Tahminlerimi ‘SU’landırdım!

Dursun Erkılıç

2020 yılının mayıs ayında yazdığım bir yazıda, bazı uzmanların (mealen), “virüs yazın tavsar, sonbaharda ölür” tahminine inanarak, “Virüs sonrası neler olabilir” diye sormuş, bir ihtimal, “Başakşehir Avrupa Şampiyonu olur”, yani olabilir demiştim, çuvalladım!

Bana bu ihtimali söyleten şey, o sırada Avrupa Ligi J Grubunda 10 puanla lider olan İstanbul Başakşehir’in 9 puanlı Roma, 8 puanlı Mönchengladbach ve 5 puanlı Wolfsberger AC takımlarını altına almış olmasıydı. Bir de virüsün Avrupa’yı perişan eden etkesi…

İkinci çuvallamam

Bugün Biden’in yaptığı gibi o dönem Çin’e fena yüklenen Trump’ın çılgınlıklarıyla gaza gelerek, “Trump dünya savaşı çıkarabilir” demişim. Yani yine çuvallamışım! Trump dünya savaşı çıkarmadı ama Amerika’yı iç savaşa hazırlayan senato işgali ve ırkçılık fitilini ateşleyen eylem ve söylemlere imza attı.

Tutan tahminlerim

‘Başka neler olabilir’ sorusunu sorduktan sonra ise şunları yazmışım:

-Gerekli gereksiz el yıkama tavsiyeleriyle yaşanan tüketim çılgınlığı bu yaz su kıtlığı yaşatır…

-Evlerde stoklanan unlar kullanılmazsa kurtlanır…

-Siyasette (kanlı/bıçaklı) başka bir dil ve üslup gelişir…

-Siyasi hokkabazların maskesi düşer…

-Eğitimde dijitalleşme zirve yapar…

-Türkiye büyük bir atılıma geçebilir…

-Üretimde yapay zekâ dönemi başlar…

-Yerli malı kullanımı artar…

-Birçok takımının yedek kulübesi dâhil futbolcuları ve teknik kadrosu yerli ve milli olur…

-Trump koltuğunu kaybeder…

-Avrupa Birliği parçalanır…

-Ülkeler daha çok içe kapanır…

-Üniter devlet yapıları güçlenirken ‘dünya vatandaşlığı’ fikri de tartışılır…

Bir arayış başladı

Aradan geçen bir yıla bakınca, bu tespit ve tahminlerimin neredeyse tümü cuk oturmuş.

Kendini anlatıp durma da sadede gel diyenleri, ‘başka neler olabilir’in birinci maddesine götürmek istiyorum:

-Gerekli gereksiz el yıkama tavsiyeleriyle yaşanan tüketim çılgınlığı bu yaz su kıtlığı yaşatır…

Evet, virüsten korunmak için doğru/yanlış uygulamalarla büyük bir su tüketimine yol açan bu durum, yağış yokluğu sayılabilecek bir azlıkla harmanlanınca, panik havası oluşmuş ve neler yapılabilir arayışı başlamıştı.

Halil İbrahim Yılmaz

Bu başlangıcın önemini gösteren son gelişmelerden biri, Ankara Kent Konseyi Başkanı Halil İbrahim Yılmaz’ın “Suya Saygı Buluşmaları” adıyla düzenledikleri panelde söyledikleridir. Yılmaz, konuşmasında Türkiye’nin sanıldığının aksine su zengini olmadığını belirterek, “Gelecekte yaşanacak susuzluğun tedbirini şimdiden almazsak büyük bir hayal kırıklığına uğrayacağımızı dağa, taşa, herkese duyurmak zorundayız” dedi.

Suya Saygı Buluşmaları Sonuç Bildirgesinin içeriğini başka bir yazıda değerlendiririz ama sadece başlığını hatırlatmak istiyorum:

-Hayatın Sürekliliği Suya Saygıda!

İlker Arslan’ın sloganı

Durum Türkiye geneli için geçerli ama sözü Ankara’ya getirip örnekleme yapmak gerekirse aynı panelde konuşan ASKİ Baraj İşletme ve Makine İkmal Dairesi Başkanı İlker Arslan’a kulak vermek gerekir. Dedi ki: “İklim değişikliği ile birlikte su kıtlığı büyük risk oluşturmuştur. ‘İhtiyacın olandan fazlasını tüketme’ sloganını hayatımıza mihenk taşı yapmalıyız. Ankara’nın en büyük su kaynağı doğaya uyumlu ve suya saygılı insanlardır.”

Halil İbrahim Yılmaz ve İlker Arslan’ın sözlerini bir kez daha okuyun lütfen. Daha ne desinler…

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.