Meslekte yenilikleri sürekli takip etmelisiniz

Veli Sarıtoprak

Başkanın Konukları köşemizin bu haftaki konuğu depremzede bir diş hekimi, sağlıkla yapay zekayı birlikte uygulayan vizyoner bir girişimci Dr. İlkay Gül söyleşisini zevkle okuyacağınıza eminim.

Merhabalar ben uzman diş İlkay Gül. 1988 yılının mart ayında Antakya’da doğdum. Lise hayatımın sonuna kadar eğitimime burada devam ettim. 2006 yılında Selim Nevzat Şahin Anadolu Lisesi’nden mezun olarak Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi’ni kazandım. 2012 yılında lisans eğitimimi tamamlayarak diş hekimliği fakültesinden mezun oldum.

2016 yılında Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Protetik Anabilim Dalı’nda başladığım uzmanlık eğitimimi 2019 yılında tamamlayarak Protetik diş tedavisi uzmanı olarak meslek hayatıma devam ettim.

2022 yılında Antakya’da ortaklarımla beraber açtığımız kliniğimizde klinisyen olarak çalışmalarıma devam ederken 6 Şubat’ta ülkemizde yaşanan deprem felaketi sonucu şehrimizin yok olması sebebiyle Ankara’ya gelerek Dental Estetik Center ailesinin bir parçası oldum.

TÜSİAV'la yolunuz nasıl kesişti?

Ankara’ya geldikten Güzin Hanım’la inovasyon ve dijital dönüşüm üzerine yaptığımız sohbetlerden birinde, nasıl biri olduğunuzu, ülke için bu zamana kadar yaptığınız güzel şeylerin bir kısmını ve her zaman dijital dönüşümün ülkenin geleceği için ne kadar önemli olduğunu belirttiğinizi anlatıp ‘Seni Veli başkanımızla tanıştırmalıyım’ dedi. Bu tanışma yapay zekayı sağlıkta kullanımımızın halkımız tedavi süreçlerini kolaylaştırması ve sağlık turizmi vasıtası ile ülke ekonomimize katkıları konusundaki çalışmalarımız sonucunda ‘TÜSİAV başkan sağlık danışmanı’ görevine gelişim şeklinde ilerleyen yolun ilk adımı olmuş oldu.

Siz bir diş hekimisiniz. Sizin diğer diş hekimlerinden farkınız ne?

Mesleki olarak en önemli şeyin elimizde olanla yetinmeyip sürekli yenilikleri takip edip klinik tedavi protokolümüze dahil etmek olduğunu düşünüyorum. Bunu gerçekleştirmek için ülkemizde ve uluslararası alanda faaliyet gösteren pek çok bilimsel topluluğun bir parçası olup, ülkemizde ve yurtdışında gerçekleşen kongre ve sempozyumlara katılmayı ihmal etmemeye özen gösteriyorum.

Bunun dışında sosyal yönümüz geliştirip hobilere sahi olmayı çok önemsiyorum. Amatör ruhu ve profesyonel disipliniyle birkaç enstrüman çalıyorum. Tiyatro ile aktif olarak ilgilenmeyi çok seviyorum. Depremden ötürü kısa sürmek zorunda kalan bir oyunculuk geçmişim var. Antakya da dahil olduğum bir sanat topluluğu ile pek çok sefer sahnelediğimiz çocuk ve yetişkin oyunlarımız oldu. Sosyal yönünü güçlü tutmaya çalışan insanların mesleki olarak daha başarılı olduğuna inanıyorum.

Türkiye diş hekimliği eğitiminde nerede? Mezun olan diş hekimleri yeterli mi?

Ne yazık ki bu konuda tüm diş hekimleri ortak bir noktada buluşuyor. Ülkemizdeki diş hekimliği fakülte sayısı ve diş hekimliği öğrenci kontenjanları fiziksel imkanlara ve hoca sayısına göre çok fazla durumda. Bunun sonucu da özellikle pratiğin çok önemli olduğu, eğitimin sadece teorik bilgi ile değil, usta-çırak ilişkisi şeklinde mümkün olabileceği diş hekimliği mesleğinde eğitim kalitesi için ciddi bir dezavantaj oluşturuyor. Hekim adaylarının yeterince hasta bakabilmesi ve daha kaliteli eğitim alabilmeleri için Türk Dişhekimleri Birliği ve kıymetli fakülte dekanlarımızın girişimleri olduğunu biliyorum. Umarım bu girişimler güzel şekilde sonuçlanır.

Yapay zeka diş hekimliğini nasıl etkiledi?

