Terör Türk dünyasını tehdit ediyor

Eflatun Neimetzade

Yine terör, yine gözyaşlarına boğuluyoruz… Ama neden? Terör kime karşı? Elbette ki Türklere karşı, ayrıca Türk dünyasına karşı. Ve haince, kalleşçe! Burada Kürtler söz konusu olamaz, çünkü tarihi kan akrabalarız. Aynı din, aynı kanı taşıyoruz. Terörün arkasında bir zamanın ASALA kökü vardır. Bu kişiler Türk düşmanılar, perde arkasında Ermeniler vardır. PKK terör örgütünü destekleyen güçler Avrupa Birliği ülkeleridir, bunu her kes biliyor. Ve NATO ülkeleri, başta elbette ki İngiltere ve Almanya duruyor. Amerika terör türünü üretiyor ve istediği ülke dâhilinde uyguluyor. Artık bu gizli değil. Bakınız TV ekranlarına, Belçika teröre ev sahipliyi yapıyor. Belçika, Sabancı suikatının katillerini ülkesinde ağırlıyor, sokaklarında devamlı Türkiye karşıtı eylemlere göz yumuyor. Almanya sokaklarında da Türkiye aleyhine yürüyen teröristlere polis karşı koymuyor. Avrupa Birliği Hıristiyan topluluğudur ve hiç zaman Türkiye’nin yanında yer almaz. Türkiye doğru olarak Rusya ve Çin ile sımsıkı işbirliği yapmaya kararlı olmalı. Bunu çok önceleri sayfa yazımda söyledim: Türkiye, Rusya ve Çin, ayrıca Türk devletleri işle sıkı ilişkiler yapmalıdır. Ezeli komşumuz Rusya ile arasını bozmamalı. Ne zaman Türkiye ekonomisi yükselişe hız alıyor, hemen Batılı devletlerin desteklediği PKK ve başka terör grupları eyleme kalkıyorlar.

FETÖ TERÖRE DESTEK VERİYOR

Terörün başka destekçisi de vardır, Fetöcu hainler. Maddi yönden teröre destek veriyorlar. Son iki patlamada gencecik insanlarımız öldüler. Türk askeri Türkiye’nin ve Türk Dünyasının garantisi sayılır. Şerefli Mehmetçiğe karşı yapılan hain saldırı tüm Türk dünyasına karşı yapılıyor demektir. Burada kan kardeşlerimiz ölüyor, terörü hiddetle kınıyorum. Nerede oluyorsa olsun terörü yapanlar insan düşmanılar, vatan hainiler.

Türkiye kan ağlıyor, anneler, babalar, akrabalar, tüm Türk dünyası kan ağlıyor. Milli Kahraman, Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan’ın çağrısı tam yerindedir: Bir olalım, kardeş olalım, hep birlikte terörü silip ülkemizden atalım. 15 Temmuz Fetö darbesinde halka çağrı yaparak zamanında vatan evlatlarını sokaklara davet etti. Ülkeyi felaketten, uçurumun kenarından kurtaran hakiki Milli Kahraman gibi davrandı Sayın Erdoğan. Şimdi son iki terör olayında Muhtarlara tavsiyesinde tüm dikkatleri bir noktaya işaret etti. Kendi mahallesini en iyi bilen kişi muhtardır, dedi. Hangi binada, hangi evde kaç kişi yaşadığını en iyi bilen sorumludur. Onlar mahallerini, caddelerini, köşelerini göz bebeği gibi korumalılar. Çünkü ülkede savaş vardır, her kes bunu yapmak durumundadır. İçte hala da saklanan Fetöçular, teröristler var iken kimse evinde rahat uyuyamıyor.

TÜRKİYE-RUSYA İLİŞKİLERİNE ZARAR VERİLİR

Ve en son hepimizi acıya boğan olay kıymetli Rus Büyükelçisine yapılan suikast planı. Bu vahim olduğu kadar düşündürücü bir suikasttır. Moskova’da Türkiye, Rusya ve İran Dışişleri bakanlarının üst düzeyde önemli toplantının yapılacağı anda. Bu bir saplantı mı, tesadüf mü? Hayır elbette. Önceden düşünülen, iyi planlanmış suikasttır. Terör olayıdır, fakat boyutuna göre suikasttır. Ve hain katil bağırarak sanki birlerine mesaj veriyordu – “…ben buradan sağ çıkmayacağım”, diye.

