Ne kadar da mutlu başlamıştı aşkımız. Her anımda seni düşünüyor. Her anımda seni yaşıyordum. Sabahım akşamım gecem gündüzüm sendin. Benliğimi sımsıkı saran mutluluğun ta kendisiydin. Her akşam eve gelişimde beni karşılaman o kadar huzur veriyordu ki! Elimde küçücük bir papatya bile görsen o kadar sevinirdin ki! Boynuma sarılır, hemen evimize çıkardık. Yemeği beraber hazırlar, aşkımızı sofranın içindeki yiyeceklere kadar taşırdık. Yaptığımız salatada bile, kalp ve çiçek figürleriyle süslerdik. Akşamımız da sabahımızda sevinç fırtınaları eserdi. Çarşıda pazarda el ele göz göze gezerdik.
Bir gün işten geldiğimde pencereye baktım sen yoktun. O kadar paniklemiştim ki! Koşarak bahçe kapısında girdiğimde, kapının arkasından bana seslendiğin an! Dünyalar benim olmuştu. O yersiz korkunun bu kadar büyük sevince dönüşeceğini bilemezdim. Seni kucağıma aldığım gibi evimize çıkmıştık. Sonra el ele göz göze hallerimiz. Bizi sanki cennet bahçelerinde dolaştırmıştı. Başka bir gün yağmur yağarken bahçede sırılsıklam dans etmiştik. Kokun, nefesin, hele bir de o nadide sesin. Aklımı başımdan alan, mutluluk fırtınasıydı. Seni o kadar seviyordum ki! Senden ayrı kalmak dünyada istemediğim tek şeydi. Seninle olmak için dünyanın bütün yükünü taşımaya razıydım. Ama günlerden bir akşam eve geldiğimde sen yine pencerede yoktun. Bana yine sürpriz yapıp kapının arkasında olacağını düşündüm. O zaman yine farklı bir sevince büründüm. Bahçe kapısını açtığımda, bana yapacağın sürprizi bilmiyormuş gibi davranıp o günkü sevinci yeniden tatmak istedim sevinçle kapıyı açtım. Sağa sola baktı sen yoktun. Sonra Yere oturup başımı iki elimin arasına alıp gözlerimden siyim siyim gözlerimden yaşlar akıtırken. Rahmetle andığım Neşet Ertaş'ın Neredesin sen türküsünü söylemeye başladım.
Şu garip halimden bilen şiveli nazlı,
Gönlüm hep seni arıyor neredesin sen?
Tatlı dillim güler yüzlüm ey ceylan gözlüm,
Gönlüm hep seni arıyor neredesin sen?
Ben ağlarsam ağlayıp gülersem gülen,
Bütün dertlerim anlayıp gönlümü bilen,
Sanki kalbimi bilerek yüzüme gülen,
Gönlüm hep seni arıyor neredesin sen?
Sinemde gizli yaramı kimse bilmiyor,
Biç bir tabip şu yarama merhem olmuyor,
Boynu bükük bir garibim yüzüm gülmüyor,
Gönlüm hep seni arıyor neredesin sen?
Türkü bittiğinde başımı kaldırdım ve seni pencerede gördüm. Elinde doğum günü için aldığım kuzu kucağında idi. Meğersem biraz hasta olup, sana aldığım kuzuya sarılıp, uyuya kalmıştın. Ah! Kuzusu, uykucu seni! :)
Bu arada herkesin hem 30 Ağustos Zafer bayramımızı hem de Kurban bayramımızı bayramınızı en içten dileklerimle kutluyorum.