Bu yazıda bir anketimin, bir gözlemimin ve bir araştırmamın sonuçlarını sizlerle paylaşacağım. Bu anket, gözlem ve araştırma “Miladi Yılbaşı Kutlamaları” üzerinedir.
Birkaç gün önce sosyal medya sayfamda (facebook’ta, twitter’da, whatsapp’ta ve instagram’da) şu soruyu sorarak altta da şıkları belirttim.
“Miladi Yılbaşı Kutlamaları hakkındaki görüş ve düşünceleriniz nelerdir?” Bu soruyu sorduktan sonra 4 şıklı cevap seçeneklerini de işaretlemeleri için soru altında belirttim. O şıklar şöyleydi:
a)Kutlanmasında sakınca yok.
b)İslam’a göre kutlanmaz.
c)Yalnızca bir eğlencedir.
d)Hiçbir fikrim yok.
Evet, sorular böyleydi. Bu soruları önce bir twitter anketi olarak yayınladım. Bu anket tam 24 saat twitter tarafından sayfada tutuldu. Yani anket bir gün sayfada kalan ve twitter’daki milyonlarca kişinin dikkatine sunulan bir anketti.
Bu anketime twiter’da 167 kişi oy kullandı. Anketin görüntülenme sayısı 2405 kişi ve ancak cevap verenler (yani oy kullananlar) 167 kişi. 167 kişinin anketteki görüşleri şunlar. “Miladi Yılbaşının kutlanmasında sakınca” yok diyenler %34, “İslam’a göre kutlanmaz” diyenler %37, “Yılbaşı yalnızca bir eğlencedir” diyenler %29 ve “Hiçbir fikrim yok” diyenler %1 olarak gerçekleşmiştir. Tabi bu 167 kişi yanında şahsıma facebook’tan, whatsapp’tan ve instagram’dan da bazı kişiler cevap yazdı ve oylarını kullandılar. Bu araştırmada bu oylama yanında facebook’tan yorum yaparak Miladi Yılbaşı’nın kutlanmayacağını belirten 9 ve kutlanacağını belirten 1 kişi oldu. Whatsapp’tan da 1 kişi eğlence maksatlı kutladığını ifade etti. İnstagram’dan da 1 kişi kutlanmayacağını ifade etti. Twittar’da direkt şahsıma mesaj gönderenlerden kutlanmayacağını ifade edenler de vardı. Tabi bu kişilerin twitter’da oy kullandıklarını tahmin ettiğim için onları ayrıca hesaba katmak istemedim. Belki de oy kullanmadan şahsıma doğrudan fikirlerini ilettiler. Bu ihtimal olsa da onları ayrıca sayı olarak eklemeyi doğru bulmadım. Facecook, whatsapp ve instagram üzerinden oy kullananları da yukarıdaki tablodaki sayılara kattığımızda ve yaklaşık 200 kişi üzerinden Miladi Yılbaşı’na bakışını gösteren anketimizin sonucunu şöyle açıklayabiliriz.
a)Kutlanmasında sakınca yok: %30
b)İslam’a göre kutlanmaz: %40
c)Yalnızca bir eğlencedir: %30
d)Hiçbir fikrim yok: (Yok sayılacak kadar az kişi fikrim yok dedi)
Anketimizin sonucuna göre, halkımızın yarısına yakın bir kısmı %40’lık bir insan kitlesi) Miladi Yılbaşı “İslam’a göre kutlanmaz” görüşündedir. Ayrıca, kutlama değil de eğlence maksadıyla Yılbaşı Programı yapılmasında mahzur yoktur” diye düşünenler %30 civarındadır. Bu ikisinin, yani %70’lik kitlenin esas görüşlerinin Miladi Yılbaşının bir ritüel (yani her sene değer verilerek anmak, törensel bir bakışla bakmak, ayin gibi görmek vb gibi) sayılmasına karşı oldukları açıktır.
Evet, açık ve net olarak belirtmek gerekir ki, “Türk halkının %70’lik kısmı Miladi Yılbaşında kutsallık ve değerli sayılacak bir husus görmemektedir.” Ancak bu %70’lik kesim içerisinde Miladi Yılbaşında eğlenmenin bir mahzuru olmadığını düşünmektedir.
Yine bu kesim içerisinde yani %70 içerisinde özellikle Miladi Yılbaşı gecesi sırf Hristiyanlara benzememek için eğlenmeyi doğru bulmayıp o gece kuruyemiş, meyve suyu gibi yiyecek, içecekten uzak duranlar da vardır. Çünkü bir Hadis-i Şerif vardır: “Kim bir kavme benzemeye çalışırsa onlardandır.” İşte bu mühim noktadan dolayı Türkiye’de şuurlu Müslümanlar Miladi Yılbaşı kutlamalarına ve eğlence dahi olsa Yılbaşı gecesine bir önem atfedilmesine karşıdır. Bu görüş aynı şekilde bu satırların yazarı ve bu araştırmayı yapan şahsımın da görüşüdür.
