Anadolu Ajansı’nın abonelerine servis ettiği haberleri incelerken özellikle kuraklık kokan haberler dikkat çekiyor. Nasıl çekmesin? Öyle acı manzaralar var ki; toplum olarak nasıl endişelenmiyoruz, nasıl bu konuyu gündemden düşürebiliyoruz; anlamak mümkün değil!
İlkbahar yağışlarının ‘can suyu’ olduğu muhakkak. Dünkü yazımda belirtmiştim; deprem ve sel felaketleri tarımı olumsuz etkiledi. Bir de yağışların azalması ya da tarımdan vazgeçen çiftçiler ile kuraklık ve kıtlık tehdidi hep yanı başımızda.
Örneğin Kırıkkale… ‘Olağanüstü kurak’ iller arasında yer alıyor. Mart ve nisan ayında kendini gösteren hafif yağışlar bile toprağı canlandırmaya yetti. Ülke tarımının en önemli merkezlerinden Konya Ovası… Biraz yağış görünce yemyeşil bir manzara sundu çok şükür. Samsun ‘su’yu kurtarmak için teknolojik adımlar atıyor. Su israfını önleme adına tarımda uydu ve iha verileri kullanılıyor. Edirne’de ise toprağa düşen son yağışlar gelişim kaybı yaşayan buğdayı kurtardı. Kahramanmaraş depremi ile sarsılan çiftçiler de son yağışlar ile en azından tarım arazilerinin toparlanmasıyla moral buldu. Dünyanın pek çok ülkesinde kuraklık alarmının seviyesi artıyor. Van Gölü’ndeki çekilme de keyifleri kaçırıyor. Ülkemizin sembollerinden olan Van Gölü’ne ilkbahar yağışları da şimdilik çare olmadı. Manzara kötü…
Başkent Ankara ve mega kent İstanbul’da da su dikkatli kullanılmalı. Bugün alışveriş merkezlerinde, fabrika ya da evlerde boşa akan her su damlası gelecek nesillerin haklarını heba etmektir.
Sonuç olarak dünyada kullanılabilir su miktarı azalıyor; kuraklık endişesi her geçen gün daha da artıyor. Bunların çözümü de yine insandan geçiyor…
Peki Ankara barajlarında son durum ne? Ankara’nın kalan su miktarı… İstanbul barajlarındaki son durum! Bu tür bilgiler aşağıdaki linklerde yer alıyor. Bu anlamda bizler yaşadığımız kent olan başkentte Ankara Büyükşehir Belediyesi ASKİ’nin internet sitesinden ve duyurularından bilgi sahibi olabiliyoruz. Siz de yaşadığınız kentteki su miktarını takip edin ve lütfen suyu koruyun…