Eğitim öğretim yılının sonlarına gelmekteyiz. Milli Eğitim Bakanı yeni sistemi açıkladı. En fazla da matematik dersi üzerindeki spekülasyonlar tepki çekti. Elbette matematiksiz biz eğitim düşünülemez. Bakü’de çalıştığımız Uluslararası İlişkiler Fakültesi’nde öğrencilerin yarısı Türkiye’den diğer yarı Azerbaycan’dan. Bizim öğrenciler integralleri görmediklerinden dökülüyorlardı. Oysa Azerbaycanlı öğrenciler integralleri orta sonda öğrenmişlerdi. Hiç olmazsa matematik dersinin temelleri bütün öğrencilere anlatıldıktan sonra ileri merhaleleri kendi arzusuna göre okumalıdır.
İmam hatipliler gerçeğine gelince. Ben de bir imam hatipliyim. Burada okumaktan mutluyum gurur duyuyorum. Biz imam hatipliler birbirimizi alnımızdaki “secde izleri”nden tanırız. Bu okulların son zamanda sayıları arttı. Birileri gibi buna karşı çıkmayız. İhtiyaç ve istek var ki açıldı. Lakin kulağımıza gelen haberlere göre dersler boş geçiyor veya ehliyetsiz insanlar derse giriyor veyahutta başka şekilde zaman öldürülüyor. Kemiyet iyi ama keyfiyet o kadar da iyi değil deniliyor. Oysa bu okullardan mezun olanların avantajlarına bakınız. Birincisi bu gün dahi hiçbir özel okulda, yabancı okulu veya devletin seçkin okulunda olmayan yabancı dil dersleri üstünlüğü vardı. Arapça, Farsça ve İngilizce. Üç yabancı dil okuyan hangi okul var acaba? Ayrıca Genel Tarih, Osmanlı Tarihi, İnkılap Tarihi, İslam Tarihi, Dinler Tarihi, Siyer (Peygamber Tarihi) Sanat Tarihi gibi tarih dersleri nerede vardır acaba? İmam hatipler eski kalitesine eski gücüne kavuşması lazımdır. Yoksa bu kaos ortamında yok oluruz maazallah. Eski Aile bakanı Sayın Sema Ramazanoğlu, “Maalesef imam hatipli diye işe aldığımız insanların yüzde yetmişinden hayal kırıklığına uğradık” demişti. Ama yüzde otuz daha bozulmamış bozulmayan bir kesim var. İşte onlar gerçek imam hatiplilik ruhuna sadık olan insanlar.
Mehmet Akif “Gençlerde iki şey olmalıdır. Birisi müspet ilim diğeri manevi ilim” der. Elbette müspet ilimden kastı, matematik, fizik, kimya tıp, mühendislik gibi bilimler. Manevi ilimler de ahlak, kültür, din gibi ilimlerdir. Bunlardan birisi eksik olan genç sakattır topaldır eksiktir tamam değildir.
İmam hatiplerin sayısı artsın itiraz yok lakin kalitesi de artsın. Necip Fazıl üstadın ölüm yıldönümünü idrak ettiğimiz şu günlerde, “İşte o gençlik” diye parmakla gösterilen bir gençlik olarak kalmalıdır. Dünya malına, makamına, siyasi gücüne aldanıp doğruluktan sapmamalıdır. Sapmayan gençler olarak kalmalıdır.
Son zilin çalacağı şu günlerde sık sık değişen eğitim sistemi gençlerin aklını çeliyor. Çok fazla, kısa zamanda, köklü değişikliklere gerek kalmadan eksiklikler zaman içerisinde değerlendirilmelidir. İyi tatiller gençler.