Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Numan Kurtulmuş, Erzurum Kongresi’nin 104. yıldönümü etkinlikleri çerçevesinde geldiği Erzurum’da STK temsilcileri ve iş insanlarıyla buluştu.
Erzurum Sivil Toplum Kuruluşları ve İş İnsanları Buluşması’nın açılış konuşmasını Erzurum Valisi Okay Memiş yaptı.
Daha sonra kürsüye gelen TBMM Başkanı Kurtulmuş Türkiye’nin büyük bir millet ve devlet olduğunu vurgulayarak, şunları söyledi:
“Tarihimiz zenginliklerle iftihar edebileceğimiz birçok altın sayfalarla doludur. Bu milletin köklerini oluşturan bu büyük zenginliklerden istifade ederek ileriye doğru yürümek mecburiyetimiz var. Geçmişte yaşadığımız iftihar ettiğimiz büyük olayları sadece tarihsel bir takım gelişmeler ya da destansı bir takım anlatımlar içerisinde görmek ve okumak yerine, örneğin Erzurum Kongresi’nde olduğu gibi sadece bir tarih olarak anlamak yerine anlatmak, oradan dersler çıkarılarak da ileriye doğru gitmek zorundayız. Onun için diyoruz ki, tam da büyük bir momentum yakaladığımız büyük bir ivme yakaladığımız ikinci asrımızın Cumhuriyetimizin ikinci asrının başında çok daha hazırlıklı çok daha nitelikli adımlar atmak mecburiyetindeyiz. Bunun için önümüze koyacağımız yeni yöneldiğimiz yeniden güçlü büyük Türkiye istikametinde yürürken; sözü güçlü, gücü tesirli bir Türkiye’nin yüzyılı haline getirmek, her alanda güçlü olmak zorundayız. Bunun için sivil toplumunun gücünü fevkalade önemsiyoruz.”
"DAHA GÜÇLÜ BİR TÜRKİYE'Yİ KURABİLMEK İÇİN MÜCADELE EDECEĞİZ"
Kurtulmuş, şunları kaydetti:
“Türkiye'nin önündeki büyük hedefleri gerçekleştirmesi sadece kamudan beklenecek bir iş değildir. Erzurum'daki sivil toplum kuruluşlarımızın her birisinin kendi alanında öncü olması, kendi alanındaki faaliyetlerini lider olması ve bölgeye katkı sunmak için bu yarışın bir parçası olması şarttır. Omuz omuza daha güçlü bir Türkiye'yi kurabilmek için mücadele edeceğiz. Türkiye yüzyılı hedefleri noktasında istikamet üzere yan yana omuz omuza yöneleceğiz. Türkiye’nin o anlamda en temel ihtiyaçlarından birisi toplumsal bütünleşme ve toplumsal olarak farklılıklarımızı göz ardı etmeksizin farklılıklarımızı bütünleştirici bir güç olarak kullanabilmeliyiz. 85 milyonun içerisinde çok farklı düşünceler olabilir. Herkes farklı yaşam tarzı içerisinde bu ülkenin eşit ve özgür yurttaşları olarak yaşayacak ama hiç kimsenin bu ülkenin birlik ve beraberliğini bu milletin bir bütün olarak ileriye doğru yürümesini engelleyecek herhangi bir çalışma içerisinde olması müsaade edilebilir.”