Son zamanlarda artan şiddet olaylarına değinen Dervişoğlu, devletin bu mücadelede öncü olması gerektiğini vurgulayarak, mevcut yasaların yetersizliğine dikkat çekti. Dervişoğlu, "Devleti yönetenler, toplumun huzuru ve güvenliği adına bu mücadelede öncü rolü üstlenmek zorundadır. Ancak bugün görüyoruz ki, mevcut yasalar etkin uygulanmamakta, ceza infaz sistemindeki aksaklıklar şiddeti caydırmak yerine teşvik etmektedir. Kadınların koruma talepleri karşılanmamakta, alınan tedbir kararları kağıt üzerinde kalmaktadır" dedi.
"ŞİDDET NORMALLEŞME EĞİLİMİ GÖSTERİYOR"
Şiddeti yalnızca bireysel bir sorun olarak görmenin yanlış olduğunu belirten Dervişoğlu, bu durumun toplumun tamamını derinden yaralayan bir vicdan yarasına dönüştüğünü ifade etti. "Kadına yönelik şiddet, aile içi şiddet, çocuğa yönelik şiddet, medyada ve dijital platformlarda yaşanan taciz ve zorbalıklar, aynı köklere dayanan bir sistem sorunudur. Çözüm, toplumsal cinsiyet eşitliği ve farkındalık gibi temel konularda adım atılmasını gerektirir" diye konuştu.
"ŞİDDETLE MÜCADELE ORTAK BİR İRADENİN ÜRÜNÜ OLMALI"
Hükümete çağrıda bulunan Dervişoğlu, şiddetin önlenmesinin ertelenemez ve ihmale gelmez bir insanlık görevi olduğunu vurguladı. "Bugün alınmayan önlemler, yarının toplumsal felaketlerinin temelini oluşturacaktır. Şiddetle mücadele yalnızca kadınları veya çocukları değil, toplumun her kesimini kapsayan bir sorumluluk alanıdır. Hep birlikte daha eşitlikçi ve daha yaşanabilir bir Türkiye'yi inşa edebiliriz" ifadelerini kullandı.
Dervişoğlu, çalıştay sonucunda oluşturulan raporun, sadece bir siyasi hareketin ürünü değil, toplumun her kesimine ulaşmayı amaçlayan bir yol haritası olduğunu belirterek, İYİ Parti'nin bu konuda kararlı bir mücadele başlatacağını duyurdu.