Erbakan, sabaha karşı gerçekleştirilen kayyum atamalarının, yıllardır uygulanan bir senaryonun tekrarından ibaret olduğunu ifade ederek, "Bu isimleri aday gösterenlerin ve kayyum atayanların hatası ne olursa olsun cezalandırılan halktır, yok sayılan halk iradesidir. Her iki taraf da bu anlamsız oyuna tekrar tekrar perde açmaktan vazgeçmelidir" dedi.
Açıklamasında, terör örgütü üyeliği iddiasıyla yargılanan kişilerin belediye başkan adayı olarak gösterilmesinin yanlışlığına da değinen Erbakan, Yüksek Seçim Kurulu'nun (YSK) bu adaylıkları onaylamasının sürecin meşrulaşmasına sebep olduğunu savundu. "Seçimlerin hemen ardından devam eden davaların hızla karara bağlanması, seçilmiş başkanların görevden alınarak yerlerine kayyum atanması süreci yıllardır tekrarlanan bir tabloyu ortaya koyuyor" dedi.
Fatih Erbakan, sivil siyasetin güven kaybına uğradığını belirterek, "Doğrusu sorunlu isimlerin aday gösterilmemesi, gösterildiyse de YSK sürecinde önlenmesidir. Görevden alınmayı gerektirecek bir suçun seçim sonrası kesinleşmesi durumunda, kayyum atanması yerine belediye meclisinin yeni bir başkan seçmesi en doğrusu olacaktır" şeklinde konuştu. Türkiye'nin adalet, hukuk ve millet iradesine saygı çerçevesinde bir çözüm araması gerektiğini vurgulayan Erbakan, örgütlerle mücadelenin devlet ciddiyeti ve istikrarla yürütülmesi gerektiğini belirterek açıklamasını sonlandırdı.