüş ve 'dünya beşten büyüktür' mesajımızı bütün dünyaya ilan etmiştik. Şimdi BM Genel Sekreteri ve ABD Başkanı dahil birçok aktörün küresel sistemin yetersizliğini dillendiriyor olması önemlidir."

Küresel sistemin yenilenmesi meselesinin samimiyetle ele alınması gereken bir konu olduğunu anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, dünyanın tamamına barış, güvenlik, istikrar ve refah üreten bir sistemin aciliyetle oluşturulmasının dünya barışının korunması için elzem olduğunu söyledi.

Kapsayıcı ve insanlığı kucaklayıcı uluslararası sistemin bugün birçok coğrafyada görülen çatışmaların, iklim krizlerinin ve göçün neden olduğu insanı dramların bertarafının anahtarı olacağını dile getiren Erdoğan, "Aksi durumda Birleşmiş Milletler sistemi çözümün değil, çözümsüzlüğün kaynağı haline gelir ki bu dünya üzerindeki kaosu derinleştirir. 'Daha adil bir dünya mümkün' tezimizin farklı kesimlerce sahiplenilmesi, bu ihtiyacın karşılanması yolunda atılacak ilk adım olabilir. Biz davetimizi yineliyoruz ve her yerde 'dünya beşten büyüktür' demeye devam ediyoruz." ifadesini kullandı.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Siyaset Haberleri