Türkiye Büyük Millet Meclisi bugün itibarıyla yeni yasama yılına başladı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan askeri törenle karşılandı. TBMM Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş TBMM'nin yeni dönemini açılış konuşması yaparak başlattı.
SALDIRIDA 1 EKİM GÜNÜNÜN SEÇİLMESİ MANİDAR
Milletimizin milli iradenin karargahı olan TBMM’nin açılış gününde, TBMM’ye birkaç yüz metre ötede terör saldırısı yapılmasının ne anlamlar içerdiğini biliyoruz. Teröristlerin 1 Ekim'i seçmesi manidar. Türkiye asla ve asla terörün gündemine teslim olmayacaktır.
Her şeyden önce 28’nci yasama yılının ikinci yılının hayırlı olmasını, TBMM’de yapacağımız mesaide milletimizin hak ve hukukunu koruyan milletimizin menfaatlerini ileriye taşıyan kararlı çalışmalarımızda başarılı olmamızı diliyorum.
ORTAK HEDEFLER ETRAFINDA BİRLEŞECEĞİZ
29 Ekim’de Cumhuriyetin ikinci asrına gireceğiz. Bizim gibi büyük milletlerin hedefleri olur, varmak istedikleri hedefler olur, bu TBMM’yi kuran irade 1920 şartlarında bağımsızlık ve özgürlük fikri etrafında kurmuştur.
Ortak hedefte aramızdaki farklı fikirleri, siyasi farklılıkları bir tarafa bırakarak ortak hedefler etrafında birleşeceğiz. Meclis’in itibarının yükseltilmesi herkesin sorumluluğu olduğu gibi en başta bizlerin sorumluluğudur.
YENİ ANAYASA VURGUSU
Bu çerçevede TBMM’de yeni bir grubun altıncı bir grubun kurulduğunu biliyoruz. O grup salı günü başkanlık divanı ve komisyon üyesini bildirdikten sonra Meclis’te alacağı yer tespit edilecektir. Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılının hiç şüphesiz bir takım ödevlerinin olduğunu bir kere daha hatırlamak durumundayız. TBMM, bir darbe anayasası olan 1982 anayasasından kurtulmak mecburiyetindedir. Önyargısız doğru zeminlerle tartışarak her birimiz sepetlerimizdeki pamukları ortaya koyarak yeni bir anayasa ile olağanüstü gayret sarf edeceğiz.
Bu anayasa yeni, sivil, çoğulcu, kapsayıcı ve insan odaklı milli anayasa olmak durumundadır. Türkiye’nin kanaat sahibi bütün grupların samimi bir şekilde katılımını sağlayacağız. Üniversitelerin, hukuk çevrelerinin, fikri olan her kesimin açık olarak yer almasını Meclis olarak hep beraber sağlayacağız.
Türkiye hem içinde bulunduğu şartlar, dış politikada yakalamış olduğu çok boyutlu dış politika Meclisimizi dış politikada aktif hale getirmeyi zorunlu kılıyor.
Meclis’imizin gündeminde kendi içimizdeki gündemler yani milletimizin yasal çalışmaları dışında uluslararası alandaki gelişmeleri takip etmek Meclis’imizin gündeminde olacaktır.
''TBMM OLARAK TAVRIMIZI HER ZAMAN ORTAYA KOYACAĞIZ''
İklim krizlerini, gıda krizlerini, enerji krizlerini yakınen takip ederek gerekli adımlarımızı atacak, gerekli tedbirlerimizi alacağız. TBMM olarak tavrımızı her zaman ortaya koyacağız. Başta Avrupa kıtası olmak üzere yabancı düşmanlığı, göçmen karşıtlığı, İslamofobi karşısında Meclis olarak üzerimize düşen sorumlulukları yerine getireceğiz.
Avrupa kıtasında bazı ülkelerin İslam karşıtı propagandaya zemin hazırlamaları, faşist, ırkçı siyasetçi müsvettesi eylemi olmaktan çıkarak polis gözetiminde Kur'an'ı Kerim’in yakılması asla müsamaha göstereceğimiz bir husus değildir.
TBMM olarak Avrupa’nın siyaset yapıcı merkezlerine tavsiyemiz şudur: Bazı ülkelerde gelişen, siyaset tarafından destek gören İslam karşıtı eylemlerin bir an evvel sonlandırılması TBMM’nin, Türk milletinin en temel beklentilerinden birisidir.
Ayrıca şu tavsiyeyi de dost hane bir şekilde Avrupa’daki siyasetçilere yapmak isterim. Sadece Kuran’ı Kerim’in yakılması ile Müslümanların kutsallarına hakaret değil, çok daha ağır bir siyaset sonucunu doğuran çirkin gelişmedir. Bu faşist saldırılara karşı Avrupa siyaseti seyirci kalırsa, Avrupa’nın ana eksen siyaset damarları zehirlenecek. Avrupa’nın demokrasisini işleten damarları köreltecektir. TBMM üzerine düşen bütün sorumluluğu yerine getirecek, gerekli uyarıları ilgililere yapacaktır.