Genel seçimlerde, özellikle de yerel seçimler öncesi defalarca ‘Yapmayın!’ yazılarımız doldurdu köşemizi. Duyarsızlıkla nasırlaşmış vicdanlar, bildiğini okumaya hiç fren koymuyor. Ne kamu kurumları ne şirketler, ne onların siyasetçisi, yöneticileri, insafsızlık sınırlarını zorlamaktan çekinmiyor. Yarışıyorlar hatta.
Belediye meclislerinde, muhalefet edecek diye su gibi temel ihtiyaç yatırımlarını engelleyebilen, sokaktan kopmuş bir duyarsızlık, pervasızlık yarışması.
Ankara Büyükşehir Belediyesi Polatlı’ya, Elmadağ’a, Kızılcahamam’a, Çubuk’a, Akyurt’a, Mamak’a, Gölbaşı’na, Bala’ya su götürmeye çalışırken muhalefet edeceğiz diye önce Belediye Meclisi dolandı bacaklarına. Polatlı ve Gölbaşı’nda vatandaşlar, çok sert tepki gösterdi partilerine “Ne yaptığınız sanıyorsunuz” diye. Yine de ince ince kemirmekten geri durmadı yaptığını siyaset sananlar.
Su bu su, en temelin en temel ihtiyacı. İnsan canına kasteden şeyden siyaset mi suç mu çıkar? Su, elektrik, ısınma, ulaşım gibi temel ihtiyaçlar, kamu kurumlarında siyaset aracı, özelleştirdiyseniz şirketlere rant kapısı olamaz. Her ikisinin de yöneticileri, zincirleme suçun halkalarını dizmiş olur.
BAŞKENRAY’IN EKSİK VAGONLARI NEREDEN ÇIKTI
www.anadolugazete.com.tr Editörü Berat Temiz’in haberi, bir kez daha heyheylerimizi başımıza topladı. Kayaş-Sincan arası Başkentray banliyö seferlerinde vagon eksikliği nedeniyle aylardır yaşanan yoğunluğa, eziyet demek daha doğru, kimsenin sesi çıkmıyordu.
Haberden öğrendik; TCDD’nin işlettiği Başkentray tren setleri, Sakarya’daki Adaray ve Gaziantep’deki Gaziray’a gönderilmiş. Fotoğraflarla kanıtlı haber aşağıda...
Yüzbinlerce, aylarca sürdüğüne göre milyonlarca Ankaralıya bu eziyeti çektirmekte mahsur görmemiş TCDD yöneticileri. O kadar insanın şikayetine de çıt çıkarmadılar.
Efil efil siyaset kokuyor uygulama. Yani siyaset olduğu sanılan ama siyasetin gereği hizmetle hiç bağdaşmayan, belediye yönetimini de kasıtla zora sokan bir keyfilik. Çektikleri yetmiyormuş gibi Ankaralının sırtına, ağır ve yeni bir yük.
DUYARSIZLIK ACIMASIZLIK SEVİYESİNE ÇIKMIŞ
Sokaktan kopmuş, devlet işleyişinden bihaber insanlar, makamlara oturamaz, onu oturtanlar da o kadar bihaber demektir. Duyarsızlıkları, ‘acımasızlık’ seviyesine çıkmış, ne hizmetin içine ne yöneticiliğin içine ne de insanlığa sığıyor yaptıkları.
Vallahi düşmana ihtiyacımız yok bizim!
Ama bitsin artık bu liyakatsiz, ufuksuz, beceriksiz acımasızların siyasete ve ticarete bulaştırdığı pervasızlık; devleti de milleti de bataklığına çekiyorlar.
SALİM TAŞÇI’YI KAYBETTİK
Sadece Ankara’da değil, ülke çapında ‘emlakçılar kralı’ diye anılıyordu. Kralın yazıhanesi tekke gibiydi; memleketi kurtarma sohbetleri edilen, misafiri eksik olmayan. O varlığın içinde bürosu gibi, yaşamı da son derece mütevazıydı.
Bir gün yazdıklarımız üzerine telefon etti, “Alicim, yazıyorsun ama oğlum gibi başına bir şey gelecek diye ödüm kopuyor” dedi. “Salim abi, korkunun ecele faydası yok, hayatımızı çaldı bu kifayetsiz muhterisler, bari afiyetle yedirmeyelim” demiştim.
Bir hafta sonra Milliyet Ankara’da ziyaretimize geldi, aynı kaygıyla. “Ben arkamda desteksiz yazıyorum, konuşursan bir destek olursun” dedim, söyleşi ve haber ağırlıklı sohbetler yaptık. (https://aliinandim.blogspot.com/2014/09/ipotekli-turkiye-soylesi.html ) Salim abinin desteği de yetmemişti, yaprak kımıldamadı emlak ve arazi rantında.
Bir emlakçı olarak bu ranttan rahatsız oluşuna hayret edişimizi de bizzat yüzüne söyleme fırsatımız oldu. “Bunlar ülke için hayırlı işler değil Alicim, arkandayım” demişti. Arsızların duvarından, tuğla eksiltemedik!
Allah’tan rahmet diliyoruz, nur içinde yatsın. Ailesi ve tekkenin ziyaretçisi dostlarının başı sağ olsun.
İlgili yazılar: https://www.anadolugazete.com.tr/ankaralinin-suyuyla-siyasetcilik-oynamak-7045yy.htm
https://www.anadolugazete.com.tr/hizmete-muhalefet-olmaz-7252yy.htm
https://www.anadolugazete.com.tr/secimi-kaybetmek-icin-devam-edin-7340yy.htm