Geçtiğimiz günlerde Türkiye Libya ile “Münhasır Bölge Anlaşması” imzaladı. Bu anlaşmanın artılarını eksilerini sizler için araştırdığım bu yazımda Türkiye’nin söz sahibi olduğu bölgeleri sizlere anlatacağım...
Evet, Türkiye Libya ile imzalanan mutabakat muhtırası Doğu Akdeniz’de dengeleri değiştirdi. Muhtıranın hayata geçmesiyle, hem Doğu Akdeniz'de olası denizalanı kaybının önüne geçildi, hem de belirlenen bölgede petrol ve doğalgaz arama-çıkarma çalışmaları konusunda Türkiye ve Libya söz sahibi oldu.
Peki, münhasır bölge anlaşması ne anlama geliyor? Yunanistan ve Mısır neden itiraz ediyor? Türkiye hangi bölgelerde söz sahibi oldu? İşte bu soru işaretlerini gidereceğim bu yazımda şunu kesin bir dille ifade edebilirim ki Türkiye bu anlaşmadan Akdeniz’de çok karlı çıktı...
TBMM ONAYLADIKTAN SONRA BM’YE BİLDİRİLECEK
Suriye'ye düzenlediği 3 ayrı harekâtla bölücü planları akamete uğratan Türkiye, Doğu Akdeniz'de yeni oyun kurdu. Türkiye ile Libya arasında, Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılmasına İlişkin Mutabakat Muhtırası imzalandı. Anlaşma ile Türkiye, Akdeniz'in batısındaki meşru sınırlarını tüm dünyaya ilan etmiş oldu. İki ülke deniz sınır koordinatlarının ayrıntısını da içeren anlaşmanın hayata geçirilmesinde Libya tüm hukuki işlemleri tamamlarken, Türkiye ise tarihi sözleşmeyi TBMM'de onaylanmasının ardından Birleşmiş Milletler'e bildirecek. Muhtıra böylece resmen yürürlüğe girecek.
Akdeniz'deki dev mutabakat Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatıyla yürütüldü. Son olarak Libya Kara ve Deniz Hudut Komitesi'nin 18-19 Kasım'da Türkiye'yi ziyaretinde teknik çalışmalar tamamlandı. Hazır hale gelen anlaşma Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti Başkanlık Konseyi Başkanı Fayez el-Sarraj'ın Erdoğan'la buluşmasında imzalandı. Libya'da iç karışıklıklar devam etse de anlaşmanın BM nezdinde meşru bir hükümetle yapılmış olması, mutabakat üzerindeki meşruiyet tartışmalarını bertaraf ediyor.
TÜRKİYE’Yİ HAPSETME OYUNU BOZULDU
İki ülkenin Akdeniz'deki münhasır ekonomik bölgelerini (MEB) tanımlayan anlaşmada Türkiye ile Libya arasına 'deniz yetki alanı şeridi' çekildi ve bu şerit Yunanistan, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ve Mısır arasında kalkan oluşturdu. Ayrıca Yunanistan'ın Girit, Kaşot, Kerpe, Rodos ve Meis adaları hattını esas alarak Kıbrıs Rum Kesimi ve Mısır ile sınırlandırma anlaşması yapması girişimi önlenerek oldu-bitti çabalarının önü kesildi. Adeta Sevr niteliğindeki sözde Seville Haritası ile Türkiye'yi Akdeniz'de 41 bin kilometrekarelik bir deniz alanına hapsetme oyunu da bozulmuş oldu.
Dış basın bu anlaşmayı Türkiye’nin bölgedeki gücü artmış olarak yorumlarken, aşırı uç kısım yabancı basın ise bu durumu kabullenmekte zorlandı.
Mutabakatla birlikte Türkiye, enerji kaynaklarını paylaşma amaçlı kurulan şer ittifaklarına karşı sahada üstünlük kazandı. Ayrıca enerji jeopolitiğine doğrudan etki ederek deniz yetki alanlarının sınırlandırılmasında kritik kazanımlar elde etti. Libya ise Yunanistan'ın gasp ederek hidrokarbon ihaleleri açtığı 39 bin kilometrekarelik bölgede hakimiyetini ilan etmiş oldu. Libya bu anlaşmayı Yunanistan ile imzalasaydı neredeyse Kıbrıs adası büyüklüğünde bir bölgedeki haklarından vazgeçmiş olacaktı. Dolmabahçe'deki mutabakat, Türkiye'nin Akdeniz'de bir kıyıdaş devletle imzaladığı ilk münhasır ekonomik bölge (MEB) anlaşması oldu. Anlaşmayla Türkiye, Mavi Vatan topraklarının yaklaşık 4'te 1'i büyüklüğünde bir alanda meşru hakimiyetini resmen ilan etmiş oldu. Bugüne kadar donanma gücüyle izlenen Gambot diplomasisiyle bu bölgedeki hak ve menfaatlerini koruyan Ankara, meşru hakları için hukuki altyapı oluşturdu.
Sözüm ona ki ülkemizin yaptığı bu anlaşma Akdeniz’de dengeleri adeta değiştirdi. Akdeniz’de söz sahibi olan bir ülke olarak tescillendirdiğimiz bu anlaşma her ne kadar Birleşmiş Milletleri harekete geçirse de iki meşru ülke tarafından gerçekleşen bu anlaşmaya kimsenin itiraz etmeye hakkı yok. Özellikle kendi içimizde gerek ana muhalefet gerek diğer güçlerin eleştirisi altında “Ne gerek vardı?” Sözlerine itibar edilmemeli. Çünkü bu anlaşma ABD ve Rusya’yla yaptığımız mutabakatlara hiç benzemiyor. Bizim üzerimize Akdeniz’de oynanan oyunları bozduğumuz bu anlaşma ülkemize milletimize hayırlı uğurlu olsun...