Merhaba sevgili okurlarım, bildiğiniz üzere yaklaşık hayatımızı ele geçiren ve sürekli kontrollü yaşamamızı sağlayan kısacası dünyayı mahveden koronavirüs vakaları artmış durumda. 2 yılı aşkındır kısıtlı yaşadığımız hayatımızı geçtiğimiz aylarda maske zorunluluğu kalkmasıyla beraber kontrollü normalleşme dönemine geçiş yapmıştık.
Biz kontrollü normalleşme deyince bodoslama eski hayatımıza döndük. Biranda açıldık saçıldık. Alanları tıka basa doldurmaya, maskesiz özgür hayata geçiş yaptık. Keşke yapmasaydık biraz daha kontrolü elden bırakmasaydık. Koronavirüs bitmiş değildi, aşı olmayan insanlar hala aramızda veya hatırlatma aşılarını yaptırmamış insanlarımız hala mevcut durumda.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca hafta içinde durumun vahimini açıkladı. Vaka sayıları yeni bir dalga durumuna geçmiş durumda ve vaka sayılarında 40 kat artma söz konusudur dedi. Buna bağlı olarak hastanelerde de belirti görülen insan sayısı ve yoğun bakımlarda yoğunluk yaşanmaktadır. Korona virüsün ilk çıktığı zamanlara baktığımda Türkiye’de vaka görüldüğü zamanlarda insanlar bir kargaşaya karışmıştı. Dışardan alınan paketli gıdalarda dahil olmak üzere açık havada havalandırılıp yıkanarak yerlerine yerleştiriliyordu. Dışardan geldiğimiz dakika ayakkabı, çanta yıkanabilecek her şey yıkanıp açık havada saatlerce havalandırılıyordu. Bu dönemlerden bu zorluklardan geçmiş olmamıza rağmen şuan tedbirleri salmış durumdayız. Kalabalık ortamlarda en azından maske takarak hem kendimizi hem de karşımızdaki vatandaşın sağlığını tehlikeye atmamalıyız.
Dün akşam saatlerine doğru bir son dakika haberi ile tekrardan gündemimiz sarsıldı. Türkiye’de vakasına tek tük rastlandı diye bildiğim “Maymun Çiçeği” için Dünya Sağlık Örgütü küresel acil durum ilan etti. Bakan Koca açıklamalarında kapanma olmayacak demişti ama şuan bu durumdan sonra ne olur bilemem. Maalesef vatandaşlarımıza bazı şeyler zorunlu olması gerekiyor. Tedbirler kapsamında maske zorunluluğu tekrar gelebilir ki gelmesi lazım.
Herkese sağlıklı günler diliyorum…