Bu noktada şu hususları belirtmenin tam sırasıdır.
Bir yıl geçti gitti diye kutlama yapılır mı? Bunun neresi mantığa uygun? “İnsan, bir yıl geçti gitti ve ben bu yıl içerisinde ne yaptım” diyerek kendisini hesaba çekmeli değil mi? İnsana yakışan bir yıl sonunda, “kendisine o yılda mühlet ve imkan veren Yüce Rabbini (cc) anmak ve dua ile şükretmek ”değil mi? Evet insan bu yakışır. İmanlı kimseler zaten bunun farkındadır.
Mü’min, Müslüman kişi, geçen yılı, akan zamanı, davullu, zurnalı eğlenceler ile geçirmez. Bilakis, ben ne yaptım, bir yılda neler yaptım ve neler yapamadım. Geçen yıl içerisinde faydalı mı, zararlı mı, hangi işleri daha çok yaptım? Faydalı işleri daha fazla yapmam ve zararlı işlerden uzak durmam gerekmez mi? Zamanı israf etmeden nasıl en azami faydayı sağlayabilirim? İnsanlara nasıl daha fazla faydalı olabilirim?
İşte insan bu düşünceler içerisinde olmalıdır. Müslüman işte bu düşünceler içerisinde olmalıdır.
Miladi Yılbaşı esas itibariyle Müslümanların kutlayacağı ve eğleneceği bir gün olamaz. Miladi Yılbaşı bizim için hiçbir mana ifade etmez.
Noel Baba safsatasına inanmak, yılbaşında ağaç kesmek, hindi kesmek ve benzeri ritüeller gerçekten mantık dışıdır, akıl dışıdır.
Anketim sırasında bir kişi şöyle cevap verdi: “Müslümanların dini inanışları gereği Kurban Bayramında keçi, inek, koyun gibi hayvanları kurban etmesine itiraz eden bazı kişiler neden Noel Baba safsatasına, hindi kesilmesine ve ağaç katliamına ses çıkarmaz” diyerek haklı tepkisini dile getirmektedir.
Evet, Türk halkı son yıllarda eskisi kadar Miladi Yılbaşı kutlamasında bulunmamaktadır. Hatta bir habere göre, Milli Piyango Biletleri dahi artık satılmamaktadır. Halkımız Miladi Yılbaşına ilgi göstermediği gibi Milli Piyango Biletlerine de eskisi kadar ilgi göstermemektedir. Zaten Yılbaşı Kutlaması da haramdır, Milli Piyango Bileti almak da haramdır. Bu iki husus zaten geçen haftaki Cuma Namazı Hutbesinde de açık ve net olarak beyan edilmiştir. Bu vesile ile Diyanet İşleri Başkanlığına geçen haftaki hutbesinde yüksek ve gür sesle dile getirdiği “Yılbaşı Kutlamasına karşı oldukları ve kutlamanın doğru olmadığı ve hatta haram olduğunu belirten açıklaması” için hassaten teşekkür ediyorum.
Yazımın sonuna doğru, Miladi Yılbaşının kutlanmasında sakınca görmeyen ve tahminen %30 civarında olan kitle için ne söyleyebiliriz? Bu soruyu kısaca (daha açıkçası tek cümlede) izah etmek gerekirse şunu belirtebiliriz. Hatta tek cümleye de gerek yok, onlar için tek kelime yeter: “Şuursuzluk.”
Şimdi yazımın en sonunda şunu da hassaten belirteyim. “200 civarında kişi ile yapılan anket bir sonuç vermez ve ortaya çıkan oranlar ve sayılar değerli değildir” şeklinde itiraz olabilir. Bu itirazda bulunanları saygıyla ve haklılıkla karşılıyorum. Ancak biz burada belirtiğimiz görüşleri ve ortaya çıkan sayısal oranları yüzde yüz doğru görmüyoruz. Yalnız bir fikir verdiğini düşünüyoruz. Bir de şunu belirteyim. Bu Ülkede bazı anket şirketleri 2000 kişi ile yaptıkları anket ile seçim tahminlerinde bulunuyorlar. Biz de 200 kişi ile yaptığımız bir anket ile Miladi Yılbaşı Kutlamaları hakkındaki görüş ve düşüncelerimize toplumsal açıdan da birer dayanak ve istinat belirledik. Bu dayanak ve istinadın da büyük ölçüde gerçeğe yakın olduğunu düşünüyorum. Vesselam.