Türkiye tarihinde ilk defa devlet ve özel sektör işbirliğiyle Sudan'dan 780.000 hektar arazi, 99 yıllığına tarımsal üretim yapmak için kiraladı.
Kiralanan bu arazide ananas, mango, avakado, pepino jambu, kanola, pamuk ve yağlı tohumlu bitkiler gibi ürünlerin üretilmesi planlanmaktadır. Afrika’da, Türk eliyle yetiştirilen ürünlerin, Avrupa’nın dışında Orta Doğu ve Afrika pazarında da satılması hedeflenmektedir.
Ülkemizde yağlı tohumlu bitkilerin üretimine özel teşvikler verilmesine rağmen, üretim tüketime yetmediği için 2017 yılında 3 milyar 270 milyon doları aşan ithalat gerçekleştirilmiştir. Kiralanan bu arazilerde üretilecek yağlı tohumlu bitkilerin ithalatı ciddi oranda düşürmesi beklenmektedir.
Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğünün (TİGEM) Sudan'da kiralanan bu arazinin içinde 12.500 hektar büyüklüğünde örnek bir çiftlik kurma çalışmaları devam etmektedir. Bu kapsamda arazi yeri belirlenmiş ve toprak analizleri yapılmış, Örnek Çiftlik Ön Fizibilite Raporu hazırlanmıştır. Ortak Şirket kurma çalışmaları (%20 Sudan, %80 Türk tarafının temsiline dayanan) son aşamaya geliştir. Sudan’da yapılacak bu tarımsal yatırımlara Türk özel sektör firmalarının da katkı yapması, ortak olması veya arazilerin bir kısmının da onlar tarafından işlenmesi söz konusu olabilecektir.
İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA) ve İHH İnsani Yardım Vakfı (İHH) işbirliği ile 2012 yılında Somali Tarım Okulu açıldı. Çiftçi Eğitim Kursu şeklinde devam eden Somali Tarım Okulu, Somali Zemzem Üniversitesi bünyesinde ülkedeki ilk ziraat fakültesi olan Anadolu Ziraat Fakültesi'ne dönüştü. Fakültede her yıl 50 öğrenci eğitim almaktadır.
Türkiye son 25 yılda Hollanda büyüklüğünde (4 milyon hektar), son 12 yılda ise Belçika büyüklüğünde (3 milyon hektar) ekilebilir durumda olan tarım arazisini terk ederek, tarımsal üretim yapma kabiliyetini kaybetti. Tarım Bakanlığının, öncelikle terk edilen bu arazilerin neden terk edildiğinin sebeplerini araştırılması ve bu sebeplerin ortadan kaldırılması için de gereken tedbirleri alması gerekmektedir.
Sudan Devleti ve ya diğer devletlerle yapılan bu anlaşmalar ve çalışmalar desteklenmeli. Ancak sadece bu arazilere ve buralarda üretilecek ürünlere bel bağlarsak yarın bir gün Ülkeler arasında yaşanacak olumsuz gelişmeler telafisi mümkün olmayan sıkıntılara sebep olabilir. Mesela, 1989'da darbeyle devlet başkanı olan Ömer el Beşir, 30 yılın ardından ordu tarafından görevden alındı. Yaşanan darbeden sonra kiralanan bu arazilerin ne olacağı nasıl değerlendirileceği bilinmiyor. Japonya ve Tayvan’ın bizim yaşadığımız bu sorunu nasıl hangi projeleri uygulayarak çözdüklerini daha önceki yazılarımda da yazmıştım. Acilen, ekilebilir olup ta ekilemeyen 3 milyon hektar arazinin yeniden tarıma kazandırılması için projeler hazırlanarak uygulamaya konulmalıdır. Eğer Tarım Bakanlığının bu problemin çözümü için hazırladığı projeleri varsa bu sütunlardan sizlere de duyurmak isterim.