ÖZEL HABER: MUHAMMED AYBER
Geçtiğimiz 14 Mayıs Milletvekilliği Genel Seçimleri’nde genç adaylar yaptıkları çalışmalarla dikkatleri üzerlerine çekmişlerdi. Ankara siyasetinin genç isimlerinden olan İYİ Parti Ankara 3. Bölge Milletvekili Adayı, İYİ Parti GİK Üyesi ve İYİ Parti Ankara İl Gençlik Kolları Başkanı Fatih Koca siyasette genç olmanın avantajlarını ve dezavantajlarını anlattı.
1. Genç bir siyasi aktör olarak yaşadığınız sıkıntılar nelerdir?
Siyasete çok erken yaşta başladım. Önce hali hazırda ikamet ettiğim Sincan’da İlçe Gençlik Kolları’na dahil oldum. Orada 2 sene İlçe Başkanlığı yaptım. Ardından Gençlik Kolları İl Başkan Yardımcılığı, akabinde Ankara Gençlik Kolları İl Başkanlığı görevlerini üstlendim. 2 yılı aşkın süredir de bu görevimi sürdürüyorum. Genç yaşta siyasete girmenin güzellikleri olduğu kadar zorlukları da var. Özellikle gençlik kollarındaysanız bunları yaşayabiliyorsunuz. Biz gençlerin sıkıntıdan ziyade yaşanan veya yaşanacak olaylarla alakalı tecrübe eksiklikleri oluyor. Bunu da aşmanın en güzel yolu, cesur bir şekilde yapacağınız işe odaklanıp partiniz için en iyisini yapmak. Biz bu yönden çok şanslıyız zira eksikliklerimizi hoşgörüyle karşılayan, bizi cesaretlendiren, önümüzü açan bir Genel Başkanımız var. Gençler olarak bu tecrübe eksikliklerini hızlıca giderip kendimizi geliştirmemizdeki en büyük destekçimiz kendisi.
2. Ankara'nın en genç vekil adaylarından biriydiniz. Seçim süreci sizin için nasıl geçti?
“MUAZZAM BİR İLGİ VE TEVECCÜHLE KARŞILANDIK”
Seçim süreci bizim için çok olumlu geçti. İl Başkanlığımızın ardından parti üyelerimiz ve Genel Başkanımız tarafından böyle bir görevin tevdi edilmesi bizi oldukça mutlu etti. Seçim bölgemiz olan 3. Bölgede muazzam bir ilgi ve teveccühle karşılandık. Sizin de dediğiniz gibi genç aday olmamız belki de bu ilginin en belirgin sebeplerinden oldu. Tüm programlarımız neşeyle, keyifle; sıkmadık el kalmayana dek vatandaşlarımıza dokunarak geçti. Seçim bölgemizin en büyük ilçelerinden birinde yaşamamın da (Sincan) ilgi de etkisi olduğunu söyleyebilirim. 14 Mayıs’ın üzerinden belki de 3 ay geçti ama biz bölgemizde yaptığımız saha çalışmalarında bu ilginin azalmadan, kaldığı yerden devam ettiğini gözlemliyoruz. Bunu da partimiz adına bir kazanç olarak görüyoruz.
3. Genç bir siyasi aktör olarak sizce gençlerin sorunları nelerdir? Bu sorunlara yönelik çözüm önerileriniz ve projeleriniz nedir?
“GENÇLERİN EN BÜYÜK SORUNU ŞÜPHESİZ EKONOMİ”
Gençlerin en büyük birkaç sorunu şüphesiz ekonomi, gelecek kaygısı, genç işsizlik ve eğitim. Bu sorunlar bağımsız araştırmacılar tarafından da Türkiye nezdinde defalarca tespit edilen, mevcut iktidarın hala çözüme kavuşturamadığı sorunlardır.
Çözüm önerilerimizi ise 14 Mayıs öncesi, seçim dönemi ve sonrasında; gençleri temsilen bulunduğumuz toplantılarda paylaşmaya devam ediyoruz. Öncelikli olarak genç işsizliğinin çözüme kavuşması için genç istihdamını artırmalı; bulunduğumuz illerdeki OSB’lerle iş birliğine gitmeliyiz. Gençlerimizi buralarda henüz okurken staj programlarına dahil etmeli akabinde mezun olduklarında iş kaygısı yaşamadan işlerine yerleştirmeliyiz.
