Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, gazetecilerin sorduğu soruları yanıtladı.
Tutuklu TİP Hatay Milletvekili Can Atalay'ın durumu hakkında Yılmaz Tunç, Yargıtay'dan gelecek cevaba göre Meclis Başkanlığı hareket edecektir. Biliyorsunuz Gezi davası anayasal düzenle alakalı bir konu. Anayasa'nın 14. maddesindeki dokunulmazlık kapsamı dışında olan dosyalardan"
"MİLLETİMİZ DEMOKRATİK, SİVİL BİR ANAYASAYI ELBETTE Kİ HAK EDİYOR"
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Türkiye İşçi Partisinden (TİP) Hatay Milletvekili seçilen tutuklu Can Atalay ile ilgili, "Yargıtay'dan gelecek cevaba göre Meclis Başkanlığı hareket edecektir. Biliyorsunuz Gezi davası anayasal düzenle alakalı bir konu. Anayasa'nın 14. maddesindeki dokunulmazlık kapsamı dışında olan dosyalardan." değerlendirmesinde bulundu.
TBMM Genel Kurulunda yeni kabine üyelerinin ant içme töreninin ardından Şeref Holünde gazetecilerin sorularını yanıtlayan Tunç, 28. Yasama Dönemi ile birlikte Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nde ikinci dönemin başladığını söyledi.
Türkiye Yüzyılının başlangıcında parlamentoda yemin etme şerefine nail olduğunu ifade eden Tunç, Adalet Bakanlığı görevini kendisine tevdi eden Cumhurbaşkanı Erdoğan'a ve kendilerini destekleyen millete teşekkür etti. Seçimlerin ardından kabinenin hemen çalışmaya koyulduğunu dile getiren Tunç, "Vakit kaybetmeden milletimizin bizden beklediği hususları yerine getirmenin gayreti içerisinde olacağız. Seçim beyannamemizde milletimize vaat ettiklerimiz var." İfadelerinde bulundu.
Yargı ve adalet alanında bugüne kadar çok sayıda reform yapıldığını anlatan Tunç, bu reform sürecinin kesintisiz devam edeceğini kaydetti.
Türkiye'nin demokratikleşmesi noktasındaki çıtayı 21 yıldır olduğu gibi yükseltmeye devam edeceklerini belirten Tunç, "Ülkemizin kalkınması devam ederken demokrasimizin standardının daha da yükselmesi, hukuk devleti ilkesinin daha da güçlenmesi, insan hak ve hürriyetleri önünde çıkabilecek engelleri kaldırma noktasında elimizden gelen gayreti göstermeye devam edeceğiz." diye konuştu.
Anayasa'yı vesayetçi anlayıştan arındırabilmek, darbeci ruhu ortadan kaldırabilmek için çok önemli düzenlemeler gerçekleştirdiklerinin altını çizen Tunç, hükümet sistemi değişikliğiyle büyük bir yönetim reformunu gerçekleştirdiklerini aktardı. Tunç, şunları söyledi:
"Yargı birliğinin sağlanması; devlet güvenlik mahkemeleri ve özel yetkili mahkemelerin kaldırılması anlamında, Anayasa Mahkemesinin ve Hakimler Savcılar Kurulunun demokratik hukuk devleti ilkesine uygun hale getirilmesi noktasında önemli düzenlemeler yapmıştık. Anayasamızda sıkı yönetim gibi, darbecilerin yargılanamaması gibi maddeler vardı. Tüm bunları ayıklamıştık. Kadın ve çocuk haklarıyla ilgili çok önemli düzenlemeler yapmıştık. Anayasamızın yapılış süreci, darbe sonrası yapılması, yapanların darbeci olması... Sadece bu bile anayasa değişikliğine ihtiyaç olduğunu gösterir. Milletimiz demokratik sivil bir anayasayı elbette hak ediyor. Temennimiz TBMM'deki bütün siyasi partilerimiz bu konuda bir araya gelir ve uzlaşma sağlanabilirse, elbette bu noktadaki çalışmalar da Meclisimizin takdirindedir. Adalet Bakanlığı olarak bu konuda teknik destek vermeye her zaman hazırız."
Tunç, Adalet Bakanlığı olarak yargı tarafsızlığı ve bağımsızlığı anlamında bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da gereken hassasiyeti göstermeye devam edeceklerini; yargı dünyasından, vatandaşlardan gelen talepler noktasında güven veren bir adalet sisteminin tesisiyle ilgili mesafeyi katetmeyi kesintisiz sürdüreceklerini söyledi.
CAN ATALAY'IN DURUMU
Adalet Bakanı Tunç, TİP Hatay Milletvekili seçilen tutuklu Can Atalay'ın durumuyla ilgili soru üzerine de şunları kaydetti:
"Onunla ilgili yargı süreci devam ediyor. TBMM Başkanlığına başvurular var. Bu başvurular neticesinde elbette yargı süreciyle ilgili Meclis Başkanlığı gelen cevaplara göre hareket edecektir. Adalet Bakanlığının uhdesinde değil. Yargıtay'da görülen bir dava. Gezi davasıyla ilgili hususu sordunuz. Yargıtay'da şu anda hükümlü olarak dosyası devam ediyor, hüküm verilmiş. Yargıtay'dan gelecek cevaba göre Meclis Başkanlığı hareket edecektir. Biliyorsunuz Gezi davası anayasal düzenle alakalı bir konu. Anayasa'nın 14. maddesindeki dokunulmazlık kapsamı dışında olan dosyalardan. Tabii ki bunun takdiri Meclis Başkanlığımızla Yargıtay arasındaki yazışma sonrası ortaya çıkacak hususlar."