13 yıldır üstü tozlu bir ‘hazine sandığı’ diye tarif ediyoruz Ankara’yı. Bizden önce bir 90 yılı var kıymet bilinmeyişinin. 100'ü geçtik artık. Üfleyip açılması, içindeki cevherlerin görülmesi ve gösterilmesi gerek sandığın.
Tarih desen var, eser desen var, mimarisi, hikayeleri, yeni devletin kuluçkalığı ve ev sahipliği, dünyaya kafa tutan liderin Anıtkabir’i, ileri görüşlü sanayisi, en nitelikli insan gücü ile eğitimi, kaplıcası, doğası, kendine has bitkisi, meyvesi, Ahiliği…
EPİNEREK ÇİĞNEDİ RANT CANAVARI
Cumhuriyet’le beraber sandık açılıyormuş ki Atatürk’ün ölümüyle yeniden örtülmüş üstü. Sandık açılınca rantından olacağını fark eden ‘rant canavarı’, sandığın görünmemesi için kendi haline terk ettirmiş. O sandığın cevherleri, rant canavarının doymayan şehvetiyle baş edemedi, bir türlü değerini gösteremiyor insanlığa.
150 bin yıllık insan buluntuları olan, 2 bin 700 yıllık düzenli şehirleşmeyi arkasında taşıyan bir şehir, bu kadar turizmsiz nasıl olabilir, nasıl bu kadar kişiliksizleştirilebilir?
Rant canavarının, paradan başka hiçbir değeri yoktur, hiç. Her değeri çiğner geçer. Ankara’yı da tepine tepine çiğnedi.
CANAVARIN ALTIN YILLARI
22 buçuk yıl Belediye Başkanlığı’na göz yumulan Melih Gökçek de elinde bir kamayla sandığı delik deşik, yaşamı alt üst etti. Atatürk Orman Çiftliği’ne, Kale’ye, Ulus’a, mimarisine, eserlerine, doğasına, şehirleşmesine, sandığın cevherlerine çok zarar verdi. Altın yıllarını yaşadı rant canavarı.
Mimarlar Odası Ankara Şubesi, büyük boyutlu 472 sayfalık ‘Ankara Rapor: Gökçek Dönemi Hasar Tespiti-1994-2017’ başlıklı bir rapor bile hazırlamıştı arkasından.
2019 yılından beri bazısının tamiri imkansız bu hasarı tamire uğraşıyor Ankara Büyükşehir Belediyesi ve destek olmaya çalışan ilçe belediyeleri. Altyapıdan üstyapıya genetiği bozulmuş şehri, buna kanser de diyebiliriz, hayata döndürmeye çalışıyorlar.
TARİHİ KIRILMA NOKTASINDAYIZ
31 Mart Yerel Seçimi, 25 ilçeden 16’sını Büyükşehir’in yanına vererek tedavi için yetkilendirdi yöneticilerini. Bu yetkiyi, tozlu Ankara sandığını üflemek ve içini açıp değerlerini, şehir sakinleri ile insanlığın hizmetine sunmak için değerlendirirler inşallah. Ankara için tarihi bir kırılma noktasındayız.
Geri döndürülemeyecek kayıplarımız var ama şehrin ve devletin rahmi olan Kale ve Ulus’tan başlayarak, rant canavarının pençesinden kurtarıp, şehir gibi şehre dönüştürülmesi için çalışma fırsatı doğdu başkent olan tarihi Ankara için.
Yaşamı, siyaseti, yöneticilerini parlatacak bir fırsat bu. Bir avuç adama yarayan saadet zincirini kırma fırsatı…