ÖZEL HABER: ÖMERCAN ÖZMEN
Son yıllarda Türk futbol kamuoyu, Süper Lig’in flaş takımlarından Adana Demirspor’u sıkça konuşuyor. Ankara'da ise Ankara Demirspor yıllardır Başkent'i profesyonel liglerde temsil etmeye devam ediyor hem de alt yapılarda oyuncu yetiştirmek adına çalışmalarını sürdürüyor.
Demirspor kulüplerinin tarihini ve önemini mercek altına almak adına Araştırmacı Yazar İbrahim Kekeç, Demirsporları anadolugazete.com.tr'ye değerlendirdi.
İbrahim Kekeç Demirsporlular'ın hikayesini şöyle anlattı:
''Adana Demirspor ve diğer Demirspor kulüplerinin tarihi, Cumhuriyet’in ilk yıllarına kadar uzanıyor. Mustafa Kemal Atatürk’ün talimatıyla demiryollarının ülke çapında yayılmasıyla birlikte, demiryolcuların spora olan ilgisi de Demirspor kulüplerinin kurulmasına yol açtı.''
DEMİRSPORLARIN KURULUŞU VE TÜRK SPORUNA KATKILARI
''Türkiye’deki ilk Demirspor kulübü, 1929 yılında Samsun’da kurulan “Şimendiferspor” idi. Resmi olarak kurulan ilk Demirspor ise 1930 yılında Eskişehir’de açıldı. İzmir, Ankara ve Kayseri’deki Demirspor kulüpleri de kısa süre içinde bu kulüpleri takip etti. 1938 yılında çıkarılan Beden Terbiyesi Kanunu ile memur ve işçi sayısı 500’den fazla olan işyerlerine spor kulübü kurma zorunluluğu getirildi. Bu kanun sayesinde 1942 yılı itibariyle 48 Demirspor gençlik kulübü kuruldu.''
ÇOLAK SABAHATTİN: YEŞİL SAHALARIN EFSANESİ
Demirspor kulüpleri, Türk sporuna sayısız yetenek kazandırdı. Bu yeteneklerden biri de Samsun Demirspor’un efsane futbolcusu, Çolak Sabahattin lakaplı Sabahattin Durmuşoğlu’ydu. 1950’li yılların en tehlikeli futbolcularından biri olarak bilinen Çolak Sabahattin, serbest vuruşlardaki ustalığı ile tanınıyordu. Vahap Usta lakaplı Vahap Çarkçıoğlu, Çolak Sabahattin’in frikiklerde kaleciler için en tehlikeli futbolcu olduğunu belirterek, topa vuruş şeklinin topa falso kazandırdığını ifade etti.
PRENSES SÜREYYA'DAN TEBRİK
Çolak Sabahattin’in kariyerindeki en dikkat çekici anılardan biri, Samsun Demirspor’un İran Ordu Milli Takımı ile oynadığı maçta yaşandı. Akademisyen Yavuz Yıldırım ve Mühendis-Yazar Şevket Çorbacıoğlu’nun aktardığına göre, bu maçın sonunda İran Prensesi Süreyya, Çolak Sabahattin’i öperek tebrik etti. Fevzi Kefeli, nam-ı diğer Dayı Fevzi, bu maçta Samsun Demirspor’un İran takımını 6-5 yendiğini ve Çolak Sabahattin’in 5 gol attığını belirtti.
Samsun Demirspor’un İran’daki maçına dair bilgiler, Demiryol dergisinde de yer aldı. Dergiye göre, Samsun Demirspor kafilesi 27 Ekim 1955 tarihinde Tahran’a hareket etmiş ve Şahin takımı ile yapılan maçı kazanmıştı. Prenses Süreyya’nın bu maç sonunda sahaya inerek Çolak Sabahattin’i tebrik etmesi, Türk futbolu için unutulmaz bir anı olarak tarihe geçti.
PRENSES SÜREYYA ANKARA'DA...
Samsun Demirspor’un Tahran’da karşılaştığı Şahin kulübü, Şah Muhammed Rıza Pehlevi döneminde kurulan Tac, Darai ve Sarbaz gibi nadir kulüplerden biriydi. 1951 yılında İran Şahı Muhammed Rıza Pehlevi ile evlenen Prenses Süreyya, ülkesinin ve dünyanın en tanınmış kadınlarından biriydi. Asıl adı "Soraya" olan prenses, Türk halkı tarafından "Süreyya" olarak anılmış ve bu isim kız çocuklarına verilmiştir. 1956 yılı Mayıs ayında eşiyle birlikte Ankara’ya gelen Prenses Süreyya, binlerce Ankaralı tarafından coşkuyla karşılanmıştı.
Prenses Süreyya’nın, Samsun Demirspor’un İran Ordu Milli Takımı ile yaptığı maçta sahaya inerek Çolak Sabahattin’i tebrik etmesi, Türk futbolu için büyük bir onurdu. Bir prensesin sahaya inip bir futbolcuyu tebrik etmesi, dünya çapında nadir görülen bir olaydır ve Çolak Sabahattin bu onuru yaşayan tek futbolcu olma özelliğini taşır.