Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Milli Türk Talebe Birliği Genel Kurulunda konuştu. Erdoğan kendisinin de görev aldığı Milli Türk Talebe Birliği Genel Kurulunda yaptığı açıklamalarda dünyadaki gelişmelere de değindi.
GENİŞ BİR YELPAZEYİ İÇİNDE BARINDIRIYOR
Milli Türk Talebe Birliğinin kuruluşunun 1916 yılına kadar uzandığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, burada kutlu mücadeleyi sürdüren herkese şükranlarını sunarak konuşmasına başladı. Milli Türk Talebe Birliğinin dönem dönem kapatıldığını ve son olarak 12 Eylül 1980 darbesinin enkazında kaldığını dile getiren Erdoğan, birliğin 2008 yılında yeniden faaliyete geçtiğini ve 107 yıllık tarihiyle maziden atiye bir köprü niteliğinde olduğunu vurguladı.
Milli Türk Talebe Birliğinin Kıbrıs, Hatay, Kerkük ve Ayasofya'nın ibadete açılmasından Büyük Türkiye Vizyonuna kadar geniş bir yelpazeyi içine aldığını belirten Erdoğan, buranın milliyetçi gençleri kucaklayan vasfını koruduğunu ifade etti.
İSRAİL'E SERT TEPKİ
Konuşmasında birlik ve beraberlik vurgusu yapan Erdoğan, ''Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız ve hep birlikte Türkiye olacağız.'' sözleriyle gençlerin geleceğe güçlü bir biçimde hazırlanması gerektiğini dile getirdi.
İsrail ve Filistin arasında yaşanan savaşa da dikkat çeken Erdoğan, Müslümanların yaşanan olaylara layık olmadığını söyledi. Batı dünyasının 7 Ekim'deki Hamas çıkışını öne sürdüklerini söyleyen Erdoğan, İsrail tarafından öldürülen 13 bin kadın, çocuk ve yaşlının olduğunu ve bunun neden konuşulmadığını vurguladı.
''TÜRKİYE ATEŞ ÇEMBERİNİN İÇİNDE''
Ülke meselelerine kafa yoran bir gençliğin yetişmesi gerektiğine de değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, yetişecek olan yeni neslin kendilerine emanet olduğunu belirtti. Kendisinden yeni bir Türk Talebe Birliğinin inşası için de ricada bulunulduğunu dile getiren Erdoğan, bu ricanın dikkate alınacağını da söyledi.
İnsanlığın en eski miraslarını barındıran bir coğrafyada bulunduklarını ifade eden Erdoğan bu durumun birçok sıkıntıyı da beraberinde getirdiğini ve Türkiye'nin bir ateş çemberi içerisinde yer aldığını belirtti. Erdoğan haçlı hilal anlayışının devam ettiğini dile getirerek, Türk ve İslam lokomotifi durumunda olan Türkiye'nin amaçlarına ulaşmasının engellenmeye çalışıldığının da altını çizdi.
''TÜRKİYE KENDİ SINIRLARINDAN İBARET DEĞİL''
Dünya'da yaşanan gelişmelerle ilgili konuşan Erdoğan Türkiye'nin sadece kendi sınırlarından ibaret olmadığını ve çevreye gönül coğrafyası ile bakılması gerektiğini vurgulayarak, Suriye, Irak, Kıbrıs, Balkanlar, Güney Asya, Doğu Akdeniz, hatta dünyanın çeşitli yerlerinde yaşayan 7 milyon Türk vatandaşı ve Gazze meselesine de bu gözle bakılması gerektiğini ifade etti.
İsrail'in Filistin'de hunharca insanları katlettiğini dile getiren Erdoğan, Türkiye'nin güçlü olmak zorunda olduğunu vurguladı. Son yıllarda, dünyada birçok insani krizin yaşandığını ifade eden Erdoğan, Suriye'nin darmadağın, Irak'ın kırılgan ve İsrail'in de bölgedeki her devleti tahrik ettiğini söyleyerek ABD ve Avrupa ülkelerinin hiç bir şeyi umursamadığını söyledi.
''DÜNYADAKİ PROTESTOLAR UMUT VERİCİ''
Erdoğan konuşmasında, İslam ülkelerinin de güçlü bir duruş sergilemediğini de belirterek Karabağ'da elde edilen neticenin Gazze'de elde edilemediğini burada böyle bir güç birliğinin bulunmadığını kaydetti. Ancak, dünya ülkelerindeki halkların yaptığı eylemlerle bir uyanış yaşandığını da söyleyen Erdoğan, bu durumun umut verici bir gelişme olduğunu ifade etti.
Gazze'ye yapılan yardımların devam ettiğini de konuşmasında dile getiren Erdoğan, her şerde bir hayır olduğuna işaret ederek burada dökülen kan ve göz yaşının boşa gitmeyeceğini ve burada bir mucizeye tanıklık edileceğini dile getirdi.