Kamu kurumlarında idarecilerin başarısı, kurumun hizmet performasını, verimliliğini ve etkinliğini artırılabilmesi ile ölçülür.
Yazılarımı okuyan bir meslektaşım Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü (TAGEM)’de üst kademede görev yaptığım döneme (2007-2015) ilişkin bir değerlendirme yapmamı rica etti. Bu yazıda kurum kapasitesini geliştirme açısından yapabildiklerimize yer verilmiştir. İsteyip de yapamadıklarımıza bir başka yazıda yer verilecektir. O nedenle bu yazı TAGEM tarihine not düşme açısından önem arz etmektedir.
KURUMSAL YAPIDA;
- Merkezi yönetimin araştırma enstitülerini azaltma politikasına karşın, merkez, bölge ve konu enstitülerinin kapatılmaması yönünde çaba sarf edilmiş, bazı enstitülerin isimleri değiştirilerek de olsa kurumsal varlıkları korunmuştur.
- Hatay ve Osmaniye’ye yeni araştırma enstitüleri ile Ankara’da Milli Botanik Bahçesi kurulmuştur.
- Enstitülerin bünyesinde Tohum Gen Bankası, Biyoteknoloji Merkezi, Mikrobiyal Gen Bankası, Kuraklık ve Soğukluk Test Merkezleri, Tıbbi Aromatik Bitkiler Merkezi gibi ihtisas merkezleri kurulmuştur.
- Enstitülerde bölüm isimlerinde birliktelik sağlanmış, güncel ihtiyaçlar gereği her enstitüde tarım ekonomisi ve toprak-su kaynakları bölümleri kurulmuştur.
- Enstitülerde araştırma yönetimlerinde birliktelik sağlama amacıyla Araştırma-Uygulama Kılavuzu hazırlanmıştır. Ar-Ge projelerinin hazırlanması, enstitüde ve program değerlendirme toplantılarında sunumu, kabulü ve finansmanı kurallara bağlanmıştır.
- Genel Müdürlük bütçesi, hazırlanan projelerle ve DPT/Kalkınma Bakanlığı ile yapılan görüşmeler sonucu her yıl düzenli olarak artırılmıştır.
- Hazırlanan projelerle enstitülerin fiziksel altyapısı iyileştirilmiş, alet-ekipman makine parkı yenilenmiş ve güçlendirilmiştir.
PROGRAM VE PROJELERDE;
- Bitki ve hayvan gen kaynaklarının korunması amacıyla meyvecilik ve hayvancılık araştırma enstitülerine meyve koleksiyon bahçeleri kurulmuş, yerli sığır, manda, koyun ve keçi gen kaynakları koruma altına alınmıştır.
- Yetiştirici elinde hayvan gen kaynaklarının ıslahı ve korunması amacıyla destekleme programı geliştirilmiştir.
- TÜBİTAK nezdinde araştırma enstitülerinin liderlik edip sonuçlandırabileceği 1007 ve 1003 gibi kamuya özgü çağrı programlarının açılması sağlanmıştır.
- Özel sektör Ar-Ge Destek Programı uygulamaya konulmuş, Ar-Ge Destek Tebliği hazırlanmış, üniversite veya özel sektör tarafından hazırlanan Ar-Ge projelerine hibe desteği verilmeye başlandı.
- Enstitülerle özel sektörün işbirliğinin önü açılmış, özel sektörün hazırlayacağı proje kapsamında enstitülere ait arazi, sera, laboratuvar ve diğer imkanlarından yararlanmasına imkan sağlanmıştır.
- Üniversite-özel sektör – Enstitü işbirliği sağlanmaya çalışılmış ve Program değerlendirme toplantılarına özel sektör katılımı sağlanmıştır.
- Enstitülerce geliştirmiş olan tohumluk ve fidan çeşitleri gibi ıslah yarı yol materyaline özel sektörün erişim imkanı verilmiş ve tohumculuk sektörünün gelişimine katkı sağlanmıştır.
- Ar-Ge paydaşlarından Ziraat-Veteriner-Gıda mühendisliği fakülte dekanlarıyla danışma kurulu toplantıları başlatılmıştır.
