Mahalli seçimle öncesi İYİ Parti’de neler oluyor?
Seçim çalışmaları değil parti içi çalışmaları ağırlıkta deniyor.
AK Parti iktidarının rüzgârını durdurmak için
Başkent'te nur topu gibi parti siyasete katılmıştı.
"Meral Ana" parti başkanlığına uygun görülmüştü.
Kurucu irade Meral Hanım partiye ana olsun toparlasın demişti.
İyi “Ana” oldu ama evlatlarına sevgi veremedi.
Bugün yuvadan kaçan, uçan evlatlarını toparlayamayan bir “Meral Ana” var.
Ana toparlamaktan değil dağıtmaktan marifetli deniyor.
İYİ Parti kendi başına seçimlere giremedi.
CHP’nin kanatları altında olmak istedi.
Ve CHP’nin seçmeninin oylarıyla partisini Meclise taşıdı, belediye seçimlerinde yardımcılıkları aldı.
Fakat hiçbir zaman ortak masanın iyisi olamadı.
"İyi olacak" dediler, yama olmaktan öteye gidemediler.
MHP’de ve sağcı muhafazakâr oyu almak için doğan nur çocuğun İYİ Parti bugün kaynıyor.
Parti içerisinde dargınlıklar, kırgınlıklar başlamış durumda.
Parti içerisinde gizli kapaklı konuşmalar açılıyor.
İyi olacak denen partinin gizliği kalmadı.
Genel başkanın tutarsızlığı parti içinde baş gösterdi.
Kendi başına ana olup seçimlere giremedi.
Altı Masa'nın otur, kalktı oldu. "Allahaısmarladık!" dedi bir gün sonra geri geldi.
Giderken duruşu, kalkışı kişiliğini göstermişti. Geri geldiğinde masa temizleyici gibi karşılanmıştı.
Bugün yine ne diyor tek başımıza gireceğiz seçimlere. Bir dediği yârin için konuşulmuyor.
Bugünde bir başka konuşan lider iyi olacak derken iyi olmayacak sinyalleri veriyor.
Her ilde tek başımıza gireceğiz derken CHP’de Kemal Kılıçdaroğlu’nu yedi.
Sırada yeni genel başkanla yakınlaşmaya başlıyor.
Siyasetin duruşu bu mu?
Bizim ülkede siyasette omurga, ahlak yok gibi.
Daha düne kadar...
İYİ Parti Milletvekili Ümit Dikbayır, bir süredir zehir zemberek açıklamalar yapıyor İYİ Parti ve Akşener’le ilgili olarak.
Yenilir yutulur olmayan iddiaları dile getiriyor.
Akşener’in cevaplaması gereken tonla şey söylüyor.
Meral Akşener de “Edep, ahlak, hayâ duygusu siyasette çok önemlidir” diyerek Ümit Dikbayır’a yanıt veriyor.
Bu tartışmadan benim çıkardığım sonuç şudur:
Bir dava uğruna yola çıkmış bir lider ve onun en itimat ettiği bir isim arasında bunlar yaşanıyorsa...
Ortada ne dava vardır ne lider vardır ne de itimat vardır.
Dava buraya kadarmış.
Hangi parti içerisinde dava kaldı ki.
Dava diyenleri meydanlarda görüyoruz.
Dava diye yola çıkanlar bugün yolda binenlerle dirsek temasında geziyor.
Biz dava adamıyız diyenler bir kenarda duruyor.
Siyasette dava adamlığı çıkara kadar…