ÖZEL HABER: ESRA SARI
Yenilik Partisi Başkanı Öztürk Yılmaz, bir otelde düzenlenen basın toplantısında, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu, soruları yanıtladı.
Türkiye’nin ciddi bir ekonomik kriz yaşadığını ve krizin sonbahar aylarında derinleşeceğine dile getiren Yılmaz, şunları söyledi:
"Türkiye’de ekonomik krizin giderek derinleştiğini görüyorum. Özellikle Mehmet Şimşek’in yapmış olduğu çalışmaların ekonomi de bir toparlayıcı gibi görünse de kalıcı bir etkisinin olacağını düşünmüyorum. Çünkü Türkiye’de üretimle ile ilgili planlama yok. Tarım ve hayvancılıkla ilgili plan yok. Dolayısıyla bu dönemde Türkiye’nin toparlanabilmesi için yapılması gereken adımların atılmadığını görüyorum. Türkiye her yıl 200 milyar dolar borç ödemek zorunda. Turizm gelirlerinden ve kısmi ihracata güveniyor. İhracat yapabilmesi için de ithal etmesi gerekiyor. Türkiye’nin bu kördüğümün aşılabilmesi için mutlaka bir üretime yönelmesi lazım. Ama üretimle ilgili bir planlamanın olduğunu da görmüyorum. Türkiye’nin önünün açılması için tarım ve hayvancılıkta üretime yönelmesi gerekiyor. Türkiye her yıl yüz milyar dolar enerji ithalata para veriyor. 35 milyar dolar gıdaya ithalatına veriyor. En az 30-35 milyar dolar ilaç ithalatına veriyoruz. Silah da ithal ediyoruz. Baktığımızda 5 kalemde toplamda 200 milyar dolar her yıl para harcıyoruz. Enerji, ilaç, gıda, otomotiv sektörü ve silah sektörüne para harcanıyor. Türkiye bir de borç ödüyor. Toplamda 400 milyar dolar ödüyor."
"MAKRO ÇÖKÜŞ YAŞIYORUZ"
Türkiye’nin turizm gelirlerinden ülkeye para girdisinin sağlandığın belirten Yılmaz, turizm gelirinden elden edilen paranın da enerji ithalatına yetmediğine dikkati çekti. Yılmaz, "Makro çöküş yaşıyoruz. Planlanma yok. Türkiye’nin moratoryum yiyeceğinden endişe duyuyorum. İflas edebiliriz." dedi.
Yılmaz, Türkiye’ye döviz girdisinin sağlanması gerektiğine, TL’nin değer kaybettiğini ve bu süreçte maddi durumu iyi olmayan vatandaşların zor durumda olduğunu kaydetti.
TÜRKİYE’DE ÜRETİM PLANLAMASI YOK
"Türkiye’de üretim planlaması yok. " diyen Yılmaz, şunları kaydetti:
"Türkiye’nin tarım ve hayvancılık sektöründe büyük bir potansiyeli var ama tarım ve hayvancılık sektöründe ithalat yapıyoruz. Tarım ülkesiyiz. Tarım sektöründe ihracatımızın fazla olması gereken yerde ithalat yapıyoruz. Türkiye’de yapısal bir reform yapılması gerekiyor. Şu anki kurulu düzen bunun olmasını da istemiyor. Yenilik Partisi olarak, çok güzel fikirlerimiz var. Biz 5 kalemde plan yapıyoruz. Tarım ve hayvancılık sektörünü yeniden canlandırmak istiyoruz. Türkiye’de hayvan aşısı dışında aşı üretemiyoruz."
Yılmaz, iktidarı hedef alarak, “İktidara geldikleri ilk 10 yılda demokrasi vardı. Bürokrasi liyakata dayanıyordu. Devletin varlıkları vardı. İlk 10 yıl devletin varlıkları özelleştirmeyle satıldı. Ülkeye bir döviz girişi sağlanıyordu. Şu an Araplar bile Türkiye’ye para vermiyor. Satacak bir şey kalmadı. Bütün limanlar gitti. Türkiye’nin elinde 2 liman kaldı. İzmir Alsancak ve Haydarpaşa limanı. Onlar da gidicek. Maden kalmadı. Tarım arazileri de satıldı. 2010 yılından sonra işler değişti. Parti devletleşti. 2017 yılından yapılan referandumla otokratik bir sisteme dönüştü. Liyakat bitti." ifadelerini kullandı.
