Son günlerde ülkemizin en çok tartışma konusu Amerika’nın bize karşı yaptırım kararı oldu. Neden diye soracak olursanız alçak Amerika’nın Rahip Brunson’un Amerika’ya tekrar gönderilmesi istemesi aksi takdirde ise yaptırım kararı uygulayacağını belirtmesiydi.
Köşe yazıma başlamadan önce köşe başlığım ne olsun diye düşündüğümde aklıma ilk gelen “Şu çılgın Türkler” oldu. Neden böyle bir başlık attın diye soracak olursanız İçişleri Bakanımız ve Adalet Bakanımızın Twitter adresinde yaptıkları açıklamalarda bunun ne kadar doğru olduğunun bir göstergesi.
Olayların en başında ABD Hazine Bakanlığın'dan yapılan resmi açıklamada, Adalet Bakanı Abdülhamit Gül ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'ya yaptırım getirildiği bildirildi. Beyaz Saray Sözcüsü Sarah Sanders, düzenlenen basın toplantısında Türkiye'ye yaptırımlara ilişkin açıklama yaptı. Açıklamada, "Türk İçişleri ve Adalet Bakanı'na yaptırım uygulanacak" ifadesi kullanıldı.
Hal böyle olunca Adalet Bakanımız Abdülhamit Gül’ün Twitter üzerinden yaptığı açıklamada “Benim bu topraklarda yaşamak ve bu topraklarda ölmek dışında bir düşüm olmadı. ABD'de veya Türkiye dışında herhangi bir ülkede ne bir dikili ağacım, ne bir tek kuruş param da yoktur. Nasip olursa belki bir gün memleketim Gaziantep'te küçük bir zeytinlik alırım” ifadeleri gündeme bomba gibi düşerken İçişleri Bakanımız Süleyman Soylu’nun “ABD'de bir malımız var FETÖ. Onu da orada bırakmayız, alacağız” cümleleri şu çılgın Türkler yine tarih yazıyor dedirtti.
İki bakanımıza Amerika tarafından uygulanmak istenen bu yaptırım kararının yaklaşık 80 milyonluk Türkiye Cumhuriyeti Devleti nezdinde hiçbir önem ifade etmediğini Türk vatandaşı olarak söylemek istiyorum. Amerika bundan sonrada ne türlü bir yaptırım kararı alırsa alsın FETÖ ela başını Türkiye’ye iade etmediği sürece rahiplerini alamayacağından eminim. Ayrıca yaptırım kararı ile iki bakanımızın duruşu bizim gurur kaynağımız olmuştur. Bundan sonrada bu duruş içerisinde ülkemizin gelişmesi büyümesi için canla başla çalışacaklarından eminim.