Türkiye-Rusya ilişkilerinin sıcak anında katil ortaya çıkıyor, kurşunları Rusya Büyükelçisi Karpov’a sıkıyor. Akla çeşit-çeşit düşünceler geliyor. Burada fevkalade deneyimli bir şahıs, güzel insan Karpov öldürülür ve Türkiye hedef altındadır. İki ülkenin güvenlik elemanları olayı didik-didik araştıracaklar, hain saldırının failleri kanun önüne çıkarılacaktır. Beni rahatsız eden konular vardır. Neden Ankara Emniyeti o gün ortada yoktu ve ya tedbir alamadı? Neden dev ülke Büyükelçisi korumasız kalmış ve katil koruma “rolüne” girmiştir? Rahmetlik Karpov’un Çağdaş Kültür Merkezine geleceğini kimler ihbar etmiştir? Bu binada çalışanlar kimlerdir? İçerde hain ola bilir mi? Bilmiyorum, sadece şüphelerimi yazıyorum. Katil Büyükelçinin resim sergisine geleceğini nereden biliyordu? Çok manidar bir olaydır. İki haftada Türkiye’de büyük olaylar yaşanıyor ve güvenlik zaafının olduğunu düşünmekteyim. Sanki can güvenliğimiz ve barış tehlikededir. Rus uçağı vurulurken ben seri yazılar yazdım: Uçak vurulmamalıydı, pilot öldürülmemeliydi yazdım. Bu hatayı yapanlar Fetöçular olsa da devletin de zaafı vardır, yazdım. Davutoğlu ekranlarda haykırarak, “Ben talimat verdim uçağı vurun”, diye. Konuşması hiç de şık olmadı. Çünkü Rusya ile iyi komşuluk Türkiye’nin lehinedir yazdım öteki yazılarımda. Yazılarımda kendisini ve çevresini, danışmanlarını baya da eleştirdim. Şimdi olay aydınlandı ve tüm yazdıklarımda ne kadar haklı olduğum ispatlandı. Hata yapıldığı ortada.

Hedef, Türkiye-Rusya ilişkilerine zarar vermek, Suriye’nin sınırlarının parçalanması, savaşın devam etmesi gibi konular önceliklidir. Fakat şunu başaramazlar diyorum. Esat, kendi ülkesini idare edemiyor, her köşesinde savaşlar vardır, kendi insanlarını öldürüyor, bu her yönüyle baktığımızda gerçeklerdir. Son terör olayı hedefe ulaşmadı, tam tersi oldu, katilin Büyükelçiyi hedef seçmesi Rusya-Türkiye ilişkilerinin daha da kuvvetlenmesine sebep oldu. İleride Çin, Pakistan, Hindistan da bu üçlüye dâhil olsalar muhteşem olacaktır. O zaman Okyanus ötersine iyi ders verilecektir. Çünkü bütün bu olayların tepesindeki ülke elbette ki Amerika ve İngiltere’nin olduğu aşikârdır. Terör olayları Almanya’ya da sıçradı. Orada da hain saldırı nice can aldı. Ama Almanya buradan ders almalıdır, çünkü Merkel’in ülkesi teröristleri barındıran ülkeler listesindedir. Rusya elbette bu hain saldırıyı BM zirvesine taşıyacaktır. Tüm dünya devletleri birleşerek teröre karşı birlikte savaş vermeliler. Terör yaşadığımız asrın belası ve vakası haline gelmiştir. HATO ve Avrupa Birliği ülkeleri kendi topraklarında terörü besliyorlar, bütün sorunlar da burada saklıdır. Türkiye ne zaman ekonomi yönden güçleniyor ise hemen terör olayları başlıyor. Maksat Türkiye’ni zayıflatmak, ülke dâhilinde kargaşa yaratmaktır. Ne yazık ki işimizdeki hainler de az değiller. Avrupa ülkelerinin borazanları içimizdeler ve zaman-zaman dâhili işlerimizi karıştırıyorlar. Türk devletlerinin yaklaşmasını istemeyen zümreler vardır.

Türkiye ve Türk devletleri kardeş devletlerdir ve birlikte çok problemi aradan kaldırmaya gadirler. Rusya, İran, Pakistan, Çin ve Hindistan gibi ülkelerle yeni bir Birliğin oluşturmuş olsalar, Okyanus ötesi susacak ve Avrupa ülkeleri de payını almış olacaklar.

Ayrıca İslam ülkeleri Birliği’nin Ordusunun Milli Kahraman Sayın Tayyip Erdoğan’ın Başkanlığında yaratılmasının müstesna ehemmiyeti olacağını düşünmekteyim. Bütün bu ülkeler hep birlikte terörün kökünü kaşımaları lazım. Terörü destekleyen ülkeler ile hiçbir ekonomik ilişkiler yapılmamalıdır. Bu ülkeler, “teröristi barındıran ülke” adlanmalıdırlar.

Rus Büyükelçisi Karpov’a ve terör olaylarında ölenlerin ailelerine, Mehmetçiklerimize Allahtan Rahmet dilerim.

Nur içinde yatsınlar. Amin!

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.