Tarım sektörüne Halil İbrahim bereketi!

Dursun Erkılıç

Türkiye Kent Konseyleri Birliği ve Ankara Kent Konseyi Başkanı, Ankara Ticaret Odası Başkan Yardımcısı Halil İbrahim Yılmaz’ın son dönemde özellikle üzerinde durduğu konu şu: Tarım.

Öyle ki gıdayı ve tarımsal üretimi sosyal refahın yanı sıra bir milli güvenlik meselesi olarak değerlendirmek gerektiğini söylüyor. O dem: “Küçük üreticileri koruyucu bir yaklaşım içerisinde tarımsal üretim arttırılmalıdır. Uygulanan kent tarımı gibi projeler ile yerinde üretim ve tüketim desteklenirken, kentlerin dışında kalan köylü-çiftçiyi de maliyetlere ezdirmemek gerekmektedir.”

Doğru tarımsal politikalar uygulayarak kısa bir sürede Türkiye’yi yeniden bir tarım ülkesi yapmanın mümkün olduğunu ifade eden Yılmaz’a göre, “Maalesef Türkiye dünyanın en pahalı soğanını, etini, sütünü tüketir hale geldi. Bunu aşmak için bir tarım haritası ve tarımsal kalkınma planı hazırlanmalıdır. Biz de 81 ilde bu harita ve planların hazırlanması noktasında Kent Konseylerinde biriken deneyimi, tüm bilgi ve birikimimizi sahaya yansıtmak istiyoruz. Kırsal kalkınmanın temeli kooperatifçiliktir. Bu sebeple kırsalda çiftçi örgütlenmelerini arttırarak küçük ve orta boy aile işletmelerinin sistem dışına çıkarılması önlenmelidir.”

1.54 MİLYON HEKTAR ALAN SULANMAYI BEKLİYOR

Türkiye’deki tarım arazilerinin 2001-2022 yılları arasında 26 milyon 350 bin hektardan 23 milyon 865 bin hektara düştüğünü belirten Yılmaz, “Şu anda Türkiye’de 24 milyon hektar alan ekilebilir tarım arazisi olup, bunun da ekonomik olarak sulanabilir miktarı 8.5 milyon hektar olarak belirlenmiş durumda” diyor.

Ülkemizde halen, ekonomik olarak sulanabilecek 8.5 milyon hektar tarım alanının yaklaşık yüzde 81.9’u sulanabilmektedir. DSİ Genel Müdürlüğü; kuruluşundan günümüze kadar 8.5 milyon hektar tarım sahasının yaklaşık yüzde 54.9’unu suya kavuşturmuştur. 2022 yılı sonu itibarıyla ülkemizde sulamaya açılan alan diğer kurumlarca sulamaya açılan alanlarla birlikte toplam 6.96 milyon hektara ulaşmıştır. Beslenme ihtiyacının karşılanması, sanayinin ihtiyacı olan zirai ürünlerin dengeli ve sürekli üretilebilmesi, tarım kesiminde çalışan nüfusun işsizlik probleminin çözülmesi ve hayat standardının yükseltilmesi için kalan 1.54 milyon hektar alanın da sulanması ve bunun için gereken sulama tesislerinin bir an önce inşa edilmesi özel bir önem taşımaktadır.”

Yani;

Sulama yanlış ise obruklara boğulduk
Plansız tarım ile darmadağın dağıldık
Tirene bakar gibi sağım sağım sağıldık
İsrail ve Hollanda dünyaya örnek oldu

***

Tarım arazilerinin Kullanımının Etkinleştirilmesi (TAKE) Projesi ile atıl tarım arazilerinin kullanımının planlanması gerektiğini hatırlattığında, kendi kendime dedim ki;

Halil İbrahim Yılmaz bilim ile ses verdi
Sorun öyle büyük ki filim ile SOS verdi
Bir çare biçareyse; eyvah; o dem yas verdi
Karalar bağlamadan bir şeyler yapılmalı

Çünkü:

“Pandemi dönemi sonrasında hızla artış gösteren gıda güvencesi sorunu Ukrayna-Rusya savaşı ile zirveye çıkmıştır. Makro açıdan gıda güvencesi, ülke ve küresel bağlamda insanlığın gereksinim duyduğu besinlerin teminine uzanan, farklı strateji ve hedeflerdir. Gıda güvencesi günümüzde devletlerin ve uluslararası kurumların müdahalesini ve koordinasyonunu gerektiren bir siyasi olguya dönüşmüştür.”

ANKARA’YA TARIM OSB’LERİ…

“Gıdaya erişimin bu kadar zorlaştığı bir ortamda tarım alanlarının atıl kalması kabul edilemez. Teknolojinin ve bilimin başkenti olan Ankara’da teknoloji firmaları hem savunma sanayinde hem de sağlık sektöründe başarılı, örnek uygulamalar sergilemektedirler. Ankara’daki teknoloji firmaları yeteneklerini akıllı tarım uygulamalarına da aktarabilirler. Atıl tarım alanlarında Tarıma Dayalı İhtisas OSB’leri kurulabilir, hem üretim hem de istihdam artışı sağlanabilir.”

Hobi bahçesi diye toprağı talan ettik
Kooperatif gerek; onu da yalan ettik
Marka peşine düştük filanla falan ettik
Tarım OSB’leri… Kurtuluş reçetesi

FAHRİ GIDA MÜFETTİŞLERİ ÖNERİSİ

Gıda arzının yanı sıra sağlıklı ve güvenilir gıdaya erişmenin de oldukça önemli olduğunu anlatan Yılmaz, “Tarım ve Orman Bakanlığı’nın zaman zaman açıkladığı taklit ve tağşiş ürünler listesiyle tarımda sahteciliğin ne kadar yaygın olduğunu da görmekteyiz. Bu sebeple gelecekte çocuklarımızda obezite, kalp hastalıkları ve kanser vakalarıyla karşılaşacağız. Bunun önlenmesi için denetimler sıklaştırılmalı. Kent Konseyleri olarak burada sorumluluk üstlenerek gıda muhafızları sistemini hayata geçirmek istiyoruz. Tarım Bakanlığı’na önerimiz, kentlerde belirleyeceğimiz gıda dostu arkadaşlarımız raflardan rastgele ürünler seçerek bunları bakanlığın laboratuvarlarında ücretsiz bir şekilde test ettirebilsin. Böylece geliştireceğimiz fahri müfettişlik sistemi ile hile yapılması noktasında caydırıcılığı tesis edebiliriz. Bakanlığa bir fahri müfettiş sistemini öneriyoruz” dedi.

SONUÇ OLARAK…

Ankara arazisi verimsiz kullanıldı
Aspirden ve soğandan nedensiz kıllanıldı
Velev ki, filhakika çıkmaza yollanıldı
Halil İbrahim Yılmaz doğru yolu gösterdi

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.