Ali Koç'un maç sırasında stadyumda olmadığını, ancak sonradan stadyuma geldiğini ifade eden Özbek, yaşananları şöyle anlattı:
"Bugün bir maç oynandı, bitti. Her iki takımın taraftarı da stattan ayrıldı. Ben de ayrıldım. Sonra olayları duyunca geri geldim. Ali Koç'un 40-50 kişiyle buraya gelip, burada çalışanları darp etmesi, ağza alınmayacak küfürler etmesi kabul edilebilir bir şey değil. Sözde polis koruması altındayız. Maç başladığından bitene kadar polis koruması altındayız. Ali Koç bu cesareti nereden alıyor? Lig başladığından beri, 'Hakemleri tartaklayın, hakemlere tokat atın, hakemlerin peşine düşün.' diyen bu zat belli bir güruhla gelip buraya insanları tartar ama haddini nereden, kimden alıyorsun? Kim destekliyor seni? Buradan devlete sesleniyorum. İçişleri Bakanı'na, Emniyet Müdürü'ne sesleniyorum. Polisler nerede? Polis nezaretinde içeriye girip sahaya çıkmasındaki maksadı ne? Bu provokasyon neden?"
Dursun Özbek, Ali Koç'un devlet tarafından işlem görmesi gerektiğini savundu ve şu ifadeleri kullandı:
"Neticede bir maç oynadık. Bizim için şampiyonluk maçı. Hiç merak etmesin. Ben haber aldım geldim. Bu vandalizmin Türkiye futbolu açısından kabul edilebilir bir tarafı yok. Şimdi ben geldim. Eğer yüreğin yetiyorsa gel buradayım, bekliyorum seni. Devletin artık bunun hesabını sorması lazım. Polisin, Adalet Bakanı'nın, İçişleri Bakanı'nın bu işe müdahale etmesi lazım. Bu şımarıklık, bu hukuk tanımazlık...Burada ağza alınmayacak küfürler etmişler. Darp etmesinin video kayıtları var. Darp ettiği burada çalışan sahadaki görevli arkadaşım. Eğer şu kadar cesaretin varsa gel, buradayım. Şu kadar delikanlılığın varsa gel, buradayım."
Özbek'in bu açıklamaları, derbi sonrası yaşanan gerilimi gözler önüne sererken, konunun nasıl bir hukuki sürece evrileceği merak konusu.