ÖZEL HABER - ÖMERCAN ÖZMEN
Başta Katar, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri olmak üzere para saçma konusunda tereddüt yaşamayan ülkeler Avrupa’nın yıldız isimlerini ülkelerine getirerek bir bilinirlik sağlıyorlar. İnsan hakları, demokrasi gibi konulardaki kötü şöhretlerini böyle unutturmaya çalışan ülkeler adeta bir kültür transferinin peşinde.
Ronaldo’yu alarak futbollarının İngiltere, İspanya seviyesine geleceğini düşünen yöneticiler ise genel olarak futbolun gerçekleriyle karşılaşıyor.
YILDIZLARI KİM İZLEYECEK?
Bir maç düşünün, yedek kulübesinde Steven Gerrard teknik direktör olarak takım elbisesiyle maçın başlama saatini bekliyor. Takımında ise yine Liverpool’da forma giymiş, Premier Lig ve Şampiyonlar Ligi kazanmış isimlerden Jordan Henderson ve Wijnaldum ile Moussa Dembele var.
Futbol oynamak için iki takım, taraftarı o maça çekmek için hatrı sayılır derecede yıldızlar mevcut. Tek bir eksik var. O da taraftar.
Al Ettifaq’ın büyük paralarla kurduğu takımın Riyadh ile yaptığı maçı izlemeye gelen kişi sayısı 696! Peki 696 kişiyi zar zor stada çekebilen bir organizasyon daha ne kadar para harcamalı ki tribünlere hatırı sayılı sayıda seyirci çekebilsin?
Burada ise devreye futbol kültürü giriyor.
PARANIN SATIN ALAMADIĞI ŞEY: KÜLTÜR
Aynı gün İngiltere’de alt liglerde de birçok maç vardı. Özellikle bir maçı seçmek gerekirse İngiltere 9.Ligi’nde oynanan bir maça bakmak yararlı olabilir. İngiltere 9.Lig takımlarından Bury ile Wythenshawe maçını biletli olarak izleyen kişi sayısı 3195 oldu.
Suudi Arabistan’ın yıldız destekli en üst ligi ile İngiltere’nin 9.Ligi arasındaki farkı oluşturan tek şey aslında futbol kültürü ve ruhu!
Ne kadar yıldız doldurursanız doldurun, ülkenizde futbolun kültürü adına bir şey yapmıyorsanız uluslararası medya için sadece bu tarz bir “rezalet” ile haber olabiliyorsunuz. Gerrard’ın Al Ettifaq’ının oynadığı son lig maçında hangi formasyonla sahaya çıktığını ya da maçın kaç kaç bittiğini biliyor musunuz? Muhtemelen hayır. Ama son maçına kaç kişi geldiğini artık biliyorsunuz.