Kur’an-ı Kerim’de Yusuf Suresi 55. ayet-i kerimede beyan edildiği üzere, (Hazreti Yusuf, o zamanki Mısır’daki Kral’a) “Beni ülkenin hazinelerinin başına getir. Şüphesiz ben iyi koruyucu ve iyi bilen biriyim" dedi.”
Hazreti Yusuf ‘un (as) o zamanki Kraldan talep ettiği husus çok geniş manada düşünüldüğünde bir nevi Tarım, Maliye ve Kalkınma Bakanlığı görevi olabilir. Bir nevi ülkenin hazinelerinin, depolarının, yeraltı ve yerüstü kaynaklarının tasarrufunun ve kayıtlarının gerçekleştirildiği Kral Yardımcılığı ya da baş danışmanlığı olabilir.
Talep edilen görev ne olursa olsun şu husus değişmez, Hazreti Yusuf kamu yönetimini iyi bilen bir kişidir.
Peki Hazreti Yusuf bu işi nasıl öğrenmiştir? Hazreti Yusuf bir kamu yönetimi ya da maliye profesörü müdür? Hazreti Yusuf bir ziraatçı mıdır, bir çiftçi midir, bir tüccar mıdır? Hazreti Yusuf bunlardan hiçbiri değildir. Hazreti Yusuf bir peygamberdir. Her peygamberin bir mesleği vardır. Birçok peygamber gibi Hazreti Yusuf da gençlik yıllarında çobanlık yapmıştır.
Gençlik yıllarında çobanlık yapan, kardeşleri tarafından kuyuya atılan, Mısır’da köle pazarında satılan, Mısır Kralının yanında önemli bir değere kavuşan ve bir iftira sonucu zindana atılan Hazreti Yusuf iki hususta usta idi.
1-Rüyaları isabetle yorumlamak
2-Kamu yönetimini adil ve kamu maliyesini tasarrufla idare etmek.
Biz rüya yorumları konusunda iddialı değiliz. Elbette rüyaları isabetli yorumlamak bir nasip işi ve tamamen Yüce Rabbimin takdiridir. O da olur hayırlısı ile inşallah.
Ancak Hazreti Yusuf’un ikinci özelliğine sahip olduğumu ve “kamu yönetimi uzmanı olduğumu en başta beyan ederek kamu maliyesini tasarrufla idare etmek” noktasında iddialı olduğumu belirtmeliyim.
Bunu 35 yıllık kamu görevinde bulunmamın yanında kamu yönetimi alanındaki lisans ve yüksek lisansım da tasdik eder.
Yani “kamu yönetimi ve kamu maliyesini tasarrufla idare etmek” noktasındaki iddiamı lisans ve yüksek lisans eğitimimle birlikte 35 yıllık kamu görevim de ispat eder ve tasdik eder.
Bunlar da yetmez bu alandaki onlarca makalem ve yüzlerce köşe yazılarım da kamu yönetimi ve hazine yönetimi alanındaki (tasarruflu yönetim, etkili yönetim ve performansa dayanan yönetim noktasındaki) çalışmalarım, sunumlarım ve seminerlerim de bu iddiamın tasdikinde yeterlidir.
İşte son 1 yılda kamu yönetimi ve tasarruflu maliye yönetimi konusundaki yazılarımdan bazıları:
1-Kamu Yönetiminde Ehil Kişilerin Seçimi ve Enderun Sistemi Şart
2-Kamu Yönetiminde Etkili Denetim Şart
3-Kamu Yönetiminde Etkili Risk Yönetimi Şart
4-Kamu Yönetiminde Ahbap Çavuş Durumlarını Önlemek Şart
5-Kamu Yönetiminde Rantlar mı İsrafa Yol Açar İsraflar mı Ranta Yol Açar
6-Adaletli Bir Kamu Yönetimini Vatandaşlarımız İstiyor mu?
