Dünya nüfusunun artmasıyla birlikte tüketim, tüketimin artmasıyla da daha çok gıdaya, daha çok gıda temellerine ihtiyaç duyuyoruz. Ancak bu ihtiyacı karşılayabilecek tarım, tarımcılık soru işaretinde. Neden mi? Nüfus arttıkça konuta ihtiyaç artıyor, konut ihtiyacını karşılayacak yeterli arazinin olmamasından dolayı tarım arazileri inşaata dönüştürülüyor. Bunun sonucunda da tarıma elverişli arazilerde önce birer, ikişer sonra on katlı binalar görüyoruz.
Barınma ne kadar temel ihtiyaçsa beslenme de temel ihtiyaçtır. Ancak, dünyanın içinde bulunduğu durum pek parlak değil. 2050 yılında dünya nüfusunun 10 milyar kişiye çıkacağı tahminleri, aynı paralellikte iklim krizinin etkilerini daha net görecek olmamız, kapıda bekleyen su krizi, su krizinin sonucunda da ‘kıtlık’ sorunu bizleri bekliyor.
Tüm bu gelişmelerin yanı sıra, bu sorunlara çözüm olacağı düşünülen ve sizlerle geçen hafta ele aldığımız tarımda dijitalleşme hamleleri gün geçtikçe hız kazanıyor. Tabii, teknoloji denilince önemli bir maddi kaynağın olması, teknolojik atılımları karşılayabilecek bir devlet hazinesi de olmalıdır. Bu noktada, tarımdaki ileri seviye dijitalleşme örneklerini ne zaman ve kaç ülkede görebiliriz, bilemiyoruz.
Peki, nedir bu tehlikede olan tarımı tüm dünyada yeniden canlandıracak gelişme?
Akıllı Tarım, Dijital Tarım isimleriyle anılan ve akıllı teknolojilerin tarım sektöründe uygulanmasına olanak sağlayan Tarım 4,0 büyük verilerin depolanmasını, analiz edilmesini sağlayarak tarladan sofraya kadar tüm sürecin takip edilmesini, yönlendirilmesini sağlıyor.
Ziraat Mühendisi Necmettin Türkoğlu da ülkemizde bu alanda çalışmalar gerçekleştiren, dijitalleşmenin tarımla entegrasyonunda aktif rol oynayan değerli bir isimdir. Öyle ki, Türkoğlu, mobil uygulamayla evdeki, bahçedeki bitkilerin robotlarla sulanabileceği, sıcaklığının ve neminin uygulamada görülebileceği bir sistem oluşturdular.
‘Ata tohum’ ile doğal ve besin değeri yüksek beslenme kültürünün yeniden yaygınlaşmasını amaçladıklarını söyleyen Türkoğlu, “tarlada çalışıp yorulmadan doğal gıda tüketmelerini sağlayacağız. Bir vatandaş hem kendi işini yaparken hem de memleketindeki tarımıyla, bahçesiyle ilgilenebilecek. Biz, bu ürünlerin pazarlanması noktasında ise Metaverse üzerinden, bir yapay zekâ ile tüm dünyaya tanıtılmasını amaçlıyoruz.” diyor.
Türkiye, bu konuda çok şanslı bir ülke. Tam bir tarım cenneti. Pandemiden sonra tarıma elverişli ülkeler, 1-0 tekrardan öne geçti. Çünkü, beslenmenin ve gıdaya ulaşımın önemi çok keskin bir şekilde anlaşıldı. Bu bağlamda, dijitalleşme çalışmaları ülkemiz için de büyük önem taşıyor.
Tarım 4,0 bizlere ne gibi avantajlar sağlıyor?
Güvenilir ve sağlıklı gıdaya ulaşımı amaçlayan Tarım 4,0; temiz su kaynaklarının azalmasında hem su israfını önlemeyi hem de verimli kullanmayı amaçlarken, karbondioksit salınımını da azaltarak hava kirliliğini önlemeyi amaçlıyor. Tüm bunların yanı sıra bilgi paylaşımında hız, tarım makinelerinin birbiriyle iletişim halinde olmasıyla da verimlilik artıyor.
Yani, Tarım 4,0 bizlere hem çevre dostu bir uygulamayı hem de tarımda en iyi verimi almamıza olanak sağlayacak bir yenilik.