“ANKARA TEMELLİ DAYI-AMCA İLİŞKİSİNİ KESMELİYİZ”
Günümüzün, belki de çağımızın popüler mesleklerinden olan yazılıma yönelmeli; ilgilenen gençlerimizi bu konuda desteklemeliyiz. Gençlerimizin start-up fikirlerine sahip çıkmalı gerek yerelde gerek ulusal yönetimde bu fikirlere teşvikler vermeliyiz. Ankara’da büyükşehir belediyemiz bu noktada start-up kuluçka merkezleri açarak gençlerimizin bir süredir yanında oluyor. Başta Mansur Yavaş başkanımız olmak üzere, emeği geçenlere tekrar teşekkür ederiz. Bu anlattıklarım özel sektör içindi. Devlette ise tabi ki liyakati sağlamalı, Ankara temelli dayı-amca ilişkisini kesmeliyiz.
Ekonomi alanında ise gençler hayat pahalılığından oldukça şikayetçi. En güzel çağlarında aldıkları telefondan, gittikleri konsere kadar sorgulanırken; bir de bu aktivitelerin pahalı olması onlar için büyük bir dezavantaj yaratmaktadır. Ekonomi politikası hükümetin ana politikalarından olmalı ve güven esaslı üretim temelli modellemelerle fiyat istikrarı sağlanmalı, hayat pahalılığının önüne geçilmelidir.
“EĞİTİMDE İSE GENÇLER FIRSAT EŞİTLİĞİ İSTİYOR”
Eğitimde ise gençler fırsat eşitliği istiyor. Sayısı artan fahiş fiyatlı özel okullar, eğitim noktasında içi boşaltılan devlet okulları haksız rekabeti beraberinde getirmekte, kayıp nesillerin önünü açmaktadır. Her alanda fırsat eşitliği isteyen biz gençler eğitim alanında da ilkokuldan üniversiteye kadar eşitlik istiyor, devlet kurumlarımızın güçlendirilmesini talep ediyoruz.
“GENÇ BEYİNLERİMİZİ YURT DIŞINA KAPTIRIYORUZ”
Üniversite mezuniyeti sonrası ise gelecek kaygısı yaşayan gençlerimizin sayısı her geçen gün artmaktadır. Beyin göçü veren değil alan bir ülke olmamız gerekirken tersine bir eğilimle genç beyinlerimizi yurt dışına kaptırıyoruz. Bunun da en büyük sebebi şüphesiz ekonomi, hayat standartları ve özgürlük. Gençlerimizi bu umutsuzluktan çıkarmalı, daha yaşanabilir ve özgür bir Türkiye’yi bizden sonra gelecek nesiller için cesurca inşaa etmeliyiz.
4. Siyasette yer almak isteyen gençlere neler söylemek istersiniz.
“CESUR OLUN, HATA YAPMAKTAN ÇEKİNMEYİN”
Siyaset; günlük hayatta bir konudan şikayet ettiğiniz, benim şu konuda bir fikrim ve projem var dediğiniz, sorunları tespit edip çözüm önerileri koyan herkesin uğrak noktası ve çözümlerin gerek rica gerekse icra makamında değerlendirildiği bir alan. Gençlerin siyasete daha fazla katılması gerektiğini düşünüyorum. Bunun için de gittiğim her noktada, her toplantıda ilk kez o toplantıya gelmiş gençlerle özel olarak görüşüyorum. Siyasette yer almak isteyen gençlere ise şunu söyleyebilirim; cesur olun, hata yapmaktan çekinmeyin. Zira bu hatalarınız sizin en büyük tecrübeleriniz olacak. Kendinizi durmaksızın geliştirin, sadece Türkiye siyasetini değil dünya siyasetini ve yapılanları da takip edin. Ufkunuz ve vizyonunuz geniş olsun. Ülkemizin sizin gibi değerlere hiç olmadığı kadar ihtiyacı var.
5. Son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı?
Röportajın başında da belirttiğim gibi Genel Başkanımız Sn. Meral Akşener başta partimiz sonrasında da biz gençler için büyük bir şans. Kendisinin olaylara vizyoner bakış açısından ve yol göstericiliğinden, gerektiğinde ise bir anne gibi bize sahip çıkışından oldukça mutluyuz. İyi ki İyilerin cesur hareketi kendisiyle başlamış ve iyi ki devam ediyor. Yanlışa yanlış diyen, hak yemeyen bir yapısı var. Yeri geldiğinde ise bir o kadar duygusal. Son olarak Genel İdare Kurulu’na girmemle birlikte gençlerin yanı sıra birçok konuda kendisiyle fikir alışverişinde bulunuyoruz. Dinleyen, sözlerinize değer veren birisi. Partimiz adına Genel Başkanımız Sn. Meral Akşener’in liderliğinde; önümüzdeki sürecin çok daha olumlu ilerleyeceğini, yerel seçimlerde İYİ Parti’nin farkının bir kez daha görüleceğini düşünüyorum.