7-Gençler Adaletli Bir Kamu Yönetimi İstiyor
8-Kamu Yönetiminde Cihanşümul/Vicdani Değerleri Hakim Kılmak
9-Meslek Etiği ve Etkili İletişimde Sorunlara Çözümler
10-Meslek Etiği ve Etkili İletişim Başarı İçin Çok Mühim
11- Etkili İletişim ve Empati/Sempati
12- Etkili Yönetimin Yolu Etkili İletişimden Geçer
13- Kur’an ve Hadislerde Etkili İletişim
14-Hazreti Yusuf ve Hazine/Maliye Yönetim
15-Kamu Kurumlarında Performans Yönetimi
16-Yönetim mi Yönetişim mi?
17- Tüm Yöneticilere Zaman Yönetimi ile İlgili Tavsiyeler
Kamu yönetiminde önce insan unsurunu iyi seçmek ve önceden yetiştirmek gerekir:
Antik devirlerde, milattan önce yaşamış elinde fener ile adam arayan Diyojen’i bilirsiniz. Diyojen adamların arasında adam arıyordu. Şimdi de farketmiyor. Adamlar arasında adam arıyoruz. Ne demek istediğimiz açık. “İşinin ehli olan, dürüst, adil, haktan yana, nefsine uymayan, kamu yararını gözeten, tasarrufa riayet eden, yetim hakkına el uzatmayan, millete kibirle tepeden bakmayan adam” arıyoruz.
Hz. Ömer (ra) Efendimiz için de buna benzer bir söz söylediği belirtilir. Hz. Ömer (ra), “bana 10 adam bulun” dediğinde, “adamdan çok ne var, hemen buluruz” diye cevap verilmiş. Bunun üzerine Hz. Ömer (ra), “öyle değil, bana adam gibi adam, 10 kişi bulun” diyerek sözüne açıklama getirmiştir.
Kamu yönetiminde ikinci olarak etkili denetim gereklidir. “Denetim, Denetim, Denetim” yazdım.
“Denetimsiz Yönetim Olmaz.
“Denetim Üzerine Düşünceler” çok önemli bir konudur ve herkes bunu düşünmek zorundadır.
“Denetimden Korkmak Değil, Denetimsizlikten Korkmak Gerek.”
“Denetim ile Yönetim Birbirine Düşman Değildir.”
“Denetim, Riskleri Yönetmektir.”
“Denetim esasında adil yönetimin ve Devletin güvencesidir.”
Ülkemizde herkes ve özellikle gençler, "ahlak, adalet ve etik değerler" konusunda oldukça meraklı ve ilgililer ve "adaletli bir kamu yönetimi" istiyor.
Kamu yönetiminde adalet şarttır.
Ben 35 yıldır bu hususların altını çizip bunlara dikkat çektiğim gibi bizzat yönetim ve denetim uygulamalarında kendim bunu icra ettim.
Adaletli ve tasarrufa dayanan yönetim uygulamasını kısa süreli yöneticiliğimde gösterdim. Elhamdülillah.
Evet, fırsat verildiğinde ya da vakti geldiğinde bu hususları ve Ülkemizde adil ve denetime dayanan, tasarrufu esas alan bir kamu yönetimi için üst seviyede görev alabilirim. Her şey nasiptir. Ancak öncelik ekip kurmak ve adam yetiştirmek, iyileri seçmek üzerinedir. Ekip olmazsa, sağlam insanlarla olmazsa yönetim başarısız olur.
Çürük 1000 kişi olacağına yanında, sağlam 10 kişi olsa yeter. Biz 10 kişinin arayışındayız ekip kurmak için. Sağlam, dürüst insan ve paranın peşinde değil, vicdanının emrinde 10 kişi olsa yeter bana.
Bizden talep etmesi. Bizden araştırması.
Niyet halis, akıbet halis.
Çalışma ve çaba Bizden, yardım ve tevfik Allah’tandır.
Haydi hayırlısı.