"MİLLET İRADESİ ÇİĞNENDİ"
Yılmaz, 31 Mayıs Cumhurbaşkanı seçimlerine ilişkin ise şunları kaydetti:
"Seçimden önce bütün siyasi partiler ittifak yaptı. Biz yapmadık. Ben Türkiye’de genel çöküşün olacağını önceden biliyordum. Muhalefeti iktidar kontrol ediyor. Artık muhalefet diye bir şey yok. Türkiye’de çok büyük bir operasyon oldu. Millet iradesi çiğnendi. Çünkü SEÇKİS sitemi daha legal değil. Kime bağlı belli değil. İstediğiniz partiyi birinci istemediğiniz partiyi ikinci yapıyorsunuz masa başında. Dolayısıyla Türkiye’de demokratik seçim olmadı. Oylar çalındı. Ama daha SEÇKİS sistemiyle hangi partinin yüzde kaç oy olacağı belliydi. Kimin oylarının nereye yazılacağı belliydi. Seçimler Türkiye’de demokratik yapılmıyor. 2010 yılından itibaren yapılan bütün seçimler artık hileli yapılmaya başlandı."
YEREL SEÇİMLERİN SONUCU BELLİ!
31 Mart 2024 Yerel Yönetimler Seçimleri'ne ilişkin Yılmaz, "Yerel seçimin sonucu belli. Türkiye’de seçimin güvenliği yok. Bütün oylar çalınıyor. Sandıkta çalınmıyor. Masa başında seçim belirleniyor. Önceden belirleniyor." iddiasında bulundu.
Yılmaz, seçim sürecine ilişkin, şöyle konuştu:
"Yine aynı senaryo oluyor. Seçimden önce Erdoğan’ın planı Kılıçdaroğlu’nu gözüne kestirdi. Diğer isimleri Kılıçdaroğlu’nun altına aldırmak. O zaman strateji birleştirmekti. Kılıçdaroğlu’nun altında şimdiki strateji ise bölmek. Hepsi Erdoğan’a çalışıyor. Kılıçdaroğlu’da Erdoğan’a çalışıyor. Yerel seçimlere İzmir’i CHP’ye bırakıp diğer büyük şehirleri AK Parti alacak. Kimse kendini kandırmasın. Önceden belirlendi. Senaryo yazıldı."
31 Mart'ta yapılacak yerel seçimlere Yenilik Partisi'nin gireceğini söyleyen Yılmaz, sözlerine şöyle devam etti:
"Yerel seçime gireceğiz. Güçlü adaylar çıkaracağız. Belli yerlerde seçime gireceğiz. Çalışmalarımız devam ediyor. Bizim için önemli olan 3 ilde gireceksek o 3 ili de almamız gerekiyor. Seçim konusunda vatandaşlara seçim duyarlılığı yaratacağız. Yerel seçimlerde benim destek vereceğim parti siyasal İslamcı olmaması gerekiyor. Rejim düşmanı, Atatürk düşmanı, bayrak düşmanı olmaması gerekiyor. Eğer ben bir partiye destek vereceksem bölücü olmaması gerekiyor. Benin kırmızı çizgim budur. Yenilik Partisi, siyasal karşı devrimci ve İslamcı görüşe karşı kuruldu."
SEÇİM GÜVENLİĞİ KONUSUNDA MUHALEFET HASSAS OLMALI!
31 Mart'ta yapılacak yerel seçimlere ilişkin Seçim ve sandık güvenliği konusundan muhalefetin hassas olması gerektiğine vurgu yapan Yılmaz, seçim güvenliği konusunda gerekli önlemlerin şimdiden alınması gerektiğini ifade etti.
Seçimin elektronik ortamda yapılamaması gerektiğine vurgu yapan Yılmaz, yerel seçimlerinde parmak boyası kullanılması gerektiğini söyledi.
TÜRKİYE’NİN TALİHSİZLİĞİ CHP’NİN ANA MUHALEFET OLMASI
Yılmaz, muhalefeti hedef alarak, “Türkiye’nin talihsizliği CHP’nin ana muhalefet olmasıdır. Yenilik Partisi olarak, muhalefet yapıyoruz. Her şey değişti, değişmeyen tek şey CHP. Yerlerinde oturuyorlar. Önümüzdeki seçim çok kritik. CHP Lideri de seçimin kritik olduğunu söylüyor. Seçimin güvenliğini konuşmamız gerekiyor. Bunun için bir toplantı yapmamız lazım. Muhalefet Erdoğan’a çalışıyor. Yine buradan çağrı yapıyorum. SEÇKİS sisteminde oylar çalınıyor. Gelin önlem alalım. Adil bir seçim olabilmesi için sesimizi duyurmaya çalışıyoruz."