13.07.1938 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan ve 24.06.1938 tarih ve 3491 sayılı kanunla sermayesinin tamamı devlete ait olarak Ulu Önderimiz Atatürk tarafından hem üreticiyi hem de tüketiciyi koruyan bir fiyat politikası izlemek üzere “Ofis çiftçinin kara gün dostudur” diyerek kurulan bir İktisadi Devlet Kuruluşudur.
Kuruluş amaçları arasında;
Tarımsal Strateji planları hazırlama,
*Tüketici memnuniyetini artırmak için ürün kaliteleri üzerinde çalışmalar yapmak
*Sürdürülebilir Tarım Politikaları geliştirmek
*Üreticiler için yenilikçi tahıl üretimi projeleri yapmak
gibi tarım için ideal amaçlarla kurulmuş,
*Ekin ve Başak gibi üreticiye yol gösteren bilimsel dergiler çıkarırdı şimdi maalesef çıkarılmıyormuş. Günümüzdeki TMO ise; kuruluş amacıyla çelişen ürün alımlarında hem kota hem de randevu sistemi getirmiş, getirilen kotanın üzerinde üretim yapanın ürünü ne olacak, üretici çiftçiye kota uygulaması yapılacağı başta söylenmesi gerekmez mi?
**Neden randevu dediğinizde silolar dolu o nedenle deniyormuş, uyguladığınız yanlış tarım politikaları sayesinde siloları bu fakir milleti borçlandırarak yüksek faizle yabancı devletlerden temin edilen ödünç dolarlarla alınan ithal buğdayla doldurmasaydınız, bu kuyrukta, çalışmayan randevu sisteminiz olmazdı değil mi? Ey çiftçiden haberi olmayan yöneticilerimiz.
*Silolar doluysa iyi hazırlanmış zeminde korunaklı çadır sistemi ile tahılı muhafaza etmek var. TMO’nun hafızasında toprak zemini demi hazırlamak zordu da randevu sistemi getirdiniz?
*Çiftçi şayet randevu alabilirse getirdiği ürünle kuyrukta bekliyor kuyruk beklerken eğer nakliye aracı traktör, kamyon kendisinin değilse aynı gün teslim edemeyen üretici yandı çünkü nakliye kirası günlük olduğu için bu durum çiftçiye haliyle büyük yük oluyor, birde açıklanan taban fiyattan aşağı da alınan buğday, arpa, yulaf kısacası tahıl ürünleri için ödemeler de zaten ertelemeli ve zamana yaymalı olunca yandı gülüm keten helva o çiftçinin ürün bedelini alacağı güne kadar mazot artıyor, yeniden ekim için gübre, ilaç fiyatları yerinde durmuyor. Tarım kredi kooperatiflerine çiftçinin borçları var onun da ödemesi hasat sonu yani 30 Ağustos siz randevuyu eylül ayına vermişsiniz ödemede 45 gün sonra yani ekimin ortası bir yandan da bu büyük sıkıntı var çiftçi için, bunlar gibi bir yığın nedenden dolayı çiftçi üretimi terk ediyor maalesef üretimden vaz geçirdiğimiz her çiftçi tarım ürünlerine tüketicinin ulaşmasını zorlaştırdığı gibi fiyatlarında katlanmasına katkı sunuyor, üretim azaldıkça fiyatlar artıyor bu kafayla gidilirse girdi maliyetlerinin yüksekliği çiftçiyi canından usandırmış ve tarlaya küstürmüştür. Kısacası çiftçi arazisini ekemez hale gelmiştir.
Bu nedenle, konuyu bilen Başta Ziraatçılar Derneği Genel Başkanı Sayın Hüseyin Demirtaş ve Tarım Danışmanları Derneği Kurucu Başkanı Sayın Mehmet Çetin olmak üzere konusunda uzman tarım danışmanlarından aldığımız somut bilgilerden ve basılı yayınlardan aldığımız önemli notlarımızla acil çözüm önerilerimiz:
1. Çiftçiye kesinlikle dönüm başı ön avans verilmeli ve geç ödemeden dolayı mağduriyetler giderilmelidir.
2. Gübre ve ilaç devletçe yüzde 50 sübvanse edilmelidir.
3. Çiftçinin kullandığı mazottan kesinlikle ÖTV ve KDV alınmamalıdır.
4. Çiftçi Kayıt Sistemi yeniden yapılandırılmalıdır.
5. Tarımsal sulamalar kayıt altına alınmalı ve kuyu açılması yasaklanmalıdır.
6. Yüksek kaliteli ve bilinçli üretim için her 5 köyde Ziraat Mühendisi, Veteriner ve Ziraat teknisyeni görevlendirilmelidir.
7. Ziraat ve Tarım Meslek Liseleri bölgesel olarak değerlendirilmeli ve acilen yeniden açılmalıdır.
8. TMO Mutlaka ARGE Kurumları ile çiftçinin bilinçli üretim yapabilmesi için uygulamalı çiftçi eğitimini başlatmalı, sürekliliğini sağlamalıdır
9. TMO bölgeleri tespit ederek çiftçilerle ürün alım garantisi sözleşmesi yapmalıdır.
10. TMO, tarımsal amaçla kurulmuş, Sulama Birlikleri ve Köy Kooperatifleri ile ortak ve hızlı destek ve ürünü çeşitlendirme gibi acil çözümler üretmelidir. Yoksa çiftçinin, üreticinin sorunları maalesef büyüyor, tarımsal kuruluşlar arası koordinasyon sıfır o nedenle tarım ürünlerini ithal ediyoruz. Çiftçiyi üretime teşvik eden acil önlemler alınmazsa, bu mazot zammı da böyle devam ederse çiftçi tarlasına zaten küsmüş aç kalacağız aç haberiniz olsun. Çiftçinin çığlığına kulak verin ve çiftçiyi küstüğü toprağıyla barıştırın, barıştırın.
ÜRETiM ÜRETİM.
Sağlıklı ve Bilinçli ÜRETİM…!
Kaynakça:
1. Türkiye Ziraatçılar Derneği (TZD) Ziraat Dünyası Dergileri.
2. Tarım ve Orman Bakanlığı (Tarım ve Orman Dergisi).
3. Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Bildirileri, Çalışma Raporları