"Sözler, ağızdan çıkana kadar insanın esiridir. Ağızdan çıktıktan sonra, insan, sözlerinin esir olur." Atasözleri ve deyimler bizlere örnek alınacak çok şeyler anlatmaktadır. "Eline, beline ve diline sahip ol." diyen ulular insanlara yol göstermemişler mi?
Ülkenin ve Devletin çıkarlarından önce kendi, koltuğunu, geleceğini, çevresini ve partisini düşünenler; gerginlikleri ve kavgaların fitilini ateşlemektedirler. Hala ilkel şekilde seçimlerin yürütüldüğü, kayırmaların, üstün olmak heveslerinin, egolarını tatmin etmek isteyen siyasilerin acımasızca birbirlerini suçlamaları, hiçte etik olmuyor. Toplumu germeye devam ediyor.
Demokrasiyi dillerinden düşürmeyenlerin; referandum için çekişmeyi, belden aşağı vurmaları, bir birlerine ağır hakaretlerde bulunmaları doğru bulmuyoruz. Evet veya hayır verecekleri kendi inisiyatiflerine bırakmaları, herkesin vicdanlarına göre oy vermeleri beklenmelidir. Bazı din adamlarının dengesizliği, hadlerini aşarak camilerde propagandalarda bulunduğunu üzülerek izliyoruz. Başta Diyanet İşler Başkanlığı olmak üzere hadlerini bilmeyenlere hadlerinin bildirilmesini bekliyoruz.
Siyasetin girmemesi gereken yerlerden biri olan ibadethanelerde böyle rezilliklere kesinlikle izin verilmemelidir. Adliye ve mülkiyenin ne hale geldiğini bu millet gördü. Bu densizlerin yüzünden İslam Dini büyük yara almaktadır.
Makam ve çıkar uğruna bazı din adamlarının ve devlet memurlarının, idarecilerinin siyasilerin peşlerinden ayrılmamakta ve kutuplaşmayı hızlandırmaktadırlar. Güç ve yetki elinde olan iktidarın nimetlerinden yaralanmak isteyenler; sırf yağcılık olsun diye siyaha beyaz, çirkine güze demektedirler. Bazı din adamlarının ve memurların internet paylaşımları çirkinlik arz etmektedir.
Ticari alanlarda, eğitim ve kadro durumlarında, çevresinin işe alınmasında onursuzca ve omurgasızca davranışları sıradan oldu. İktidarın hatalarını, kusurlarını, kanunsuzluklarını dile getirenleri, yazanları sindirmek, korkutmak vazgeçirmek için yalanlara, iftiralara başvurmalarına şahit oluyoruz.
İnternette yayınlanan bir videoyu, resmi veya yazıları paylaşanlara fikirleri olmadığından cevap veremeyenler, güçleri yetmediklerine iftira atma, çevresinin zarar görebileceğini duyurma yollarını seçmektedirler. Gerçek suçluların üzerine gidilmeli, ekmek parası peşinde olan masumlar ezilmemelidir.
Halktan oy almak için ikna etme, inandırma ve cazipliğini anlatmak yolları seçilmelidir. Korku salmakla, tehditler dolu söylemlerle yıldırma politikasını uygulamakla bir yere varılmaz. Toplum kutuplaşır, hakaretler, kalp kırmalar çoğalır. Devletin tepesinde olanların söyledikleri sözlere çok dikkat etmeleri gerekmektedir.
Bir zamanlar, beraber olup açılım projeleriyle hata üstüne hata yağıp muhatap aldıklarına şimdi yükleniyorlar. En acı ve utandırıcı durumda "Hayır" verecekleri onlara eşdeğerde görmeleri akıllara ziyan bir davranıştır. Dün birbirlerine söylemediklerin bırakmayanlar, bugün tam tersini yapıyorsa; orada bir işler dönüyordur. Herkesin hata yaptığı bir çağda, erdemli olmayı da denemelidirler. Eğer ülke menfaatleri söz konusuysa, bizlerin de bilme hakkımızın olduğunu unutmamalıdır. Geleceğin karardığını görenler, koltuklarının çürüdüğünü hissedenler belli oyunlara girebileceği aşikardır. Yıllarca kendi davasına hizmet etmiş, çekmedikleri sıkıntılar kalmamış Türk Milletinin evlatlarını, kendilerinin peşinden gitmiyor diye hainlikle suçlamaları o liderin bitmişliğinin işaretlerindendir.
Siyasilerden isteğimiz ortamları yumuşatmak, gerginlik yaratacak davranışlardan ve sözlerden uzak durmalarıdır. Milletimiz ve ülkemiz huzur istiyor. Adalet ve kazanç istiyor. Gelir dağıtımının adil bir şekilde paylaşılmasını istiyor. Seçim sürecinin sakin, israfa kaçınılarak, adalete uygun bir şekilde geçmesini diliyorum.