Son yılların modası sosyete umreciler.
Ne Avrupa ne Asya adaları, şimdi tatilciler Umre yolcusu...
İslami kuraları uymuyorlar, Namaz kılmayı bilmiyorlar.
Ama merak ediyorlar.
En büyük ilgi orta yaşına gelmiş meraklı sosyetelerde.
Basında geçen sosyete Umre haberi birçoklarınız okumuştur.
Geçen yıl olmalı “Türkiye’nin tanınmış ve zengin ailelerine mensup kadınlardan oluşan 273 kişilik kafile dün yurda döndü.
Atatürk Havalimanı’nda soluğu free shoplarda alan İstanbullu bazı umreciler, yakınlarına hediye telaşına düştü.
Çeşitli marka viski, şarap ve yeni rakı satın alan sosyete umrecileri ise, “Biz duamızı yaptık, ziyaretimiz bittiği için eşimize, oğlumuza içki alıyoruz” dediklerini duymuştum.
Umre ve hac ibadeti yapanların birçokları artık seyyahlık yapıyorlar.
Bunlar meraklı Umreciler, birde kendini dindar yerine koyup ibadet aşkıyla binlerce gidenler var.
Ucuz yolda sevap umanlar.
Sıkça umreye gitmekle öğünüp duranlar.
Sen kaç gittin, ben kaç gideceğim, hesabında olanlar.
Bunları birçokları gittiğinde değişmeden gelen, alış veriş umrecileri.
Kâbe’nin etrafına kondurulmuş, Babbil Kuleleri’nde yatıp, Kâbe’ye Ebrehe ordusu gibi bakan.
Kâbe’nin havasını değil, etrafında kondurulmuş firavun kulelerini seyretmekten zevk alan.
Umre hayranı olan tatilciler.
Bunlar seyyah olarak gidip seyyah olarak dönerler.
Kâbe duvarına yüz sürüp, Hacerül Esved taşını öperler.
Altınoluklu deyip Kâbe’nin taşında keramet umarlar.
Kâbe’nin örtünse sarılmayı sevap sanırlar.
Muhammed (s.a.v) yaşadığı dinde hiç haber değiller.
Ülkemizde beşinci, onuncu, yirminci kez hac edenler var.
Her sene ramazan ayında umreyi adet edinmiş olanlar da var.
Bunun için de milyonlarca para harcarlar.
Hiç düşündünüz mü umre sevabında daha büyük sevapların yanı başınızda olduğunu.
Mahallenizin, sokak arkalarında, yakacak kömürü, içecek çorbası olmayanları hiç düşünüyor musunuz?
Asgari ücret köle olmuş, o dahi çok görülen ihtiyaç sahipleri varken.
Sokak araların da çöp toplayan, çocuklarına bir mont almak için el açan, genç babaları hiç düşünmez misiniz?
Defa atlarca hac ve umre ye gitmek niye.
Ankara varoşlarında gün bulup gün yatanları, evde yiyecek, yok diye eşiyle kavga edene kadınları, anne üzerime giyeceğim yok bugün okula gitmesem diyen çocukların sesini hiç duyuyor musunuz?
Allah’ı razı edecekseniz, sevap istiyorsanız işte yanı başınızda sizleri bekleyen açları, açıkları, ihtiyaçlı olanları doyurun, giydirin, yedirin.
Her yıl Hacca ve umreye ayıracağınız bütçelerinizi yetimlere, yoksullara, ihtiyaç sahiplerine ayırsanız.
Her yıl umreye yapanlar servetlerini, Müslümanların bilinçlendirilmesine ve yoksulların ihtiyaçlarına ayrılsaydı; birçok sıkıntının giderilebileceği muhakkaktı.
Kuran’ın emrine uymadan, haramları haram, helalleri helal bilmeden, emredildiğiniz gibi dost doğru yaşamadan, yetimin, mazlumun hakkını korumadan, beş değil, beş yüz sefer Kâbe’ye yüz sürsen de bir şey değişmeyecek.
Peygamber’e sevgi, defalarca hac ve umre ibadeti yapmak değil, Allah’ın yolunda olup vahyin emrine uymak, yetimleri, mazlumları, garibanları doyurmak…