14 Mayıs seçimlerini değerlendiren Sözcü gazetesi yazarı Deniz Zeyrek, Recep Tayyip Erdoğan'ın seçim dili stratejisine değindi. Zeyrek, "Bu işi o kadar abartıyordu ki, içeriğinin yalan olduğunu bile bile montaj videolar gösterip 'Karayılan Kılıçdaroğlu'nu alkışlıyor', 'Diyanet'i kapatacaklar', 'Öcalan'ı serbest bırakacaklar' gibi yanlış bilgileri dolaşıma sokuyordu" diye yazdı.
Erdoğan'ın mitinglerinde kullandığı bu seçim propagandasında muhalefetin derinleşen yoksulluğu, ekonomik krizi, hukuksuzlukları bir tarafa bırakıp Erdoğan'ın yaydığı yalan yanlış bilgilerle baş etmeye çalıştığını belirten Zeyrek "14 Mayıs seçim sonuçları gösterdi ki, sonradan vatandaşlık almış göçmenlerin/yabancıların sayısı konusundaki belirsizlik had safhada. Sandıktan çıkan ama YSK'ya yansımayan muhalefet oyları inanılır gibi değil. Deprem bölgesindeki oy kullanımıyla ilgili şaibeler bitmiyor. 20 bine yakın sandıkta katılımla ilgili soru işaretleri var. Muhalefet her şeyi bırakıp bu alana yoğunlaşmalı, açıkları kapatmalı... Uzatıp iyice canınızı sıkmak istemem. Ancak 'ben küstüm oynamıyorum, sandığa gitmeyeceğim' gibi umutsuz cümleler kuruyorsanız, unutmayın ki köprüden önceki son çıkışı kaçıracaksınız ve o zaman 'her şey çok daha kötü olacak'" dedi.
Zeyrek, yazısının sonunda ise sandığa gitmeyi düşünmeyen seçmene seslenerek, "ben küstüm oynamıyorum, sandığa gitmeyeceğim" gibi umutsuz cümleler kuruyorsanız, unutmayın ki köprüden önceki son çıkışı kaçıracaksınız ve o zaman "Her şey çok daha kötü olacak"." dedi.
Yazının tamamını buradan okuyabilirsiniz.