Karar TV'nin konuğu olan İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, "Ben Sayın Binali Yıldırım'ın sözlerine çok üzüldüm. Sayın Erdoğan'a alıştık ama... Nasıl bir şeydi? Üç kere izledim ve işgal güçleri dedi bize. Arkadaş ne yapıyorsun bize. Ben bu ülkede doğdum, büyüdüm. Üzülsem mi kızsam mı bilemedim ama çok üzüldüm." dedi.
Akşener'in açıklamalarında satır başlıkları şu şekilde:
- Şimdi çok enteresan ben her gün iki yerdeyim. Hatta öyle ki bir Van'a, bir Kayseri'ye gidiyorsunuz gibi. Özellikle bir uçtan bir uca ki o aradaki farkı görebilelim. İlginç olanı şu; Konya'ya gittim ben. Orada davranış biçimi değişmiş. Sonra Erzurum'a gittim. Erzurum'da ise o kutuplaşmanın çok sertleştiğini gördüm çok da üzüldüm. Millet bizim başımızın tacı olmak zorunda.
"İKİNCİ TURA KALSA BİLE SAYIN KILIÇDAROĞLU KAZANACAK"
- Siz seçmensiniz ben talep eden siyasetçiyim. Erzurum'da sayı çok düşmüştü. Ben 3 yıldır bir iddia peşindeydim; seçmenin velinimet olmasını sağlamak ve kutuplaşmanın azalması. AK Parti'nin kalesi olan Konya ve Erzurum'da bize el sallayanların sayısının bu kadar artmasına çok şaşırdım. Kayseri de bunlardan biridir ama biraz daha farklıydı. Sayın Kılıçdaroğlu'na ben oy istiyorum. Orada Kemal Bey'e de müthiş bir alkış oldu. Normalde bir şaşırdığım şey hem Erzurum'da hem Konya'da Sayın Kılıçdaroğlu'na oy istediğim zaman büyük bir alkış oldu. Bugün Şanlıurfa'da da oldu. Buradan gördüğüm birinci turda bitecek gibi görünüyor. İkinci tura kalsa bile Sayın Kılıçdaroğlu kazanacak.
"TACİZE VARAN BİR HAKARET SİSTEMİNE GEÇİLDİ"
- Ben Meclis'te 301'i geçeceğimizi düşünüyorum. Çünkü biz de çalışıyoruz pek çok araştırmacıyla. Yanlış bir iş yaptıklarını düşünmüyorum ama pandemiden sonra telefona geçildi o telefonla alınan veriler nedir, ev kadınlarına nasıl ulaşılıyor onu bilmiyoruz. Şahsım ve partim üzerinde inanılmaz bir kadın sempatisi var 2018'de böyle değildi ve benim ailemdeki kadınlar gibi kadınlar. Bütün yaş gruplarına göre kadınlarda inanılmaz bir artış var. Bazı şeylerin aklanabileceğini düşünüyorum ben bu kaos ortamında o yüzden de tam bir veri çıktığını düşünmüyorum. Söylemeye çalıştığım şirketlere bir şey diyemem ama vatandaşın da şu dönemde yolsuzluk, yasaklar ve yoksulluğu gidermek için onların dibine girildi şimdi neredeyse tacize varan bir hakaret sistemine geçildi.
- İnanılmaz pis bir dil oluştu. Irkçılığı aşan bir çirkin dil var Türkiye'de bu herkese yansıyor. Son 5 yılda öyle bir pis dil kullanılmış ki; şimdi ben soruluyorum üç tane genç hanım diyor ki 'Kürtleri seviyor onların yanında duruyor.' Bu onların yanında PKK demek. Diğerleri de 'Kürt demesek PKK desek' diyor. 'Hayır' diyor 'Kürtleri seviyor, onların yanında duruyor.' Böyle bir düşmanca dil bakın asla olmadı.
