Ersan Şen, 16 Temmuz 1966'da Nevşehir'de hayata gözlerini açtı. İstanbul'a taşınmadan önceki çocukluk ve gençlik yılları, Nevşehir, Avanos ve Çalış Kasabası'nda geçti. Kabataş Erkek Lisesi'nden 1983 yılında mezun olduktan sonra Marmara Üniversitesi'nde hukuk eğitimi aldı ve lisans eğitimini başarıyla tamamladı.
1987 yılında üniversite hayatını tamamlayan Şen, akademik kariyerine İstanbul Üniversitesi'nde araştırma görevlisi olarak atıldı. Marmara Üniversitesi'nde 1989 yılında yüksek lisans, aynı üniversiteden 1994 yılında doktora derecesini elde etti. 1998 yılında profesör unvanını kazandı.
Aynı zamanda İstanbul Barosu'na kayıtlı bir avukat olan Şen, şu anda İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'nde Kamu Yönetimi ve Hukuk Bilimleri bölümlerinde ders vermeye devam etmektedir. Kamu Yönetimi Anabilim Dalı Başkanlığı, Hukuk Bilimleri Anabilim Dalı Başkanlığı gibi idari pozisyonlarda bulunmuştur.
Ceza Hukuku ve Ceza Muhakemesi Hukuku konularında uzman olan Şen, bu alanlarda kaleme aldığı birçok kitap, makale ve çeviri ile tanınır. Aynı zamanda Türk Ceza Hukuku Derneği üyesidir.
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN, ERSAN ŞEN OLAYI NEDİR?
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, muhalefetin ekonomideki zorluklar konusundaki eleştirilerine yanıt verirken, IMF üzerinden yapılan eleştirilere karşı çıktı. Erdoğan, ekonominin sağlıklı bir şekilde ilerlediğini ve planlarına sadık kaldıklarını belirterek, "Milletin yolu mu yiyecek?" diyen hukuk profesörü Ersan Şen'e de sert tepki gösterdi.
Erdoğan, Profesör Ersan Şen için, "Milletin yolunu yemek bir şey ifade etmez, ancak yol sayesinde üretim artar, ülke kalkınır; demek ki size bunları öğretmediler!" şeklinde konuştu.
ERSAN ŞEN NE DEMİŞTİ?
Ersan Şen, son günlerde bir televizyon programında yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullanmıştı: "Köprüler, barajlar, havalimanları bu sorunları çözmez. Soğan ve patatesin fiyatını söyle diyorlar. Düşünün, baraj yok, havalimanı yok, TOGG yok, uçak gemisi yok, 'Domates, patates kaç para?' diyorlar. Bu kişi profesör! Gerçekten de bu bir çürüme işareti... Öncelikle, bu profesörlük millete ne kazandırır ki... Eğitimde eksik, sağlıkta eksik, ulaşımda eksik, adalette eksik, emniyette eksik... Ve sonra neymiş? Domates, patates. Maalesef, bu unsurlar olmadan sizin domatesiniz, patatesiniz olmaz."