- TAGEM enstitülerindeki araştırmacılara ULAKBİM üzerinden literatüre erişim imkanı sağlanmıştır.
- Neticede araştırmacıların uluslararası yayınları ve bilim dünyasına katkıları hızla artmaya başlamıştır.
Beşeri kapasitede,
- Araştırma enstitüleri için usta-çırak ilişkisini dikkate alarak norm kadro ihtiyaçları belirlendi ve uygulamaya konuldu.
- Maliye Bakanlığı ile görüşmeler yapılarak enstitülere üst üste iki yıl yüksek lisans yapmış sözleşmeli teknik eleman alımı yapılmış, genç personel sayesinde kopmak üzere olan usta çırak ilişkisi yeniden kurulmuştur. Alımlarda mülakat yapılmamış, puanı en yüksek olanlar yerleşmiştir.
- Enstitülere Ar-Ge projelerinin ihtiyacı olan biyolog, biyoteknolog ve eczacı gibi norm kadrolar açılmış ve alım yapılmıştır.
- Dönüşlerinde araştırma enstitülerinde görevlendirilmek üzere MEB bursuyla yurtdışına lisansüstü eğitim yapmak üzere her yıl öğrenci gönderilmeye başlanmıştır.
- Ar-Ge personeli için başlangıçta TAGEM bütçesinden her yıl İngilizce kursları düzenlenmeye başlanmış ve bu kurslara daha sonra ICARDA desteğiyle devam edilmiştir.
- Önceki uygulamaların aksine araştırmacıların siyasi görüşüne bakılmaksızın yurtdışında kongre ve sempozyumlara katılması kolaylaştırılmıştır. Kongrelerde sözlü/poster bildirisi kabul edilen bütün araştırmacılar yurtdışına gönderilmeye başlandı. Böylece araştırmacıların yurtdışı deneyim, işbirliği ve bilgi paylaşımı kolaylaştırılmıştır.
- Enstitülere iki kez mevsimlik işçi alımı yapılmıştır.
- İŞKUR ile protokol imzalanarak enstitülerde her yıl Toplum Yararına Çalışma Programından iş gücü temin edilmiştir.
- Bakanlığın yeniden yapılanma sürecinde atanan Daire Başkanı ve Genel Müdür Yardımcılarının en az Doktora yapmış liyakatli araştırmacılar olmaları sağlanmıştır.
- Enstitülere yönetici atamalarında da liyakat esas alınmıştır. Yüksek lisans veya Doktora yapmamış personel istisnalar hariç enstitülere yönetici olarak atanmamıştır.
Bu uygulama, yeniden atanmayan yıllanmış enstitü müdürleri ile siyasal sadakati dışında liyakati olmayanların tepkisine yol açmıştır. Hatta bu kişisel hırs sahipleri, 15 Temmuzu kullanarak dönemin Genel Müdürü ve Genel Müdür Yardımcısına terör örgütü mensubu iftirası atmaktan geri durmamışlardır.
SONUÇ OLARAK;
Bu süreçte kurumsal kapasitenin geliştirilebilmesi için yoğun bir çaba sarf edilmiştir. Gelişen kapasiteye bağlı olarak Bakanlıkça Genel Müdürlüğün ismine “Politikalar” kelimesi eklenmiş ve politika geliştirme görevi verilmiştir.
Bu dönemde uluslararası kuruluşlarla ICARDA ve FAO ile yakın işbirliği ve koordinasyon sağlanmış hatta TAGEM Genel Müdürü, MAYZEM Genel sekreteri seçilmiştir.
Bu yazının sınırlılıkları içinde burada saydıklarım kadar sayamadığım başarılara imza atılmıştır. Bütün bu başarılar şüphesiz üst yönetim yanında özverili araştırmacılar tarafından sağlanmıştır.
Katkı sağlayan bütün mesai arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Bu çabaların sonraki yıllarda da sürdürülmüş olması beklenir. Sürüp sürmediğini TAGEM çalışanlarının takdirine bırakıyorum. Şüphesiz herkes kendine yakışanı yapmıştır/yapıyordur.