Tokluk Sınırı…

Dursun Erkılıç

Ekonominin gerekleri ile piyasanın gerçekleri kavga ediyor!

OSB’lerde üretim artarak sürüyor. İhracatta rekorlar kırılıyor, turizm yüz güldürüyor ama emekli ve asgari ücretlilerin yoksullukla, açlıkla sınavı bitmiyor…

SİYASET, ENFLASYON, VATANDAŞ

66 yıllık ömrümün 48 yılı gazete bürolarında geçti. Fotoğrafını çektiğim, haberini yazdığım, röportaj yaptığım ya da köşe yazıma konu edindiğim hiçbir siyasetçiden, “Vatandaşı enflasyona ezdireceğiz” diye bir söz duymadım! Aksine, koltuğa otururken “Enkaz devraldık” diyenler bile “Vatandaşı enflasyona ezdirmeyeceğiz” dedi…

Son olarak, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da asgari ücret ile ilgili bir soru üzerine aynı şeyi söyledi:

- Vatandaşları enflasyona ezdirmedik…

EMEKLİLER VE ASGARİ ÜCRETLİLER

Şu gerçeği Cumhurbaşkanının kendisi de kabul ediyor: Özellikle emekliler ve asgari ücret ile çalışanlar enflasyon canavarının pençesinde çırpınıp duruyor…

Yoksa Sayın Cumhurbaşkanı, “Milletimizin her kesiminin sıkıntılarını çözmek için gece-gündüz çalışıyoruz” der miydi?

ASGARİ ÜCRET İLE İLGİLİ GERÇEKLER

HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan’ın “Yapısı sakat ve antidemokratik. Kapsayıcı değil” dediği Asgari Ücret Tespit Komisyonu 11 Aralık’ta toplanacak.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan ile ilgili kesimler hazırlık çalışmalarını sürdürüyor.

Cumhurbaşkanının, “Neticeyi öğrendikten sonra en uygun asgari ücretin belirleneceğini” söylemesi, vatandaşı mı canavarı mı sevindirecek göreceğiz ama acı gerçekler şöyle:

- Bekar birinin yaşama maliyeti: 17 bin 803 TL

- Ankara’da yaşayan dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarı ya da bilinen adıyla açlık sınırı: 13 bin 684 TL…

- Yoksulluk sınırı: 44 bin 573 TL

Bu rakamlara bakınca, açlık sınırı ile asgari ücret arasındaki makasın 2 bin 282 TL’ye çıktığı görülüyor.

“TOKLUK SINIRI” DA OLMALI MI?

Literatüre bir de “Tokluk Sınırı” eklersek; 11 bin 402 lira olan asgari ücret için 15 bin 165 liradan 25.000 TL’ye kadar rakamlar uçuşuyor havada. Demek ki toklukta sınır yok!

Bir de “Onlara var da bize yok mu” dedirten bir durum var! Şöyle: Bakan Vedat Işıkhan, memur ve memur emeklileri için Ocak 2024’te yapılacak artışın yaklaşık yüzde 50’ye yaklaşacağına işaret ederek “En düşük devlet memuru maaşı 22 bin 17 liradan yaklaşık olarak 33 bin lira seviyelerine çıkacaktır” dedi…

En düşük işçi ve işçi emeklisi maaşı konusunda bu rakama yaklaşmak bile mümkün olmadığına göre, nasıl olacak da vatandaşı enflasyona ezdirmeyeceğiz?

Gelişmelere bakarsak, en düşük memur maaşı ile en düşük işçi ücreti arasında 15 bin liranın üzerinde bir fark oluşacak.

Sistemin kaymağını yiyen tabakanın adını bile anmadık ama buna rağmen, ‘Tokluk Sınırı’ kişiye ve kesime göre değişiyor demek ki…

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.