Ülker Stadı'ndaki karşılaşmanın ardından düzenlenen basın toplantısında konuşan Mourinho, öncelikle sakatlık yaşayan oyuncuları hakkında bilgi verdi. Müsabakanın 76. dakikasında sedyeyle oyundan çıkan Becao’nun diz sakatlığı nedeniyle sezonu kapatabileceğini belirtirken, kas sakatlığı yaşayan Livakovic’in ise Eyüpspor karşısında forma giyme ihtimalinin düşük olduğunu dile getirdi.
"Savaşmalarını bekliyordum, bunu da yaptılar"
Mourinho, sahada 11’e 11 oynadıkları dönemde sergilenen futboldan memnun olduğunu belirtti:
“Bugün baskılarımızı kırdık, önde baskı yaparak rakibe zorluk çıkardık. Ancak 10’a 10 oynadığımızda farklı bir durum oldu. Oyuncu değişikliği hakkımız kalmadığı için Tadic sağ bekte, Mert Müldür stoperde, En-Nesyri sağ açıkta oynadı. Dramatik bir durumdu ama oyuncularım beklentimi karşıladı. Bugün özgüven eksikliği ve gerginlik vardı; çünkü dışarıda yaşananlardan izole bir ortamda değiller. Ancak birlik olmalarını, tutku ve istekle savaşmalarını bekliyordum. Harika bir futbol değil, kazanma arzusu görmek istedim ve bunu başardık.”
"Samet’e mesaj göndermek istiyorum"
Athletic Bilbao maçında eleştirilerin hedefi olan Samet Akaydin’i koruma amacıyla kadroya almadığını açıklayan Mourinho, milli oyuncuya destek mesajı verdi:
“Bugünkü galibiyetteki küçük bir katkımı Samet’e armağan ediyorum. Gerçekten kırgın bir adam gördüm; dev gibi, 31 yaşında ama çocuk gibi. Yıl sonuna kadar bir maçımız kaldı. Djiku, Çağlar ve Yusuf elimizde olacak. Bu süre zarfında Samet’in durumu ne olur, zaman gösterecek. Ayrıca genç oyuncuları oynatmaktan yana sıkıntım yok. Real Madrid’de 18 yaşındaki Varane’ı oynatmıştım, burada da Yusuf’u sahaya sürebilirim.”
"Futbolda dengeyi bulmak zorundayız"
Mourinho, oyuncularının üzerindeki baskının en iyi tedavisinin galibiyet olduğunu vurguladı:
“Son dönemde dengeli ve özgüvenli bir süreç geçirmiştik. Ancak kaybetmeyi hak etmediğimiz bir maç oynayınca her şey değişti. Futbol böyle, ama Türkiye’de bu değişim üç kat daha hızlı yaşanıyor. Livakovic’in sakatlığının gerginlik kaynaklı olduğunu düşünüyorum. Oyuncular dış dünyadan tamamen izole değiller. Bu yüzden kolay bir hafta olmadı. Hazırlıklarımız taktikten ziyade psikolojik denge kurmaya odaklıydı.”
Maç öncesi oyuncularına motivasyon konuşması yaptığını aktaran Mourinho, şunları söyledi:
“Onlara, ‘Bu maçı kazanmamız gerekiyor. İçinizde ateş taşıyın ama denge için suyu da unutmayın. Sadece ateşle oynarsanız hata yapar, gereksiz kart görürsünüz.’ dedim. Kariyerimde 1170’ten fazla maça çıktım. Benim için bu kolay ama onlar için zor. Şimdi sırada Eyüpspor maçı var. O maçı da kazanırsak oyuncular birkaç gün futboldan uzaklaşıp kendilerini toparlama fırsatı bulacaklar.”
"Türkiye’yi seviyorum ama Türkçe öğrenemiyorum"
Mourinho, Türkiye’deki futbol atmosferinden keyif aldığını belirterek esprili bir şekilde Türkçe öğrenememesine değindi:
“Türkçe bilmiyorum çünkü burada kimse bana Türkçe öğretmiyor. Muhtemelen işlerini kaybetmemek için bunu yapmıyorlar. Türkiye’yi ve buradaki atmosferi seviyorum. Ancak futbolda, burada işler her an tersine dönebiliyor. Bizim için en iyi terapi maç kazanmaktır ve bu yolda devam edeceğiz.”
Sonuç olarak, Mourinho’nun açıklamaları, hem sahadaki mücadeleden memnuniyetini hem de oyuncular üzerindeki baskıyı dengeleme çabasını yansıtıyor.