Diş hekimliğindeki dijital dönüşüm, getirdiği yeniliklerle hekimler olarak bizler için bu süreçte hastalarımızın var olan durumlarındaki faktörlerin gözden kaçmasını engellediği gibi, hastalarımızın da tedaviyle ilgili doğru ve detaylı bilgilenmesini sağlamaktadır. Bu hem tedavi kalitemizi arttıran hem de tedavilerimiz için gereken zamanı azaltan yollar oluşmasını sağladı. Ayrıca yapay zekâ kullanılarak yapılan planlamalar sayesinde daha önce uygulayamadığımız tedavilerin de önü açılmış oldu. Örneğin çapraşıklık gibi ortodontik problemlerimiz geçmişte sadece tellerle ve aylık hekim ziyaretleriyle tedavi edilebilmekteydi. Güncel sistemde yapay zekâ kullanılarak planlanan tedaviler sayesinde hastalarımız şeffaf plaklarla bu tedaviye daha estetik bir şekilde kavuşabiliyor. Üstelik bu tedavi planında tedavi süresi sonunda sonucun ne olacağı hastaya dijital olarak gösterilebiliyor. Uygun vakalarda hastaya kullanacağı plaklardan birkaçı teslim edilerek hekim ziyaret sayıları azaltılarak yurt dışında olan hastalarımızın uzun soluklu tedavilerini başarıyla tamamlayabiliyoruz.

Yine diş hekimliği için çok önemli olan ağız içi tarayıcılar sayesinde ölçü işleminde ölçü alış süresi oldukça kısalıyor. Yapay zekanın kullanılması sayesinde mikron hassasiyetinde ölçüler alınarak restorasyonlar üretilebiliyor. Bulantı refleksi olan hastalarda konforlu bir şekilde ölçü alabiliyoruz. Ara aşamaları ortadan kaldırarak çok kısa sürede tedavilerimizi tamamlayabiliyoruz. Ölçüler bilgisayarda kayıt altında tutulabilir ve gerekli görüldüğü hallerde yeniden incelenme imkanı sunuluyor. Ölçü maddeleri yerine dijital ölçü yönteminin kullanılması ile oluşacak kimyasal artıkları ortadan kaldırıyor ve çevrenin korunmasına katkıda bulunuyor.

Siz yapay zekayı kliniğinizde nasıl kullanıyorsunuz?

Klinikte ilk muayeneden tedavi sonuna kadarki her süreci dijital olarak yönetmek konusunda dünyayla aynı hızla ilerlediğimizi rahatlıkla söyleyebilirim. Mevcut olan en güncel görüntüleme tekniklerini kullanıyoruz. Ölçülerimizi ağız içi tasarımla alıp bünyemizde bulunan tasarım programı ve üretim yapan cihazlar sayesinde önceden haftalar ile ifade edilecek tedavi sürecimizi saatlere indirgeyerek ile hastalarımızı saatler içinde kliniğimizden uğurladığımız ‘Bir günde diş’ konseptini hayata geçirebildik. Yine tomografi desteği ile hazırladığımız cerrahi plaklar sayesinde dikişsiz bir şekilde implantlarımızıyapabliyoruz.

Diş hekimi olmak isteyen gençlere tavsiye ve önerileriniz nelerdir?

Sınavlara hazırlanıp diş hekimliği hedefleyen genç arkadaşlarıma tavsiyem tercihlerinden önce birkaç diş kliniğini gözlemleyip kararlarını ona göre vermeleri ve bu yola ilk adım attıkları andan itibaren sadece kendilerine verilenle yetinmeyip bu alanda hep dünyada değişen tüm yenilikleri takipte kalmaya çabalamalarıdır. Bilgiye ulaşmanın çok kolay olduğu bu çağda bilgi kirliliğinden uzak kalıp doğru bilgiye ulaşmak için bilimsel metotları kullanmaya özen göstermenin ne kadar önemli olduğunu unutmamalarıdır.

Diş hekimliği okuyan tüm potansiyel diş hekimi arkadaşlarımız başarılı birer hekim olmak için okulda aldıkları eğitimle sınırlı kalmayıp sürekli dünyadaki gelişmeleri takip halinde kalmalıdır.

Bence en önemlisi uzmanlık sürecinde eğitim hayatına dokunduğum tüm arkadaşlarımıza söylediğim gibi mesleki gelişimi gerçekleştirirken, kişisel gelişimlerini ihmal etmeyip, kitap, spor, sanat alanında yapmayı sevdikleri ne varsa o kısmı da eksik bırakmasınlar.

Üniversite hayatının kendilerine kattığı tek şeyin bir diploma ve bir unvan olmamasına özen göstersinler.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.