- Hem rahmetli Demirel'i hem rahmetli Özal'ı yakından tanırdım. Yahu zeka küpüydüler, bir diğeri kavramları, yaptıkları Türkiye'nin envanterini bilin iki insan düşünün birbirine rakip ama hala izleyebildiğimiz zaman gülebiliyorsak ikisine... Bir şey daha vardı onlar demokrasiye inanırdı, milleti iradesine büyük saygıları vardı. Çıkan sandık sonucuna da 'amenna' derlerdi, bugünkü gibi bir durum asla yaşamadık biz. Ben biraz da bilgisizliğin, doğduğunuz coğrafyanın, gelenek, görenek, inanç yapısı en önemlisi de ana dilinizi iyi bilmekle alakalı olduğunu düşünüyorum bu konuların. 300 kelime ile konuşuyorsanız küfür ediyorsunuz.
"BİNALİ YILDIRIM'IN SÖZLERİNE ÇOK ÜZÜLDÜM"
- İktidarın yapabilecek bir şeyi yok, Türkiye ekonomik mana da yarılmış durumda, şimdi ne yapıyor, çocuklarınızın, torunlarınızın taleplerini duyup ona deva olacak cümleler kurmak yerine önde olan politikacılara hain, sürtük deniyor. Ben Sayın Binali Yıldırım'ın sözlerine çok üzüldüm. Sayın Erdoğan'a alıştık ama... Nasıl bir şeydi? Üç kere izledim ve işgal güçleri dedi bize. Arkadaş ne yapıyorsun bize. Ben bu ülkede doğdum, büyüdüm. Üzülsem mi kızsam mı bilemedim ama çok üzüldüm.
- 15 Mayıs sabahına kadar nefes almadan çalışmazsam namerdim.
OĞAN VE İNCE'YE ÇAĞRI
- Muharrem İnce'nin ayrıldığı yer Cumhuriyet Halk Partisi. Muharrem İnce ile beraber yol yürümeye kalkılırsa ben memnuniyet duyarım dedim. Sinan Oğan'ın hedefi MHP'nin başına geçmek. İki arkadaşın adaylığına dair çirkin cümleler kurulmasını doğru bulmuyorum. Yarın yüz yüze bakacağız.
- Ben Sayın Oğan'ın ve Sayın İnce'nin şu anda çekilmeleri mümkün değilse bile ikinci turda Sayın Kılıçdaroğlu'nun desteklenmesi açısından kendileriyle iletişim içerisinde olunmasını doğru bulurum.
- Ben bu iş kazanılsın diye gayret ediyorum. Özel hayatımla alakalı öfkem olabilir, kızgın olabilirim ama ben bu ucube sistemin bir insanı ne hale getirdiğini gördüm. Birinci önceliğimiz bu sistemi değiştirip, güçlendirilmiş demokrasiyi uygulayacak, hukukun üstünlüğünü, yargının bağımsızlığını getirecek o düzeneği kurmamız lazım.
"AK PARTİ'NİN TABANI ERİYOR"
- Ciddi oy kaybettiler (AK Parti). Meclis çoğunluğunu kaybettiler hemen arkasından Ankara ve İstanbul'u kaybettiler. İstanbul'u kaybetmemek için her şeyi yaptılar. Demokrasiye saygı vardı bu gitti, bunun başlangıcı 28 Şubat. Samimi söylüyorum ciddi puan kaybettiler. AK Parti'nin tabanı eriyor. Şu anda 30'larda. İddiam şu; 95'teki seçim sonuçları olacak. 2 ya da 3 puan farkla 3 parti dizilecek. MHP, HDP ise daha aşağıda olacak.
- Biz şu anda hem Sayın İmamoğlu, Sayın Yavaş, Sayın Kılıçdaroğlu ve ben hem yalnız geziyoruz hem de beraber program yaptık. Dolayısıyla dokunmadık yer kalmıyor. Faydası şu tanınan bilinen iki belediye başkanımız var. Sonuç itibarıyla çok iyi bir iş oldu. Onlar Sayın Kılıçdaroğlu'nun yanında koşan koşu partnerleri. Sayın Erdoğan'a göre çok daha güçlü bir pozisyonda Sayın Kılıçdaroğlu hepimiz çalışıyoruz. Benim sadece yaptığım saha programı bakın 54. Sayın Kılıçdaroğlu'na çok samimiyetle oy istiyorum ben ve seçmen bunu hissediyor.
- Şu anda iktidar partisinin kenara koyduğu çok değerli insanlar var. Önyargı ile davranmanın doğru olmayacağına inanan bir insanım ben. Göreceksiniz kaybedildiğinin ertesi günü kendileri gider.